GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:51
Tarih:30.01.2025

SİBEL SUİÇMEZ (Trabzon) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 191 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin 2'nci maddesi üzerinde konuşmak için Cumhuriyet Halk Partisi adına söz almış bulunmaktayım.

İlk kez konuşma yapmakta isteksizim, sizin sayenizde değerli iktidar milletvekilleri çünkü biliyoruz ki ne söylersek söyleyelim, iradenizle hareket edemediğiniz için, yapacağım konuşmanın sizin nezdinizde hiçbir etkisi olmayacaktır. "Dilimizde tüy bitti." terimi var ya, dilimizde artık sakal bitti, biz size anlatamadık. (CHP sıralarından alkışlar) Neyi mi anlatamadık? Yasama organı olarak Meclisin en önemli görevlerinden birinin yasa yapma olduğunu, yapacağımız yasaların yasama tekniğinde olağan olmayan torba yasa yöntemiyle yapılmaması gerektiğini, torba yasayla nitelikli yasa yapmanın mümkün olmadığını, tali komisyonlarda görüştürmediğiniz kanun tekliflerinin tali komisyonlarda görüştürülmesi gerektiğini, etki analizlerinin yapılması gerektiğini, Anayasa'ya aykırılık iddialarının komisyonlarda göz ardı edilmeyeceğini, Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen hükümlerin yeniden aynı şekilde Meclise sunulmaması gerektiğini, tüm itirazlarımıza rağmen torba yasaları allayıp pullayıp temel yasa olarak önümüze getirmemeniz gerektiğini, acele kamulaştırma gibi acele kanunlaştırma tekniği kullanmamanızı anlattık, anlattık ama istikrarlı bir şekilde anlamazlıktan gelmeye devam ediyorsunuz. Bu nedenle, Meclisi bile Anayasa Mahkemesi kararına aykırı davrandıran sizlere kanundan, Anayasa Mahkemesinden bahsetmemin artık hiçbir anlamı yok. Anayasa Mahkemesinin, Anayasa'ya aykırılık iddiaları gerekçesiyle iptal ettiği düzenlemelerin gerekçelerini dahi değiştirmeksizin ve itirazlarımızı dikkate almaksızın aynı şekilde Meclise getirmeniz Anayasa'yı çiğnemek, Türkiye'yi anayasasızlaştırma sürecine hızla sürüklemek demektir. İşin daha da garibi, Anayasa ve Anayasa Mahkemesi kararlarına uymayanların yeni anayasa yapma konusundaki kabarık iştahıdır. Tüm bunlara rağmen, bizi şu anda televizyonları başında izleyen halkımıza saygı nedeniyle birkaç kelam etmek istiyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; söz aldığım bu madde, esasında Anayasa Mahkemesinin 1 Şubat 2024 tarihli Kararı'yla iptal ettiği bir düzenlemedir. Devlet Denetleme Kurulu Cumhurbaşkanlığına bağlı bir Kuruldur ve denetim yetkisini Cumhurbaşkanı adına yapmaktadır. Bu teklifle Anayasa'mızda anayasal denetim birimi olarak tanımlanan ve görevleri idari soruşturma, inceleme, araştırma ve denetleme şeklinde saptanmış olan Devlet Denetleme Kuruluna diğer kanunlarla özel yetki verilen kurumlardaki denetim birimlerinde de yetki ve görev alanları tanınmaktadır. Adalet Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Merkez Bankası gibi kurumların zaten kendi iç denetim mekanizmaları bulunmaktadır ancak bu düzenlemeyle Devlet Denetleme Kurulu denetçileri aynı yetkilere sahip olacaktır. Bu durum "kuvvetler ayrılığı" ilkesine aykırı bir durum yaratacak, Devlet Denetleme Kurulunu mevcut denetim mekanizmalarının üzerinde bir vesayet makamı hâline getirecek ve kurumlar arasında yetki çatışması ve çakışması yaratacaktır. Örnek vermek gerekirse, Adalet Bakanlığının hâlihazırda kendi iç denetim mekanizması bulunmaktadır; bu nedenle, kendi Teftiş Kurulu zaten gerekli şekilde incelemelerini yapmaktadır. Dolayısıyla, özel bir kanunla tanınmış özel yetkilerin Devlet Denetleme Kurulu denetçilerine de tanınması yargı mensuplarını ve diğer Adalet Bakanlığı görevlilerini daha da fazla siyasi baskıya açık hâle getirecektir. Anayasa'ya aykırı bu teklif kanunlaştığı takdirde, hiç şüpheniz olmasın ki, bu kanunun iptali için partimiz Anayasa Mahkemesine başvuracaktır ve iptal de gelecektir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

SİBEL SUİÇMEZ (Devamla) - Bitiriyorum.

BAŞKAN - Buyurun.

SİBEL SUİÇMEZ (Devamla) - Çorba yasalarla karıştırdığınız bu sistem işin içinden çıkılmaz bir hâl alacaktır. Sonrasında, 78 vatandaşımızın hayatını kaybettiği yangında sorumluları bulamadığınız gibi bu konuda da "Denetim yetkisi kimde?" diye on gün tartışıp karar verirsiniz artık.

Biraz önce bir iktidar milletvekili Genel Kurula "Ayıp, ayıp!" diye hitap etmiştir. Ben de sayın iktidar milletvekillerine soruyorum: Anayasa Mahkemesinin iptal ettiği bir düzenlemeyi aynen getirip Meclisin yasama yetkisini veya Anayasa’nın bağlayıcılığını yok saymaktan utanmıyor musunuz? Meclise, yasalarımıza, halkımıza hiç mi saygı duymuyorsunuz?

Herkesi saygılarımla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)