| Konu: | Kayyum atamalarına, Abdullah Zeydan'a dair yargı kararına ve HDK soruşturmasına ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 58 |
| Tarih: | 18.02.2025 |
SEZAİ TEMELLİ (Muş) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; defalarca burada dile getirdik, dedik ki: "Kayyum darbedir." Siz darbeci misiniz? 12 Eylüle, 28 Şubata, 15 Temmuza bakın; darbeciler ne yapmış? Darbecilerin ilk yaptığı şey meclislere saldırmaktır. Tıpkı 28 Şubatta tankları dolaştırdıkları gibi, 15 Temmuzda Meclisi bombaladıkları gibi, dün de siz Van'da Belediye Meclisine saldırdınız. Televizyonlardan bunu seyretseydiniz, bir başka ülkenin vatandaşı olsaydınız derdiniz ki: "Türkiye'de darbe olmuş." Aynı darbecilerin yöntemleriyle Van Belediyesine saldırdınız. Neyi bahane ettiniz? Her zaman elinizde olan kılıfı kullandınız; nasıl ki minareyi çalan kılıfını hazırlar, sizin de elinizde bir kılıf var, terör kılıfı, her şeyi bunun altına süpürerek, bunu bahane ederek belediyelere çökmeye, o darbeci vesayetçi anlayışınızla kayyum atamaya devam ediyorsunuz ama halk buna karşı direniyor; demokratik, meşru mücadelesiyle Van sokaklarında direniyor, tıpkı Batman'da direndiği gibi, Siirt'te direndiği gibi. Kayyum atadığınız her yerde darbecilere karşı Kürt halkı iradesini savunmaya devam edecek. Sadece Kürt halkı mı? Hayır, Türk halkı da savunuyor iradesini. İstanbul'daki bu gözaltılara, bu darbeci anlayışa karşı da Esenyurt'ta da Beşiktaş'ta da bu mücadeleyi veriyor. Darbelere geçit vermeyiz. Sizin elinizde kalmış yegâne şey, işte bu kılıf.
Bakın, sevgili Abdullah Zeydan'a dair yargı kararı üç yıl dokuz ay; 220/7'ye, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin bu konuda "kanuniliğe aykırı" diye kararı var. 220/6'da... Gerçi Anayasa Mahkemesinde iptal edildi, ikinci kez Meclise geliyor. Kayyumlara dair de burada teklif hazırladık, bunlar önümüzde duruyor; bunlarla ilgili adımlar atıp demokrasinin önünü açmak yerine, bu vesayetçi anlayıştan kurtulmak yerine siz bu darbe anlayışına dair kanunları kullanarak kayyum atamaya devam ediyorsunuz.
Peki, sevgili Zeydan'a verilmiş bu cezanın aslı astarı var mı? Hayır, uydurma, tümüyle uydurma. Üç yıl dokuz ay, bakıyorsunuz, neden verilmiş? Teşebbüsten. Teşebbüste bulunduğu yere uzaklığı 13 kilometre; bilimsel olarak kanıtlanmış, bilirkişi raporuyla mahkeme kayıtlarına girmiş ama oradaki hâkimler... Ben çok merak ediyorum, ne mezunu bu hâkimler? Ne mezunu olduklarını biliyorum; bunlar saray mezunu oldukları için, hukuka dair aslında hiçbir hassasiyetleri ve değer yargıları olmadığı için işte bu kararı verebiliyorlar. Abdullah Zeydan söyledikleri mekâna 13 kilometre uzakta. Sadece bilirkişi raporu mu?
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bizzat söyledikleri alanda görevli olan kamu görevlilerinin, oradaki askerlerin ifadesi var ama yine de bu karar veriliyor. Neden? Van Belediyesine çökmek için. Kim geliyor Van Belediyesine çökünce kayyum olarak? Ozan Balcı. Kimdir bu Ozan Balcı? Valiniz, daha önce kayyum. Van Belediyesinde 8 milyarlık yolsuzluk var, soruşturma açmamışsınız; bunu kayyum olarak tekrar atıyorsunuz. Gelir gelmez ne yapıyor? Kebap partisi veriyor, kutlama yapıyor yani doymamış, hâlâ yiyor, yemeğe devam edecek, Van halkının hakkını yiyecek, bu hakkı yedirmeyiz. Haram yiyenin haram kursağında kalsın, buna göz yumanların da kursağında kalsın. Biz, bunların hesabını sizden soracağız. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar) Ama sadece bununla da yetmiyor hukuksuzluk, kanunsuzluk; her yerde aynı anlayışı görüyoruz. "Şafak vakti operasyonları" sizi böyle anacaklar. Yine bir şafak vakti bir sürü arkadaşımız gözaltına alındı. "HDK soruşturması"ymış. HDK'nin ne olduğunu on beş yıldır bu ülkede öğrenemediniz mi? Açın bakın; HDK bu ülkede demokrasi, barış mücadelesi veren birçok yapının bir araya geldiği bir meclistir; demokratik, meşru bir meclistir ve bugüne kadar da çalışmalarını sürdürdü, sürdürüyor. Şimdi mi aklınız başınıza geldi? Hayır, niyet o değil. Niyet aslında başka. Tıpkı İstanbul belediyelerinde görev yapan 10 arkadaşımıza uydurduğunuz bahane gibi bu sabahki soruşturmayla da dönem Eş Sözcümüz Esengül Demir, MYK üyelerimiz Semiha Şahin, Mehmet Saltoğlu başta olmak üzere birçok arkadaşımızı gözaltına alıyorsunuz bizi susturmak için.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun Sayın Başkan.
SEZAİ TEMELLİ (Muş) - Susturamazsınız! Bu savaş sofrasından beslenenlere sesleniyoruz: Barış mücadelemiz devam edecek. Bu sofrayı kurutacağız; kurutacağız ki bu ülkede emekçiler, bu ülkede yaşayan halklar yoksulluğa mahkûm olmasın; kurutacağız ki bu ülkede bir arada yaşamak isteyen Türkler ve Kürtler, bu ülkede bir arada yaşamak isteyen Türkiye halkları barış içinde, huzur içinde yaşayabilsin. Bu sofradan beslenenler, vergi rekortmeni olanlar, bu sofradan yiyip hanıiştiha gibi doymayanlar şunu bilsin ki bunun sonu geldi, artık bu yolda yürüme şansınız yok ve biz ekmek, adalet, barış mücadelesine devam edeceğiz.
Bir kez daha buradan sesleniyoruz: Bakın, bu ülkede yan yana gelmezler bu ülkenin geleceği adına yan yana geldi.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun.
SEZAİ TEMELLİ (Muş) - Buradan hâlâ ders çıkartmayıp ülkeyi uçuruma sürükleyenler, bu ülkeyi çöküşe sürükleyenler ya akıllarını başlarına alacak ya da bunun hesabını mutlaka Türkiye halklarına verecekler, eninde sonunda verecekler. Bundan kaçamazsınız, Türkiye halkları bunun hesabını sizden sorar. Ya ülkenin çıkarları için, ülkenin geleceği için siyaset yapacaksınız ya da siyaset sahnesinden silineceksiniz.
Teşekkür ederim. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)