| Konu: | Türkiye Adalet Akademisi Kanunu Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 56 |
| Tarih: | 12.02.2025 |
DİLAN KUNT AYAN (Şanlıurfa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Evet, bugün Adalet Akademisi Kanunu Teklifi'ni konuşacağız ve 11'inci madde de şunu söylüyor, diyor ki: "Yıllık eğitim planı ile eğitim öğretim programı hakkında gerekli düzenlemeleri yapar." Ne diyor Adalet Akademisine? Şüphesiz ki özünde bir eğitim kurumudur ama özünde bir eğitim kurumudur. Kim yetişiyor bu kurumda? Bağımsız, tarafsız yargının en önemli unsuru olan, halkın adalet beklediği hâkim, savcılar. Ama nasıl yetişiyor? Adalet Akademisi eğitimcilerinin tamamı siyasi iktidarın seçtiği, atadığı isimlerden oluşuyor. Eskiden bunu kapalı kapılar ardında yapıyorlardı, şimdi utanmadan, sıkılmadan, halkın gözünün içine baka baka yapıyorlar. Şu iktidar sıralarına bir bakın, yarısından fazlasının ya teyzesi ya dayısı ya yeğeni ya halası hâkim, savcı.
MUSTAFA HAKAN ÖZER (Konya) - Yalan söylüyorsun, yalan söylüyorsun!
DİLAN KUNT AYAN (Devamla) - Açıklayacağım... Yahu, daha geçtiğimiz gün... Kim ya, Arif Dağhan kim? Kim, sana soruyorum, haydi gel, yalanı ispatla. Arif Dağhan kim arkadaşlar? Bütün kamuoyunun gözü önünde açık açık hâkimliğini ilan ettiler. Siz seçiyorsunuz bunu, hiç buradan böyle, yalanlarınızdan bize bahsetmeyin.
Peki, bu güzelim eğitim kurumunun önünde, bakın, adaleti ortaya koyacak, tesis edecek kurumun başındaki Adalet Akademisinin içerisinde baroların eğitmenleri var mı, baroları dâhil etmişler mi? Tövbeler olsun. Akademiden, akademisyenler var mı? Tövbeler olsun. Hukuk alanında çalışma yürütmüş binlerce hoca var ya, tek biri var mı? Yok. Varsa yoksa yandaşınız; varsa yoksa sizin gibi, bu kişilikteki insanların aslında hakkını, hukukunu, sözde hakkını, hukukunu korumak için ortaya atılmış kişilerden seçtiniz.
Bakın, açık açık ifade edelim: Hâkim, savcı adaylarını kim seçiyor? AKP'liler. Eğitimi kim veriyor? AKP'liler. Atama kurasını kim yapıyor? Zatıalilerinin teşrifleriyle, yine AKP'liler. Peki, meslekten bir gecede KHK'yle kim ihraç ediyor? Yine AKP'liler. Yani Adalet Akademisini Adalet ve Kalkınma Partisinin akademisi hâline getirmişsiniz.
Bakın, örnek vereyim, "Yalan yalan!" diyor ya şu zat...
MUSTAFA HAKAN ÖZER (Konya) - Yalan söylüyorsun, evet.
DİLAN KUNT AYAN (Devamla) - Bakın, 2016'da darbe sonrasında -il ve ilçe teşkilatlarında avukatlık yapan meslektaşlarımız olduğu için biliyoruz- AKP'nin kadın kollarında görev yapan kişiler 50'nin altında puanları aldılar, hop -mülakattan zaten muaflar- hâkim, savcı oldular. Şimdi, bu hâkim, savcılar sizce AKP'li kişileri mi yargılayacaklar? Elbette ki onlara en keskin muhalefeti yapan bizlerle uğraşacaklar ama biz yılmayacağız, istediğiniz kadar o yargının sopasını elinizde tutun, sözümüzü en yüksek perdeden söylemeye devam edeceğiz.
Bakın, gelmeden açtım, baktım "Acaba nedir bu Adalet Akademisi, ne yapmışlar?" diye; tövbeler olsun, siteden haberiniz bile yoktur sizin de. 2023 yılında son bir güncelleme yapmışlar, resimler var, bir pozu buradan almış, eline vermiş sertifikayı, öbür pozu buradan almış, oradan gelmiş, bürokratlar kendi içlerinde yemişler, içmişler; gelsin ağam, gitsin paşam kurumuna çevirmişsiniz güzelim akademiyi. Akademik özgürlüğü olmayan, farklı fikirleri, bilimsel gelişmeleri takip etmek isteyen tek bir akademi yok.
Bakın, değerli arkadaşlar, bu ülkenin kanayan yarası nedir? En çok kanayan yarası kadına yönelik şiddettir değil mi? Her gün bu ülkede bir kadın yaşamını yitiriyor. Peki, ben soruyorum: Aslında kimden bekliyorlar bunun önlenmesini, buna dair kararları vermesini? Hâkimlerden, savcılardan. Bakın, bu Akademide toplumsal cinsiyet eğitimleri doğru düzgün verilmiyor, tek bir eğitim bu konuda sağlıklı bir şekilde bu hâkim, savcılara verilmiyor. Peki, sonunda ne oluyor? İşte, Şuleler, Pınarlar katlediliyor. Sonunda ne oluyor? TJA'lı kadınlar yargılanıyor. Bu hâle getirdiniz siz kurumu. Kendilerine başvuran mağdur kadınlara ne diyorlar biliyor musunuz? Tespitli bakın bunlar "Orada ne işin vardı?" diyorlar. Kadınlara "Neden biz tecavüze uğramıyoruz da siz tecavüze uğruyorsunuz?" diyorlar. Bu cüreti kimden alıyor bu hâkim, savcılar? İşte, sizin bu liyakatsiz atamalarınızdan, liyakatsiz eğitim sisteminden.
Yine, örnek verelim: Diyarbakır'da ya, çok uzak değil, geçtiğimiz günlerde 14 öğretmeni savcı gözaltına aldı. Neden? Çünkü birlikte maç yapmışlar, işine gelmemiş, 14 kişiyi hemen toparlamış, gözaltına almış. Onunla bitiyor mu? Onunla da bitmiyor. Osmaniye'de ne yapıyor doktor? Diyor ki: "Doktora gittim, beni muayene etmedi." Pat, savcı gözaltı kararı veriyor. Yahu, Zonguldak'ta bir savcı, kız arkadaşının eski sevgilisini gözaltına aldırdı ya. Siz böyle hâkim, savcılar yetiştirdiniz; bunları başımıza bela ettiniz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Ayan, tamamlayın lütfen.
DİLAN KUNT AYAN (Devamla) - Bitiriyorum Sayın Başkan.
Şimdi, toplumun en çok istediği şey nedir? denildiğinde "Adalet" diyorlar. "Bu ülkede kime güvenmiyorsunuz, hangi bakanlığa güvenmiyorsunuz?" denildiğinde "Adalet Bakanlığına güvenmiyoruz." diyorlar. Peki, bunun sorumlusu tek başına şu an hâkimlik, savcılık görevini icra edenler mi? Elbette ki değil. Sorumlusu bu AKP iktidarının ta kendisidir. Liyakatsiz, torpile dayalı, al gülüm, ver gülüm atamaları, zatıalilerinin atamalarından kaynaklı kurumu bu hâle getirdiniz ve bu kurumun başında olan kişiler de maalesef ki şu an toplumsal muhalefete, siyasi partilere, birçok yere savaş açmış durumda, yargının sopasını göstermiş durumda. Bizler bir kez daha ifade ediyoruz: Bu Adalet Akademisi yasanızı kabul etmeyeceğiz. Az önce Komisyon üyesi arkadaş güya bizim birlikte hareket ettiğimizi söyledi, asla ve asla böyle bir şey yok. Usul anlamında yaptığımız yerinde fakat içerik olarak bu yasayı kabul etmediğimizi ifade ediyorum. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)