| Konu: | İYİ Parti Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 55 |
| Tarih: | 11.02.2025 |
CHP GRUBU ADINA SUAT ÖZÇAĞDAŞ (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; İYİ Parti Grubunun suça sürüklenen çocuklarla ilgili önergesi üzerine söz almış bulunuyorum. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Genel Kurulun havasından anladığım, herhangi birisinin, herhangi bir ananın, herhangi bir babanın kuzusunun anlamsız bir şekilde ölmüş olmasının burada çok da duygusal bir durum yaratmadığını görüyorum. Geçen yıl 242 bin mağdur vardı bu suçlardan, sadece çocukların işlediği suçlardan 242 bin mağdur vardı. Suça sürüklenen çocuk sayısı da 178 bindi ve bunların yüzde 40'ı yaralama, yüzde 20'si hırsızlık gibi gidiyordu. Geçtiğimiz hafta iki gün Tekirdağ'daydım. 2 yaşındaki Sıla bebek cinsel istismara uğramıştı, darbedilmişti ve maalesef hayatını kaybetti, tıpkı 8 yaşındaki Narin'in ölmesi gibi, tıpkı 18 kez Bakanlıkça ziyaret edilen 5 çocuğumuzun yanarak ölmesi gibi, tıpkı yenidoğan bebeklerin hastanede öldürülmesi gibi, tıpkı Niğde'de iktidar partili belediye başkanının oğlunun devletten para almak için açtığı engelli bakımevinde insanlık onuruna yakışmayan görüntüler nedeniyle bir çocuğun hayatını kaybetmesi gibi, tıpkı maalesef 14 yaşında bir çocuğu, Ahmet'i, geçen hafta 15 ve 16 yaşlarında 2 çocuğun yolda yürürken acımasızca öldürmesi gibi. Ben bunları çok önemsiyorum. Bunların her birini -hepimizin çocukları var- üç yıl, beş yıl, on yıl, on beş yıl -bunlar bizim kuzularımız- biz kokluyoruz ya! Böyle 242 bin mağdur var arkadaşlar Türkiye'de. Sıla bebek 2 Eylülde devlet hastanesine gitmişti, Türkiye'nin sosyal hizmet sistemi bunu koruyamadı. Bu Sıla bebek... Ceza alan 2 çocuğumuz, biri yirmi yıl altı ay, biri yedi yıl ceza aldı. Bu 2 çocuk daha önce de suça bulaşmıştı, tıpkı Ahmet'i öldüren çocukların 3 ayrı sabıkası olduğu gibi, tıpkı cep telefonu çalan çocukların 361 suçtan daha önce ceza aldıkları gibi.
Türkiye'de tamamıyla çökmüş bir sosyal hizmetler sistemimiz var. İktidar partisi milletvekillerine buradan sesleniyorum: Aile Yılı ilan etmek elbette önemlidir ama eğer ailenin en korunmaz unsurları olan çocukları koruyamıyorsak Aile Yılı ilan etmenin ne anlamı var? Türkiye'de her yıl 250 bin çocuk mağdur oluyorsa, 170 bini suçlu oluyorsa, suça sürükleniyorsa Aile Yılı ilan etmenin ne anlamı var?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın Sayın Özçağdaş, lütfen...
SUAT ÖZÇAĞDAŞ (Devamla) - Çok değerli arkadaşlar, Türkiye'de tamamıyla iflas etmiş bir sosyal hizmetler sistemimiz var, bundan sorumlu bir Bakanımız var. Ben Sayın Bakana daha önce sordum, kendisi Belçika'da Brüksel Parlamentosunda görev yapmıştı. Bir bakanın döneminde Belçika'da 2 yaşında bir çocuk böyle ölseydi, 8 yaşında bir çocuk böyle ölseydi, 5 çocuğa 18 kere gidilip ölselerdi, yenidoğan bebeklere bunlar yapılsaydı, 14 yaşında bir çocuk öldürülseydi acaba bir bakan yerinde bir dakika kalır mıydı, kalabilir miydi? Bu vurdumduymazlık, hiçbir şeyden siyasal sorumluluk almamak, her şeye muktedir olmak, her şeyi yapabilir olmak, her şeye gücü yettiğini iddia etmek, asrın lideri olmak, yirmi üç yıldır iktidarı almak, yönetmek ama hiçbir kötülükten sorumlu olmamak... Pes diyorum!
Bu öneriye eğer "evet" derseniz birlikte bunları araştıralım diyorum, saygılarımı sunuyorum. (CHP, DEM PARTİ ve İYİ Parti sıralarından alkışlar)