Konu: | Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 3 |
Birleşim: | 51 |
Tarih: | 30.01.2025 |
YASİN ÖZTÜRK (Denizli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 191 sıra sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin 9'uncu maddesi üzerine söz aldım ama kanunun adını bile koyamamışsınız. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Konuşmama başlamadan önce, bundan tam dokuz yıl önce bugün, 30 Ocak 2016'da bölücü terör örgütü PKK tarafından şehit edilen Uzman Çavuş Adem Aktaş'ı rahmet, saygı ve hürmetle anıyor; bu aziz vatan için gözünü kırpmadan ölüme koşan bütün şehitlerimizi, gazilerimizi, şehit ailelerini ve yakınlarını saygı ve hürmetlerimle selamlıyorum. Sizleri unutmadık, unutmayacağız, unutturmayacağız.
Ayrıca, 21 Ocakta Bolu'da meydana gelen otel yangınında hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, acılı ailelerine sabır diliyorum. Bu elim olayda sorumluluğu bulunan Hükûmet yetkilileri, belediye sorumluları, bürokratlar, kim varsa herkesin adalet önünde hesap vermesi için sürecin titizlikle yürütülmesi gerektiğini de vurgulamak isterim. Bu tür facialar kader değil, yanlış yönetim anlayışının bir sonucudur. Ülkemizde insan hayatının bu kadar değersizleşmesine, tedbirsizlik ve ihmal sonucu yaşanan felaketlere artık bir son vermeliyiz. Önleyici tedbirler zamanında alınmazsa benzer acıları tekrar yaşamak kaçınılmaz hâle gelir. Buradan, görevi vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğini korumak olan tüm yetkililere sesleniyorum: Artık yeter, görevinizi doğru düzgün yapın. Umarım, demokrasi kültürümüzün oturduğu, vicdanların kararmadığı bir Türkiye'de siyaset yapabilmenin mümkün olduğu bir zaman gelir de başka ülkelerde gördüğümüz, sorumluluk sahibi siyasilerin istifa edebildiği günleri de yaşarız.
Değerli milletvekilleri, açıkça belirtmek isterim ki Genel Kurula getirmiş olduğunuz bu teklif hazırlanış süreciyle de içeriğiyle de hukukun temel ilkelerine aykırıdır. Türkiye Büyük Millet Meclisinin saygınlığını hiçe sayan, yasama organını işlevsizleştirmeyi amaçlayan bu yöntem yürütmenin yani AK PARTİ'sinin kontrolü tamamen ele alma çabasının basit bir yansımasıdır. Yasa yapma süreci, bir devletin hukuk düzeninin en önemli unsurlarından biridir ancak bu süreç, giderek daha keyfî, daha özensiz ve daha antidemokratik bir hâle getirilmektedir. Gelenek hâline getirilen bu yasa yapma biçimi, milletin iradesini temsil eden Meclisi devre dışı bırakmaktadır. Yasa yapma sürecinin bu kadar özensiz bir hâle gelmesi, ülkemizde hukukun üstünlüğünün giderek yok sayıldığının en açık göstergesidir. Hukuk devletinin temel ilkelerinden biri olan kuvvetler ayrılığı artık tamamen sembolik hâle gelmiştir. Yargı bağımsızlığı rafa kaldırılmış, yasama organı yürütmenin gölgesinde işlevsiz hâle getirilmiştir. Bu durum, demokrasinin en temel ilkelerine aykırıdır.
Değerli milletvekilleri, bu yasa teklifinin içeriğine baktığımızda, birçok yönüyle Anayasa'ya ve evrensel hukuk ilkelerine aykırı düzenlemeler içerdiğini görmekteyiz. Anayasa Mahkemesinin daha önce iptal ettiği bazı hükümler yeni kelime oyunlarıyla yeniden yasaya sokulmaya çalışılmaktadır. Bu, açıkça hukuka meydan okumaktır. Anayasa Mahkemesi kararlarının görmezden gelinmesi ülkemizde hukukun üstünlüğü ilkesinin tamamen göz ardı edildiğini göstermektedir. Bir hukuk devletinde en yüksek yargı organının kararları yok sayılamaz ancak AK PARTİ'si iktidarı kendisini hukukun üstünde görmeye devam etmektedir.
Bunun yanı sıra, teklifin içeriğinde, Devlet Denetleme Kuruluna verilen geniş yetkiler demokratik kurumlar üzerindeki baskıyı daha da artıracaktır. Kamu yararına faaliyet gösteren dernekler ve kooperatifler keyfî denetimler ve müdahalelerle sindirilmeye çalışılacaktır. Devlet Denetleme Kurulunun görevden alma yetkisiyle donatılması yürütmenin yargı denetiminden uzak şekilde sivil toplum üzerinde baskı kurmasına neden olacaktır.
Ekonomik düzenlemelere baktığımızda ise emekli maaşlarına ve asgari ücret desteğine ilişkin getirilen düzenlemelerin göstermelik olduğu ortadadır. Bugün milyonlarca emekli açlık sınırının altında yaşamaya mahkûm edilmiştir. AK PARTİ’si iktidarı sürekli ekonomik büyümeden bahsetmesine rağmen bu büyümenin çalışanlarımıza ve emeklilerimize hiçbir faydası olmamaktadır. İktidarın önceliği milletin refahı değil, kendi siyasi ve ekonomik çıkarlarını korumak; işçi, memur, emekli, genç, yaşlı, umurlarında bile değil.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun.
YASİN ÖZTÜRK (Devamla) - Başkanım, tamamlıyorum.
EÜAŞ'la ilgili düzenlemeler ve Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'nun kayyum olarak atanabilmesine dair maddeler ise ekonomi yönetiminde şeffaflığı tamamen ortadan kaldırmaktadır. Kamu kaynaklarının iktidarın kontrolüne geçmesi devletin mali yönetimini daha da keyfî hâle getirmektedir.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ülkemiz çok ciddi sorunlarla karşı karşıyadır. Adalet sistemi güvenilirliğini kaybetmiştir, yargıya olan inanç, her geçen gün daha da azalmaktadır. Hukukun üstünlüğü ilkesi tamamen rafa kaldırılmış, keyfî yönetim anlayışı her alana hâkim hâle gelmiştir. Eğitim sistemimiz çökmüş, liyakatsiz atamalar devlet kurumlarını çürütmüştür. Türkiye, her geçen gün demokratik standartlardan uzaklaşan, otoriterleşen bir yapıya bürünmektedir. Biz, İYİ Parti olarak bu gidişata "Dur!" demek için buradayız. Meclisin gerçek işlevine kavuşması, yasama sürecinin şeffaf, adil ve katılımcı bir hâle gelmesi için üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirmeye devam edeceğiz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
YASİN ÖZTÜRK (Devamla) - Milletimizin temel ihtiyaçlarına cevap verecek adil ve şeffaf bir yasama süreci için tüm milletvekillerini ortak bir irade sergilemeye davet ediyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)