| Konu: | 6 Şubat depreminin 2'nci yıl dönümüne, AFAD Başkanının Ege'de peş peşe yaşanan depremlerle ilgili açıklamasına, Yargıtayın Pınar Gültekin kararına, Şırnak'ta yaşananlara ve kayyum atamalarına ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 52 |
| Tarih: | 04.02.2025 |
SEZAİ TEMELLİ (Muş) - Teşekkür ederim.
Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; 6 Şubat depreminin üzerinden iki yıl geçti fakat yaşanan acılar hâlâ bütün canlılığıyla hepimizin vicdanını kanatmaya devam ediyor çünkü bu depremin yaratmış olduğu yıkım, çok büyük bir yıkım. 50 binden fazla insanımızı kaybettik, hepsini bir kez daha rahmet ve saygıyla anıyorum. Ama sadece yitirdiklerimizle değil, daha sonrasında yaşananlarla da aslında depremin neden olduğu bu yıkımın altında bir doğal afet değil bir siyasi afet olduğunu gördük. Neden gördük? Çünkü 99 depremi yaşandıktan sonra atılması gereken adımlar, yapılması gerekenler yapılmış olsaydı biz bu 50 bin insanımızı yitirmeyebilirdik. Fakat dayanıklı kentler yapmak yerine, dolayısıyla kentleri ranta açan bir anlayışla bugün bu deprem felaketinin sonuçlarına katlanmaya devam ediyoruz.
Peki, geride bıraktığımız iki yılda ne yapıldı? Geride bıraktığımız iki yılda, o denli kaynak ayrılmasına rağmen ortaya çıkan mağduriyetin çok büyük bir kısmı hâlâ giderilmiş değil. Teslim edilen konutların yüzde 50'ye vardığı söyleniyor fakat bunlara "konut" demeye bin şahit lazım; birçoğunun tamamlanmamış olduğunu, en temel altyapı problemlerinin bile çözülememiş olduğunu çok iyi biliyoruz. Deprem tablosu böyle karşımızda duruyor ve gelecek olan depremlere de ne denli hazırlıksız olduğumuz da ortada.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Ege'de 200 deprem peş peşe yaşandı. AFAD Başkanı ne dedi? Ciddiye alınacak bir durum yokmuş, tehlike yokmuş. 200 deprem oluyor, Ege sahilleri büyük bir risk altında fakat bu gayriciddi yaklaşım, aslında bizi bekleyen felaketlerin ne denli büyük sonuçlar, ne denli olumsuz sonuçlar yaratacağını da bize gösteriyor. Fay hatları üzerinde yaşıyoruz, bu konuda ciddi bir yaklaşıma, bu konuyu ciddi bir şekilde ele alıp önlemler almaya ihtiyacımız var.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yargının yarattığı depremler de devam ediyor. Yargı her gün aldığı kararlarla toplumsal yaşamda yeni sorunlar yaratarak aslında ciddi bir adaletsizlik ve tahribat yaratıyor. En son, Pınar Gültekin davasına dair Yargıtayın bozma kararına baktığımızda, Metin Avcı üzerindeki ağırlaştırılmış müebbet cezası ağır tahrikten dolayı bozuluyor. Böyle canavarca bir cinayete ağır tahrik indirimi isteyen bir Yargıtay aklı var, Yargıtayın aklı uzun süredir karışmış durumda. Taraflı ve bağımlı yargının geldiği durumun belki de bundan daha vahim bir açıklaması olamazdı.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun, tamamlayalım lütfen.
SEZAİ TEMELLİ (Muş) - Evet, vahimdir böyle canavarca bir cinayete ağır tahrik indirimi istemek. Neden vahimdir biliyor musunuz? Bu ülkede her gün birden fazla kadın katlediliyor ki bu resmî rakamlar. Senede yüzlerce kadının katledildiği, binlerce kadının şiddete maruz kaldığı bir ülkede, kadın cinayetlerini neredeyse yedi yılla cezalandıracak kadar adalet anlayışını yitirmiş bir yargı sistemi aslında hepimizi ciddi anlamda rahatsız etmektedir. Tabii, bu vakadan yola çıkarak aslında bugüne kadar, özellikle son beş yıldır, altı yıldır yargının almış olduğu kararlar gerçekten bu ülkede çok ciddi bir yargı depreminin yaşandığını bize gösteriyor.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Şırnak'ta parti emektarımız Ahmet Gün 11 Aralık 2023 günü katledildi, katledenler korundu, kollandı.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun, bitirelim lütfen.
SEZAİ TEMELLİ (Muş) - Yine, yargı marifetiyle Ahmet Gün'ü katledenler korundu, kollandı ve yine Şırnak'ta Şenoba Belde Başkanımız Faysal Babat'ın evine saldırı düzenlendi. Şırnak'taki yöneticilerimiz sürekli tehdit altında, sürekli saldırı altında. Yerel yönetim seçimlerinde Şırnak'ta ne yaptığınızı çok iyi biliyoruz, taşıma seçmenle orada Şırnak'ın, Şırnak halkının iradesini gasbettiniz, şimdi de bu tür olaylara göz yumarak, kollayarak, koruyarak aslında Şırnak'taki irademize saldırılara devam ediyorsunuz. Bu suçları işleyenlerin bir an önce yargı önüne çıkarılmasını istiyoruz. Bu konuda kolluk güçleri üzerine düşeni yapmamaktadır. Buradan bir kez daha bunu dile getirerek kolluk gücünün bu konuda üzerine düşen sorumluluğu bir an önce yerine getirmesini istiyoruz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun, mikrofonu son defa açıyorum.
SEZAİ TEMELLİ (Muş) - Çok teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bir an önce bu Meclis bu kayyum rezilliğinden bu ülkeyi kurtarmalıdır, Meclis bir an önce bu kayyum darbelerine son vermelidir. Belediye eş başkanlarımıza ceza vererek kayyum yolunu açan bu zihniyete bir an önce son vermek zorundayız. İçişleri Bakanı çıkıyor, diyor ki: "Kul hakkı yemiyoruz." Daha nasıl yiyeceksin? Yüz binlerce insanın iradesini yok sayarak kayyum atayarak kul hakkı yemiyorsun da ne yiyorsun? Dolayısıyla bu rezilliğe son vermenin yolu bir an önce muhalefet partilerinin ortaklaştığı kanun teklifinin Meclise gelip yasallaşmasıdır. Bu kabul edilemez uygulamaya son vermek zorundayız. Bakın, en son Siirt kayyumu kayyum olarak atanmadan önce hazırlığını yapmış yani kumpas o denli açıktır ki kayyum atanacağını, aslında mahkeme karar vermeden hazırlığını yaparak kendilerini deşifre etmişlerdir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
SEZAİ TEMELLİ (Muş) - Teşekkür etmek için...
BAŞKAN - Buyurun, teşekkür edin lütfen.
SEZAİ TEMELLİ (Muş) - Evet, bu konuda Meclis üzerine düşen sorumluluğu alarak hem Türkiye halklarının beklediği hem Türkiye demokrasisinin beklediği adımı atmalıdır. Bu demokrasi kırımı olan kayyuma bir an önce son vermeliyiz.
Teşekkür ediyorum.