GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Pakistan İslam Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Hükümlülerin Nakli Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:57
Tarih:13.02.2025

CHP GRUBU ADINA ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bugün burada Bolu'da yaşadığımız felaketin sonuçlarının değerlendirilmesi, sorumlu olan bakanın yargılanmasının yolunun açılması için muhalefet partisi milletvekilleri, grubu olan, grubu olmayan milletvekilleri aslında Meclise bir şans verdi. Günden güne Meclisin yasa yapma kalitesi de karar alma kalitesi de çoğunluğu da kötüye gidiyor, demokrasiden uzaklaşıyoruz. Aslında demokrasi en kısa tanımıyla; hesap sorarsın, hesap verirler. Hesabı yargıyla sorarsın, Meclisle sorarsın ama maalesef ülkemizde uzun süreden beri yürütmeyi denetleyebilecek bir yargı, Meclis sistemi yok. Bu sistem, Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi gelmeden önce bakanlar çok rahat bir şekilde soruşturulabiliyordu, gensoru vardı, yüzde 10; 55 milletvekilinin imzasıyla soruşturma açılabiliyordu. Meclis soruşturması, grubu olan partilerin imzasıyla, 20 milletvekiliyle açılabiliyordu. Basit çoğunluk, 276 milletvekilinin oyu yetiyordu ama bugün bir bakan hakkında Meclis soruşturması açılabilmesi için 301 oya ihtiyaç var, görüşülebilmesi için 360 milletvekilinin oyuna ihtiyaç var, bakanı Yüce Divana yollayabilmek için 400 milletvekilinin oyunu ihtiyaç var. Neden arkadaşlar? İçimizden herhangi bir arkadaşımızın dokunulmazlığı bu Meclise geldiği zaman 301 yetiyor -siz seçilmişsiniz ama- ama atanmış bir bakan hakkında 400 oy gerekiyor. Bu olacak şey mi? Şimdi, 78 insanımız ölmüş, 36 çocuk ölmüş, aileler ölmüş ve en son mülkiye müfettişlerinin, İçişleri Bakanlığı müfettişlerinin raporunda net bir şekilde belediyenin sorumluluğunun olmadığı, Bakanlığın ve İl Özel İdaresinin sorumluluğunun olduğu tespit edildi. Ruhsatı veren Bakan, denetimi yapmayan Bakan. Bu olacak şey mi? Gece 03.40'ta oluyor olay. Bakın, Cumhurbaşkanı 3 tane özel uçakla Malezya'ya gitti. Bakan, özel uçaklardan 1 tanesiyle 05.00 sıralarında olay yerine gelmedi ve insanlar öldü. Bugün bu Meclis bir karar verecek. Bakın, burada Meclisin yüzde 45'i; birçok parti, bağımsız milletvekilleri, gruplar 260'ın üzerinde oy verdi bu Bakan hakkında Meclis soruşturması açılsın diye. Milliyetçi Hareket Partisinin milletvekillerine sesleniyorum, DSP vermedi, DSP Genel Başkanına sesleniyorum, Adalet ve Kalkınma Partisinin milletvekillerine sesleniyorum: Burada, gelin, biriniz imza verin. Şimdi, sormak isterim, gerçekten çok üzücü; AKP, MHP Ordu Milletvekillerine seslenmek isterim: Türkmen ailesi 2 genç evladını, ailesini kaybetti; Ordu'ya gidiyorsunuz. Bursa vekili, Bursa milletvekilleri; Tüzgiray ailesi, çocuklarıyla, eşiyle kayboldu; Bursa'ya gideceksiniz. Adana milletvekilleri, Doğan ailesi, 2 küçük çocuklu aile öldü. Ankara milletvekilleri, Doğan ailesi, bir aileyi yitirdik. Manisa milletvekilleri, Altın ailesi artık yok. Sadece ölen insanlarımızın illerindeki milletvekilleri imza atsa o Bakanı soruştururuz. İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Niye bağırıyor bu ya! ALİ MAHİR BAŞARIR (Devamla) - "Niye bağırıyor bu!" diyor. 78 insan öldüğü için bağırıyorum! (CHP sıralarından alkışlar) 78 insan öldüğü için üzülüyorum, kahroluyorum! "Niye bağırıyor bu!" Bağırmayın, susun çünkü bu bakanlar hepinizden güçlü! MEHMET EMİN EKMEN (Mersin) - Bağırttırmayın, verin imzaları, sussun. ALİ MAHİR BAŞARIR (Devamla) - Evet, ver imzayı, bağırmayayım kardeşim! Değerli arkadaşlar, bakın, bu kazada -üzülerek söylüyorum- bir tıp öğrencisi, bir mühendis kazadan kurtuldu, aşağı indi; çığlık seslerini, çocukların çığlıklarını duyduktan sonra geri döndü. Niye döndü? Birini kurtarabilir miyim diye. Bakın, Mühendis Alp Mercan, Doktor Yiğit Gençbay geri döndü ve insanları kurtarırken öldü. Siz böyle bir nesli yaratıyorsunuz arkadaşlar, siz böyle bir neslin vekillerisiniz. Utanmaz Bakan, senin bu çocuklar kadar yüreğin yok mu? (CHP sıralarından alkışlar) Senin bu çocuklar kadar cesaretin yok mu? Ben o 2 çocuk için kahroluyorum, çok rahat bavullarını alıp Bakan gibi seyahate çıkıp otellerini gezebilirdi ama o çocuklar aşağı indi, o sesleri duydu ve tekrar yukarı çıktı. Niye çıktı? Bir çocuğu kurtarabilir miyim diye. Şimdi soruyorum size: Bu Bakan yargılanmasın mı arkadaşlar? Allah aşkına söyleyin, yargılanmasın mı? Belediye Başkan Yardımcısı, İtfaiye Müdürü tutuklandı; raporda sorumluluğu olmadığı ortaya çıktı, gerçek sorumluları Bakanlığın müfettişleri yazdı. Onlar suçsuzsa suçlu kim? Dünyanın hiçbir yerinde tarihte bir otel faciasında bu kadar insan ölmemiş arkadaşlar. Ama soruyor: "Niye bağırıyorsun?" Ne yapayım? Ne yapalım? Soma'da insanlar ölür, İliç'te insanlar ölür, tren kazasında insanlar ölür, otel yanar insanlar ölür; sorumluluk alan hiç kimse yok. Niye bir bakanı yargılamıyoruz? Yok mu 40 milletvekili? Manisa'dan, Ankara'dan, İstanbul'dan, İzmir'den seçmenleriniz öldü, cenazelerine gittiniz, yakınlarına sarıldınız; bunun sorumlusu Bakan. O Bakan, utanmadan sıkılmadan olay günü ETS şirketinden bu oteli "güvenilir, iyi, gidebilirsiniz" diye paylaştı. Her şeyden geçiyorum, bundan da mı utanmıyoruz arkadaşlar? Sigorta şirketleri "Burası güvensizdir, ben burayı sigorta etmem, burada yangın tertibatı yok." dedi ama Bakan "Burada yatılabilir." dedi. Bir sigorta şirketi kadar denetimi, vicdanı, aklı, onuru olmayan bir Bakan niye o koltukta oturuyor arkadaşlar? (CHP sıralarından alkışlar) "Niye bağırıyor bu?" Çıldırdı bu çünkü. Bu kadar ölümü, bu kadar acıyı kaldıramıyor bu ülke. İDRİS ŞAHİN (Ankara) - Yine de çıldırma Başkan! Yine de çıldırma! ALİ MAHİR BAŞARIR (Devamla) - Yani sizlere söylüyorum çok değerli vekillerim, AKP Grubuna söylüyorum: Ya, soruşturalım Bakanı, ne olur? Neyi eksilir arkadaşlar, neyi eksilir? 40 kişi lazım; işte, gelip burada imza atabilirsiniz. Mecliste bir oda belirleyebiliriz ama çıkın biriniz, evet, şunu söyleyin: "Artık birileri yargılanmalı. Yirmi üç yılda bu kadar ölüm varken bu kadar ihmal varken bu kadar yanlış varken yolsuzluk varken biz niye bir bakan hakkında bu Mecliste soruşturma yapamadık?" Hiç düşünmüyor musunuz niye 301'den 400'e çıktı? Hatta, bırakın görevdeyken görevi bittikten sonra bu bakanları yargılayabilmek için 400'e ihtiyacımız var ama herkesi yargılıyoruz; İstanbul Belediye Başkanını yargılıyoruz, milletvekillerini yargılıyoruz, gazetecileri yargılıyoruz, bakanları yargılayamıyoruz. Türkiye'nin en güzel koylarını kapatmış, Tarım Bakanlığından arazilerini almış... (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN - Tamamlayın lütfen Sayın Başarır. ALİ MAHİR BAŞARIR (Devamla) - Bitiriyorum. HALUK İPEK (Amasya) - Uluslararası sözleşme görüşüyoruz değil mi? ALİ MAHİR BAŞARIR (Devamla) - Evet. HALUK İPEK (Amasya) - Yani şu an bununla onun ne alakası var? ALİ MAHİR BAŞARIR (Devamla) - Bak, sana ben bir şey söylüyorum, Pakistan'la suçluların... HALUK İPEK (Amasya) - Uluslararası sözleşme görüşüyoruz değil mi? ALİ MAHİR BAŞARIR (Devamla) - Çok doğru söylüyor, uluslararası sözleşmeleri görüşüyoruz, Pakistan'la suçluların iadesini görüşüyoruz ama suçlu bir bakanı konuşamıyoruz. (CHP sıralarından alkışlar) HALUK İPEK (Amasya) - İç Tüzük'ü uygula Başkan, İç Tüzük'ü! YAHYA ÇELİK (İstanbul) - Ne alakası var ya? ALİ MAHİR BAŞARIR (Devamla) - Çok alakası var, çok alakası var. HALUK İPEK (Amasya) - Uluslararası sözleşme görüşüyoruz. YAHYA ÇELİK (İstanbul) - Yirmi dakika rüşvet konuşuyor ya! ALİ MAHİR BAŞARIR (Devamla) - Bakın, bugün, bu konuda, 78 insanın ölümüyle ilgili her şeyi yapın, laf atmayın! Bari bugün susun! Bari bugün susun... HALUK İPEK (Amasya) - Ne alakası var, İç Tüzük'ü uygulayın! ALİ MAHİR BAŞARIR (Devamla) - ...bari bugün önünüze bakın, bari bugün utanın, bari bugün konuşmayın! Bugün konuşmayın! HALUK İPEK (Amasya) - İç Tüzük'ü uygulayın! ALİ MAHİR BAŞARIR (Devamla) - Bu nasıl bir yüzsüzlük, ben anlamıyorum. Gerçekten, bakın, artık vicdanınızı yitirmişsiniz, ferasetinizi yitirmişsiniz... HALUK İPEK (Amasya) - Uluslararası sözleşmeyle ilgili söz aldın, onunla ilgili... ALİ MAHİR BAŞARIR (Devamla) - Ya, hâlâ laf atıyor! Senin yüzün keçe gibi olmuş, sana yazıklar olsun be! HALUK İPEK (Amasya) - Hadi be! Hadi be! ALİ MAHİR BAŞARIR (Devamla) - Utanıyorum senden! (CHP sıralarından alkışlar)