Konu: | Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu ile İlgili Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 3 |
Birleşim: | 59 |
Tarih: | 19.02.2025 |
NECMETTİN ÇALIŞKAN (Hatay) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Torba kanun teklifinin 2'nci maddesi TÜBİTAK burslarıyla ilgili. Yasa teklifi malum olduğu üzere 9 maddeden oluşuyor, 8'ini Anayasa Mahkemesinin iptaliyle görüşüyoruz. Burada esasen bizim sormamız gereken şey şu: İktidar gerçekten çözüm üretmek, aziz milletimizin dertlerine deva olmak mı istiyor yoksa alay mı ediyor? Bugün bu görüştüğümüz yasa teklifi, bu milletle alay edildiğinin bariz göstergesidir. 9 madde; 8'i, Anayasa Mahkemesi iptal etmiş, onun için. Peki, yasa ne içeriyor? Yasadaki kelimeler "ceza" "ayar" "burs" "vergi muafiyeti" "bütçe" "fon" "idari para cezası". Sadece bütçeyle ilgili, vergiyle ilgili yasa. Burada görüyoruz ki yasa, sadece bürokrasinin işlerliğini sağlamak... Zaten, hani milletin derdine derman olma hesap edilmediği için, Anayasa Mahkemesi tümünü reddettiği hâlde "Bari bu defa biraz düzgün çalışalım, bu milletin zamanını boşa harcamayalım, neler eksikmiş, düzgün kontrol edelim." de denmiyor, Komisyona gelip iki gün içerisinde apar topar, yangından mal kaçırırcasına geçiriliyor.
Şimdi, burs maddesinden bahsediyoruz, elbette kulağa hoş geliyor. Gönül ister ki yandaş çetelere, faizcilere, ihalecilere hortum verilinceye kadar burs verilsin ama heyhat, bugüne kadar icraatların hemen hemen tümü kuşkuyla karşılandığı için doğal olarak yapılan işte de bir bityeniği arıyoruz; biliyoruz ki bunun altından da mutlaka bir şey çıkacak, şaşırmıyoruz da.
TÜBİTAK bursu verilecekmiş. Yahu siz TÜBİTAK'ı düşünüyorsanız... Önce akademisyenleri düşünün. Akademisyenler açlık sınırında maaş alıyor, kadroları yok. Yirmi yıl, yirmi beş yıl süreyle her yıl "Acaba bu yıl işime son verilecek mi?" diye bunun acısını yaşıyor. Binlerce doktoralı işsiz geziyor. Üniversiteden mezun olmuş on binlerce insan asgari ücretin altında ücretli kölelik sayılabilecek rakama ücretli öğretmenliğe talim ediyor. Bunların hiçbirine çözüm aranmıyor ama bir okus pokusla TÜBİTAK burs verecekmiş. Merak ediyorsunuz; bu burs kime verilecek, hangi şartlarda verilecek, ne kadar süreyle verilecek, niçin verilecek? Bunların hiçbiri belli değil. Burs yetkisini al, gerisini... Bu millete çok acılar yaşattınız.
Bakın, İstanbul Belediyesinin bir burs hikâyesi bu Mecliste aylarca konuşuldu, başörtülüleri bile töhmet altında bıraktınız. Onun için öyle özel statülü burs olmaz. Siz gerçekten burs verecekseniz Kredi Yurtlar Kurumundaki öğrencileri düşünün. İki hafta sonra ramazan ayına gireceğiz. Biliyoruz, ramazan ayında iftar saatinden iki saat sonra öğrencilere sıra geliyor. Öğrencilerin yemek kalitesi ortada. Bir öğrenci düzgün beslensin ki eğitimini düzgün alsın. Kredi Yurtlar Kurumunu, diğer öğrencileri, mezunları, bunların hiçbirisini gündeme almayıp bir bursla gelmek gerçekten soru işareti doğuruyor.
Değerli milletvekilleri, burada üniversite çalışanlarına... Burstan öte gencimiz burs değil iş istiyor; böyle sadaka alırcasına birilerinin yardımıyla yaşamak değil geleceğe güvenle bakmak istiyor. Tabii, bu ülkede denetim hiç bir konuda yok, can güvenliği yok. İşte otel yangını, işte maden ocakları, iş kazaları... Bunlar denetimsizlikten oldu, denetimsizlikten. İşte son ölümler... Denetimsizlikten bunlar yaşanırken herhâlde bursların denetimini beklemek de zannederim ki büyük bir safdillik olur. Bu açıdan, bu yasa teklifi tümüyle torba, cümbüş ve kafa tutma yasa teklifi. Bu yasa teklifinin hiçbir maddesi milletimizin yaralarını saracak, beklentilerini karşılayacak herhangi bir çözüm üretecek değil. Bu bir kılıfla apar topar çıkarılmaya çalışılan, içeriği de Anayasa Mahkemesiyle tartışmalı bir yasa teklifi ama özünde de dertlere derman olmayan bir yasa teklifi.
"TÜBİTAK" deyince... Bu ülke geleceğe güvenle bakmak istiyor. En berbat kurumlar içerisinde YÖK'ün, çalışan öğretim üyelerini, öğretim elemanlarını nasıl mağdur ettiğini görüyoruz. İsme, zata mahsus kadro açılmak zorunda kalınıyor bir zorunluluktan; bunları çözün ama bunlar yok. Belli ki TÜBİTAK'ın bu yasayla birlikte...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
NECMETTİN ÇALIŞKAN (Devamla) - Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.