GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Türkiye Adalet Akademisi Kanunu Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:57
Tarih:13.02.2025

YASİN ÖZTÜRK (Denizli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 178 sıra sayılı Türkiye Adalet Akademisi Kanun Teklifi'nin 20'nci maddesi üzerinde söz almış bulunmaktayım. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, ülkemiz, ülke olarak çok zor günler yaşıyor. Hukukun, adaletin, demokrasinin, milletin refahının hiçe sayıldığı, yolsuzluğun, kayırmacılığın ve nepotizmin zirve yaptığı bir dönemdeyiz. Yaşanan tüm bu olumsuzlukların başsorumlusu ülkeyi yıllardır tek başına yöneten AK PARTİ'si iktidarıdır. Milletin iradesini yok sayan, ülkemizi kendi çıkarları uğruna uçuruma sürükleyen bu düzen artık sürdürülemez bir noktaya gelmiştir. Bugün, ülkemizin içinde bulunduğu bu durumu sadece ekonomik krize bağlamak hem yetersiz hem de yanlış olacaktır. Yaşadıklarımız her yönüyle büyük bir çöküşün işaretidir. Bu çöküş toplumsal ahlakın erozyona uğramasıyla, kültürün sistemli bir şekilde dönüştürülmesiyle, hukukun yok edilmesiyle, yargının tamamen siyasallaştırılmasıyla, devletin bir parti devleti hâline getirilmesiyle ve milletin bilinçli olarak fakirleştirilmesiyle daha da derinleşmektedir.

Peki, bu noktaya nasıl geldik? AK PARTİ'si, yirmi üç yıl önce 3Y'yle yani yolsuzlukla, yasaklarla ve yoksullukla etkin bir şekilde mücadele edeceğini söyleyerek yola çıkmış, iktidara talip olmuştu ancak iktidar olmanın getirdiği büyük güç, zamanla partinin tüm eylemlerinde bir çürüme yarattı. İktidar, devleti adil bir şekilde yönetmek yerine kendi çıkarlarını koruma refleksiyle hareket etti, bunun sonucunda da ülkemiz geldikleri günden daha beter bir 3Y'yle karşı karşıya kaldı ve yolsuzluk batağına saplandı; yasaklarla adalet rafa kaldırıldı, milletimiz daha da yoksullaştı. Bugün, geldiğimiz noktada, ülkemiz her alanda bir çöküş yaşıyor.

Değerli milletvekilleri, adalet bir devletin temel taşıdır ancak ülkemizde artık adaletten ve bağımsız bir yargıdan bahsetmek mümkün değildir. Mahkemeler AK PARTİ'si iktidarının çıkarlarına göre karar veren muhalif sesleri susturmak için kullanılan bir araç hâline getirilmiştir. Adaletin terazisi sadece sarayın emirleri ve çıkarları doğrultusunda işlemektedir. Bugün yargı gerçek suçlulara karşı değil iktidarın hoşuna gitmeyen, doğruları söyleyen, milletinin yanında olan insanlara karşı bir sopa olarak kullanılmaktadır. Hukuksuzluk öylesine yaygın hâle getirilmiştir ki insanlar artık mahkemelerden adalet bekleyememektedir. Bugün Türkiye'de yolsuzluk artık istisnai bir olay değil, sistemin kendisi hâline gelmiştir. Devlet ihaleleri belirli kişilere peşkeş çekilmekte, kamu kaynakları belirli zümrelerin kasasına aktarılmaktadır. Yandaş müteahhitler milletin vergileriyle finanse edilen projeler üzerinden servetlerine servet katmaktadır. Türkiye'nin dört bir yanında her gün yeni bir skandal ortaya çıkmaktadır. Fakat yargı ve medya iktidarın kontrolü altında olduğu için bu skandallar ya yayın yasağı getirilerek izlenmekte ya da gündemden düşürülerek örtbas edilmektedir.

Tüm bunlar olurken milletimiz daha derin bir yoksulluk içine sürükleniyor. Gençler geleceksizliğe mahkûm ediliyor; emekli, asgari ücretli, çiftçi, esnaf her geçen gün daha da fakirleşirken iktidar ve yandaşları lüks içinde yaşamaya devam ediyor. Saraylar, uçaklar, özel harcamalar milyonları bulurken millet kuru ekmeğe muhtaç ediliyor. Millet ekonomik sıkıntılarla boğuşurken, adalet ve hukuk her geçen gün daha da erozyona uğrarken, iktidarın birincil hedefi ülkenin gerçek sorunlarını çözmek değil kendisine karşı olan herkesi susturmak. Muhalif partiler, gazeteciler, akademisyenler ve sivil toplum kuruluşları ağır bir baskı altındadır. İnsanlar fikirlerini özgürce ifade etmekten korkar hâle getirilmiştir. İktidar, sansür ve baskıyla gerçeği gizlemeye, toplumu susturmaya çalışıyor ama nafile. Türkiye'nin dört bir yanında insanlar seslerini yükseltmeye başladı, korku duvarları yıkılıyor. Herkes biliyor ki bu baskı ve istibdat rejimi sonsuza kadar süremez. Buradan AK PARTİ'si iktidarına seslenmek istiyorum: Bu milletin size verdiği yetkiyi kötüye kullanıyorsunuz. Milletin sesine kulak tıkamakla kalmayıp milleti hiçe sayıyorsunuz. Türk milleti sizden sadece iki şey istiyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

YASİN ÖZTÜRK (Devamla) - Tamamlıyorum Sayın Başkan.

BAŞKAN - Tamamlayın Sayın Öztürk.

Buyurun.

YASİN ÖZTÜRK (Devamla) - Bir, adalet bekliyor. İki "vatan" ve "millet" kavramlarından başka hiçbir şeye öncelik vermeyin. Ancak üzülerek görüyoruz ki iktidarın tek derdi sadece koltuklarını korumak.

Değerli milletvekilleri, ülke olarak yaşadığımız sorunlar sadece yolsuzluk ve yoksullukla sınırlı değil. AK PARTİ'si iktidarı bir yandan milliyetçi söylemlerle oy toplarken diğer yandan teröristlerle pazarlık masalarında bebek katili teröristbaşından dört gözle haber bekleyerek medet ummaktadır. Bu çok büyük bir çelişkidir. Unutulmamalıdır ki Türk milleti şehitlerinin kanını asla yerde bırakmaz. Bu millet, vatanı uğruna can veren yiğitlerini yok sayanları asla affetmez.

Sonuç olarak, Türk milleti, tarihî boyunca nice zorluklar aşmış, nice mücadeleler vermiştir. Bugün de bu kara tabloyu değiştirecek güce ve iradeye sahiptir diyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti ve YENİ YOL sıralarından alkışlar)