| Konu: | TÜRKİYE DEMİRYOLU ULAŞTIRMASININ SERBESTLEŞTİRİLMESİ HAKKINDA KANUN TASARISI SS441 |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 96 |
| Tarih: | 24.04.2013 |
ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Sayın Bakan, yaptığınız doğru şeylere "doğru" diyeceğiz. Karayolları Genel Müdürlüğünü Ulaştırma Bakanlığına bağlamanız bence iyi oldu ancak size bir önerim var: Bir gün, Ankara'dan Adana'ya kara yoluyla lütfen gidin, Konya kavşağından Ereğli kavşağına kadar yolun kaç defa onarım gördüğünü, neden sürekli sökülüp yeniden yapıldığını lütfen inceletin, Oradaki kilometre maliyetini lütfen gözden geçirtin Sayın Bakan.
Sayın Bakan, tasarıya geleceğim ama hafta sonu Gaziantep'teydim, Nizip'e gittim, Salkım beldesine gittim. Adaklı Mahallesi var orada, adı mahalle ama oradaki insanlar çiftçilik yapıyor. Antep'in en iyi cevizleri orada yetişir, Gaziantep milletvekili arkadaşlarım bilir. Ceviz ağaçları kurumuş. Niye kurumuş biliyor musunuz? Gaziantep Organize Sanayi Bölgesi'nin atık sularının, atıklarının Nizip Deresi'ni kirlettiği ve bu nedenle daha önce sulama suyu olarak kullanılan suyun şu anda sulamada kullanılamadığı köylülerce bize ifade edildi; kullanılmasını bırakın, oradan geçemiyorlar bile. Gene 30'a yakın köyün içme suyu bu şekilde kirleniyor.
Tabii Türkiye sanayileşecek, biz sanayileşmeye kesinlikle karşı çıkmıyoruz. Türkiye hem sanayileşmeli hem de çevreyi korumalı, biz ikisini beraber yapabiliriz. Biz medeni bir ülkeyiz, bizim altyapı donanımımız var, yeter ki bunu isteyelim. Bu vatandaşlarımızın feryatlarına lütfen kulak verin. Belki sizin Bakanlığınızı doğrudan ilgilendirmiyor ama Hükûmetin biliyorsunuz bir de müşterek sorumluluğu var. Lütfen bunun üzerinde duralım. Hem Gaziantep yatırımcısının, sanayicisinin rekabet gücünü artıralım, gerekiyorsa arıtmada kullanılan elektrik parasının alınmamasını temin edelim veya cüzi bir fiyatla satalım. O zaman, bu şekilde, çiftçilerimizi, onları tekrar tarıma döndürmek mümkün olabilir Sayın Bakan.
Sayın Bakan, şimdi, biz, demir yolu ulaştırmasına önem veriyoruz. Gerçekten Türkiye'de demir yolu ulaştırmasına önem verilmeli. Siz, şimdi, on bir yıldan bu yana iktidardasınız. Sizin döşediğiniz demir yolu Ankara-Eskişehir, Eskişehir-İstanbul hâlâ inşa hâlinde, bir de Polatlı'dan Konya'ya kadar. Şimdi, sizin beğenmediğiniz 1923-1940 yılları arasında ne kadar demir yolu inşa edilmiş biliyor musunuz?
Şimdi, Sayın Bakan, bu vatandaşlarımızın, demin söylediğim vatandaşlarımızın feryadına kulak vereceğinizi umuyorum. Yalnız, Gaziantep'i bütün olarak ele almamız lazım.
Değerli arkadaşlar, Sayın Başbakan Gaziantep'e geçenlerde bir seyahat yaptı ve Gaziantep'i doğudaki illere örnek olarak gösterdi. Biz bundan gurur duyuyoruz. Gaziantep örnek şehir, evet. İhracat açısından Türkiye'nin önde gelen şehirlerinden, ticari açıdan öyle, çok canlı, büyük bir potansiyeli bünyesinde barındırıyor ancak Gaziantep layık olduğu hizmeti almıyor.
Demin Sayın Bakana sordum, dedim ki: "Ankara-Adana-Gaziantep hattı en çok yolcu kapasitesi olan hatlardan biridir." Öğreniyoruz ki Sayın Bakanın sözlerinden, maalesef Gaziantep yüksek hızlı trenden hiçbir şekilde yararlanamayacak. Onun yerine bir kelime oyunuyla "Efendim, hızlı tren gidecek?" Hızlı tren neymiş? Hızlı tren 250 kilometreden daha az sürat yapan trenmiş. E, o zaman siz niye Eskişehir'e giden trene yüksek hızlı tren diyorsunuz? Seyahat edin, hız çok az yerde belki 250 kilometrenin üzerine çıkıyor, genellikle 250 kilometrenin altında.
Şimdi, sizde kavramları dolandırmak var. "Yüksek hızlı tren", "ileri demokrasi" ve benzeri. Onları bırakın. Onların yerine gerçekçi olalım ve vatandaşa gerçek hizmetleri götürelim.
Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)