| Konu: | İYİ Parti Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 56 |
| Tarih: | 12.02.2025 |
DEM PARTİ GRUBU ADINA ÖZNUR BARTİN (Hakkâri) - Öncelikle, Van halkının direnişini selamlıyorum ve irade talancısı, halk düşmanı iktidarı bu hukuksuz cezayla halkın iradesini gasbetmekten vazgeçmeye, Van halkının iradesine saygı duymaya davet ediyorum. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)
Değerli milletvekilleri, Çayırhan Termik Santrali'nin ve maden sahalarının yeniden özelleştirilmesi girişimi yalnızca enerji politikalarınızın iflasını değil aynı zamanda yüzlerce işçinin, binlerce ailenin açlığa ve güvencesizliğe mahkûm edilmesini de ifade etmektedir. AKP, iktidara geldiğinden bu yana kamuya ait ne varsa ya satmış ya da peşkeş çekmiştir. TELEKOM'dan şeker fabrikalarına, madenlerden enerji üretim tesislerine kadar her şey halkın elinden alınıp yandaş şirketlere devredilmiştir. 1986'dan 2002'ye kadar 8 milyar dolar civarında olan özelleştirme gelirleri AKP iktidarı döneminde 70 milyar doları aşmıştır yani ülkenin üretim altyapısı, kamu kaynakları, halkın alın teri, AKP'nin sermaye gruplarına sunduğu birer ganimete dönüşmüştür. Peki, bu özelleştirmelerin ardından ne olmuştur? İşçiler işten çıkarılmış, maaşlar düşürülmüş, sendikal haklar gasbedilmiş, güvencesiz çalıştırma artmıştır; Çayırhan'da da yaşanacak olan budur. Sermaye sahipleri yalnızca kârı düşünecek, maliyetleri düşürmek için işçilerin haklarını gasbedecek, bölge halkını da daha da yoksullaştıracaktır. Bu ülkenin doğasını, havasını, suyunu zehirleyen termik santraller şimdi bir de özel sektör eliyle daha da vahşi bir şekilde çalıştırılacaktır. Afşin Elbistan, Soma, Yatağan örnekleri önümüzde duruyor; yıllardır bu bölgelerde yaşayan insanlar santrallerin neden olduğu kirlilik yüzünden nefes alamaz hâle gelmiştir, Çayırhan'da da aynı felaket yaşanacaktır. Kâr hırsıyla çalışan şirketler filtreleri çalıştırmadan havaya zehir salacak, bu kaynaklarını hoyratça kullanacak, bölgeyi yaşanmaz hâle getirecektir. Peki, özelleştirme sonrası denetim olacak mı? Elbette ki hayır. Bu iktidar, sermayenin önüne denetimsiz bir düzen kurarak doğayı, insanları göz göre göre felakete sürüklemektedir. Özelleştirilen her kurumda gördüğümüz gibi Çayırhan'da da işçiler büyük bir kıyıma uğrayacaktır. Bugün 2.400'e yakın işçi çalışıyor ve bu işçilerin sendikal hakları vardır ama özelleştirme sonrası ne olacak? Şirketler ilk iş olarak maliyetleri azaltmak için işçi çıkarmaya çalışacaklardır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun, lütfen tamamlayın.
ÖZNUR BARTİN (Devamla) - Kalan işçiler düşük ücretle uzun saatler boyunca güvencesiz şekilde çalışacak, sendikalar baskı altına alınacak, grev yapmak, hak aramak imkânsız hâle gelecektir. Bunu daha önce de yaşadık, TELEKOM özelleştirildi, binlerce işçi kapının önüne konuldu; şeker fabrikaları satıldı, üretim düştü, çiftçi perişan oldu; madenler özelleştirildi, iş güvenliği yok edildi, Soma'da 301 madenci katledildi. Şimdi aynı senaryoyu Çayırhan'da da mı izleyeceğiz? AKP iktidarı, bu özelleştirmeyle 100 bin insanı açlığa, yoksulluğa mahkûm edecektir. İşçilerin ekmeğini çalmak, onların alın terini sermayeye peşkeş çekmek, halkın malını yağmalamaktır.
Buradan açıkça söylüyorum: Bu özelleştirme ihanettir. İşçiye, doğaya, halka yapılan büyük bir ihanettir. Biz emeğin, doğanın, işçilerin ve halkın yanında olmaya devam edeceğiz; bu yağmaya, bu talana asla boyun eğmeyeceğiz. Çayırhan Termik Santrali'nde çalışan emekçilerin direnişini de selamlıyorum. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)