| Konu: | Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 51 |
| Tarih: | 30.01.2025 |
ŞERAFETTİN KILIÇ (Antalya) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin 6'ncı maddesi üzerinde grubumuz adına söz aldım. Genel Kurulu ve aziz milletimizi saygıyla selamlıyorum.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; son on gün içerisinde ülke olarak çok sayıda üzücü hadiseye tanık olduk. Bolu Kartalkaya'daki otel yangınında 78 vatandaşımız hayatını kaybetti, çok sayıda vatandaşımız yaralandı. Vefat eden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, yakınlarına sabır, tedavisi devam eden yaralılarımıza da acil şifalar diliyorum. Vefat edenlerin 36'sı çocuk ve bu yangında ne yazık ki aileler yok oldu. İhmalleri sayarak bitiremiyoruz ve bunlar bize gösteriyor ki bu yangın hadisesi maalesef bir kaza değil, katliamdır. En ufak bir başarının yüzlerce sahipleneni varken suçu ve ihmali kabulleneni ara ki bulasın. Karşılıklı suçlamalar yapmak ve sorumluluktan kaçmak yerine olayın bütün yönleriyle aydınlatılması, bu tür acı hadiselerin tekrar yaşanmaması adına gerekli tedbirlerin alınması için iktidar ve muhalefet üzerine düşeni yapmalıydı. Bu doğrultuda, otel yangınındaki ihmalleri ortaya çıkarmak amacıyla Mecliste grubu bulunan tüm partilerin ortak önerileriyle kurulmuş olan araştırma komisyonunun önemli bir adım olduğunu ifade etmek istiyorum.
Değerli milletvekilleri, yine bir torba kanun üzerinde görüşmeler yapıyoruz. Torba kanun yoluyla birçok farklı kanunda değişiklik yapılmak isteniliyor. Daha önce Anayasa Mahkemesinin iptal ettiği kanun maddeleri, muhalefet partileri olarak bizlerin itiraz edip metinden çıkarttığı maddeler ve bazı diğer değişiklikler tekrar bir torbada önümüze getiriliyor. Bu durum şuna benziyor: Misafirliktesiniz, size bir yemek sunuluyor ve bu yemeğe alerjiniz var, yerseniz vücudunuz zarar görecek; hâliyle siz bunu reddediyorsunuz fakat bir süre sonra bakıyorsunuz ki aynı yemek bu defa başka bir tabakta gelmiş, yine aynı el tarafından size sunuluyor. Burada ev sahibinin misafirperverliğinden ve iyi niyetinden söz edilmesi pek doğru olmayacaktır. Yaşadığımız durum özetle budur.
Değerli arkadaşlar, Anayasa Mahkemesi bir iptal kararı veriyorsa bunun dayanağı hukuktur; bu Meclis bir kanun maddesini metinden çıkartıyorsa o madde milletin zararınadır. Dolayısıyla aynı hatalarda ısrar etmekle, aynı zararlı yemeğin sadece tabağını değiştirmekle bir yere varılamaz. En başta gömleğin düğmelerini doğru iliklemek gerekir, aksi takdirde yolun sonuna gelindiğinde bazı hatalardan geri dönmek için geç kalınmış olur.
Değerli milletvekilleri, Türkiye'de açıklanan resmî enflasyon oranları ortadadır. Bu oranların doğruluğu tartışma konusudur; zira, TÜİK alışveriş sepetini açıklamıyor. Öncelerde daha şeffaf bir süreç yürütülürdü, devletin kurumu bir oranı açıklarsa vatandaş da ona güvenirdi çünkü sepet ortadaydı ancak bugün böyle bir güven ortamı maalesef yok. Farz edelim ki TÜİK'in açıkladığı yıllık yüzde 44,38 enflasyon oranı doğru olsun, ne olması gerekir bu durumda? Temel ücretlerin de en az enflasyon oranında artması gerekliydi ancak emekliye yüzde 15,75; asgari ücretliye yüzde 30 oranında zam yapıldı yani milyonlarca vatandaşımız enflasyona ezdiriliyor. İşverene "Elinizi tutan yok; buyurun, verin." diyenlerin elini birileri tutuyor olmalı ki emekliye hakkını veremiyor. Yeniden değerleme oranı yüzde 43,93; vergi ve harçlar en az bu oranda artırılırken vatandaşlarımızın harçlara, vergilere ve dahi enflasyona ezdirilmesi kabul edilemez. Ocak ayı kira artış oranı yüzde 58,51; kirada olan emekli, asgari ücretli kirasını nasıl ödeyecek? Şimdi bu torba kanunla aylıklar üç beş kuruş artırılarak emekli ve asgari ücretli yatıştırılmak isteniyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ŞERAFETTİN KILIÇ (Devamla) - Tamamlıyorum Başkanım.
BAŞKAN - Buyurun.
ŞERAFETTİN KILIÇ (Devamla) - En başta yapılan yanlışlar yamayla tamir edilmeye çalışılıyor. Kanunlarımız, mevzuatlarımız kırk yamalı bohçaya dönmüş durumdadır, bohça artık yama tutmaz hâldedir ve bu yamalar ne yazık ki derde derman olmuyor.
Bugün, sistematik olarak yoksullaştırılan vatandaşlarımız pansuman tedbirler yerine kalıcı çözümler bekliyor. Vatandaşın artık sabrı tükenmiş, kemerlerinde sıkılacak delik kalmamıştır.
Buradan çağrımız, emekli aylıkları ve asgari ücrete yapılan zammın revize edilmesidir. Bu zamlar hiç olmazsa en az TÜİK'in açıkladığı enflasyon oranında yapılmalıdır diyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (YENİ YOL sıralarından alkışlar)