GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Cumhurbaşkanlığının, Türk Silahlı Kuvvetleri deniz unsurlarının bölge ülkelerinin karasuları dışında olmak üzere Aden Körfezi, Somali açıkları, Arap Denizi ve mücavir bölgelerde deniz haydutluğu, silahlı soygun eylemleri ve denizde terörizmle mücadele amacıyla görevlendirilmesi ve bununla ilgili gerekli düzenlemelerin Cumhurbaşkanı tarafından belirlenecek esaslara göre yapılması için Anayasa'nın 92’nci maddesi uyarınca 10/2/2025 tarihinden itibaren bir yıl süreyle izin verilmesine dair tezkeresi (3/1024) münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:52
Tarih:04.02.2025

ABDURRAHİM FIRAT (Erzurum) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bugün burada Türk Silahlı Kuvvetlerimizin Aden Körfezi, Somali açıkları ve Arap Denizi'nde yürüttüğü görev süresinin uzatılmasına yönelik tezkereyi görüşmek üzere toplandık.

Bu tezkere yalnızca bir askerî görev süresinin uzatılması meselesi değildir, aynı zamanda Türkiye'nin bölgesel ve küresel güvenliğe verdiği katkının da bir göstergesidir. Türkiye olarak deniz güvenliği konusunda uluslararası hukukun, deniz ticaretinin, serbest dolaşımın ve bölgesel istikrarın korunması için önemli bir sorumluluk üstleniyoruz.

Aden Körfezi ve çevresi, dünya ticaret yollarının en kritik noktalarından biridir. Küresel deniz ticaretinin büyük bir kısmı Kızıldeniz'den geçmekte ve Somali açıklarında Hint Okyanusu'na ulaşmaktadır. Ancak bu bölge aynı zamanda deniz haydutluğu, silah ve insan kaçakçılığı ve terör tehdidinin de en yoğun olduğu yerlerden biridir.

Türkiye, küresel barış ve güvenliğe katkı sağlama vizyonuyla hareket eden bir ülkedir. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde Türkiye sadece kendi sınırlarının güvenliğiyle ilgilenen bir ülke olmaktan çıkmış, dünyanın dört bir yanında barış ve istikrar için sorumluluk alan bir aktör hâline gelmiştir. Bugün Türk Silahlı Kuvvetleri uluslararası barış misyonlarına katkı sağlamakta, insani yardım operasyonlarında öncü bir rol üstlenmekte ve dost, kardeş ülkelerin güvenlik altyapısını güçlendirmek için sahada aktif olarak bulunmaktadır. Özellikle Somali ve Aden Körfezi bölgesi Türkiye'nin bu küresel misyonunun en önemli alanlarından biridir. Somali, Afrika Boynuzu'nun merkezinde, Hint Okyanusu'na açılan kapı konumunda stratejik bir ülkedir ancak yıllarca süren iç savaş, terör tehdidi ve devlet yapısının zayıflaması Somali'yi uluslararası güvenlik açısından kırılgan bir hâle getirmiştir.

Cumhurbaşkanımızın 2011 yılında Somali'ye gerçekleştirdiği tarihî ziyaret Türkiye-Somali ilişkilerinde yeni bir dönemin kapısını açmıştır. O tarihten bu yana Türkiye Somali'nin yeniden inşasında en büyük rolü üstlenen ülkelerden biri olmuştur. Türkiye'nin Somali'deki varlığı sadece diplomatik ilişkilerle sınırlı değildir; eğitimden sağlığa, altyapı projelerinden güvenlik iş birliğine kadar birçok alanda Somali halkının yanında olmaya devam ediyoruz. Ancak Somali'nin kalkınması için en önemli başlıklardan biri de güvenliktir. Türkiye, Somali ordusunun eğitilmesi ve kapasitesinin artırılması için Mogadişu'da büyük bir askerî eğitim üssü kurmuştur. Burada yetişen Somalili askerler, terör örgütlerine karşı mücadelede Somali Hükûmetine büyük bir destek sağlamaktadır.

Bunun yanı sıra, Somali açıkları ve Aden Körfezi, yasa dışı kaçakçılık faaliyetlerinin yoğun olarak yaşandığı bölgelerden biridir. Uyuşturucu, insan ve silah kaçakçılığı bölgedeki güvenliği tehdit eden en büyük unsurlardandır. Türk Deniz Kuvvetlerinin bu bölgede bulunması hem Türkiye'nin, uluslararası toplumun güvenliği açısından büyük bir caydırıcı güç oluşturmaktadır. Son dönemde Somali'yle enerji alanında iş birliklerimiz de derinleşmiş bulunmaktadır. Türkiye ve Somali arasında imzalanan savunma ve ekonomik iş birliği çerçeve anlaşmasıyla Somali'nin deniz yetki alanlarının korunmasına yönelik önemli bir adım atılmıştır. Türkiye'nin Oruç Reis Sismik Arama Gemisi'nin Somali kıyılarında faaliyet göstermeye başlaması, Somali'nin doğal kaynaklarının verimli şekilde kullanılmasının önünü açacak ve ekonomik kalkınmasına büyük bir katkı sunacaktır. Sayın Hasan Şeyh Mahmud liderliğindeki Somali'nin uluslararası alanda attığı adımları da memnuniyetle takip ediyoruz. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyine geçici üye olarak seçilmesi, BM silah ambargosunun kaldırılması ve Doğu Afrika Topluluğuna yeniden katılım sağlanması Somali'nin uluslararası sistemde daha güçlü bir aktör hâline geldiğini göstermektedir. Ayrıca, Somali'nin demokratikleşme çabalarını da takdirle karşılıyoruz. Somali'nin kurumsal yapısının güçlendirilmesi, hukukun üstünlüğünün tesis edilmesi ve kapsayıcı bir yönetim anlayışının benimsenmesi, ülkenin sürdürülebilir istikrarı ve kalkınması açısından büyük bir önem taşımaktadır. Türkiye'nin Somali'nin devlet inşasına verdiği desteğin en önemli adımlarından biri Ankara Deklarasyonu'dur Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde gerçekleşen bu tarihî süreç, Afrika Boynuzu'nda güvenlik, siyasi istikrar ve ekonomik kalkınma için yol haritası çizmiştir.

Değerli milletvekilleri, bugün görüşmekte olduğumuz tezkere, Türkiye'nin Aden Körfezi'ndeki güvenlik misyonunun ötesinde, Afrika Boynuzu'nun istikrarına, uluslararası deniz ticaretinin güvenliğine ve küresel barışa verdiği önemi yansıtmaktadır. Tezkerenin kabulü, Türkiye'nin küresel güvenliğe katkısı ve Somali'de yürüttüğü devlet inşası, terörle mücadele ve kaçakçılıkla mücadele faaliyetlerine desteğin devamı açısından kritik bir öneme sahiptir.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)