GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu ile İlgili Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:59
Tarih:19.02.2025

ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Sevgili halkımızı selamlıyorum.

"TÜBİTAK yasa teklifi" diyorsunuz ha, Anayasa Mahkemesinin iptal ettiği yasanın aynısını getirip "TÜBİTAK yasası" diye bize dayatıyorsunuz. Nerede bilim, nerede ifade? Olacak iş mi arkadaşlar bu?

İfade özgürlüğü yerlerde. Bugün ne oldu? Ya, en sıradan eleştirilerini söyleyen bir insan, TÜSİAD yöneticisi, Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Ömer Aras Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın esip gürlemesinden sonra alınıp götürüldü. Davet edilse gidecek emniyete; bir korku devleti oluşturulacak ya hemen polis eşliğinde götürülüyor. Ne demiş bu kişi, ne demiş? "Ülke olarak moralimiz bozuk, güven bunalımı yaşıyoruz." Morali bozuk olmayan, güven bunalımı yaşamayan var mı arkadaşlar aramızda? "Kartalkaya'da 78 canımız yanarak hayatını kaybetti. Yangın çıkabilir ama 78 kişi ölmez. Denetimsizlik var ortada." diyor. Haksız mı? Haklı. Erzincan İliç altın madeninde oluşan heyelanı, kazayı eleştirmiş. Haksız mı? Haklı. Bu Meclis de araştırma komisyonunda araştırdı. "Depremde on binlerce insan hayatını kaybetti." dedi, "Denetimsizlikten oldu." dedi. Haksız mı? haklı. Yenidoğan çetesi komisyonundayım arkadaşlar; denetimsizlik yüzünden onlarca bebek hayatını kaybetti. Haksız mı eleştirenler? Bunu eleştirdiği için mi insanları gözaltına alıyorsunuz? Ne demiş başka? "Seçilmiş belediye başkanları görevden alınıyor, yerlerine kayyum atanıyor. Bir siyasi parti lideri hakkında önce soruşturma başlatılıyor, sonra farklı bir nedenle tutuklanıyor." Haksız mı? Haklı? Ha bire kayyım, ha bire tutuklama. Başka ne yapıyorsunuz? "Birçok sanatçının menajerliğini yapan bir iş kadını hakkında önce soruşturma başlatılıyor, sonra farklı bir nedenle tutuklanıyor." Ayşe Barım. Haksız mı? Haklı. "Bir büyükşehir belediye başkanı hakkında yaptığı konuşmalar nedeniyle basın toplantısından dakikalar sonra soruşturmalar açılıyor." Haksız mı? Haklı. "Yeni mezun teğmenler ordudan ihraç ediliyor." Haksız mı? Haklı. "Eleştirel ifadelere ve habercilik faaliyetlerine açılan soruşturma haberleri çok sıklaştı." demiş. Haksız mı? Haklı. Öyle değil mi Sayın Sait? "Elhak doğru." demiyor musun? Değil mi "Doğru." diyorsun? "On küsur sene önceki olaylara şimdi yeni soruşturmalar açılıyor." Haksız mı? Haklı. Ya, on yılı geçmiş, Gezi için insanlar tekrar gözaltına alınıyor! Şimdi, bakın, burada, Kürtçe bir iki kelime sembolik söylüyorum -yani çok da uzatmayacağım, Kürtçe bilmiyorum çünkü- Sayın Başkan hemen mikrofona basıyor. Haksız mı? Haklı. Bunlar yaşanıyor bu ülkede? Sonra ne oluyor, ne demiş? "Yeni yasal düzenlemelerle kamu görevlilerinin Devlet Denetleme Kurulu tarafından görevden alınması mevzubahis." diyor. Arkadaşlar, olacak iş mi? Devlet Denetleme Kurulu önceden Türkiye'deki esrarengiz cinayetleri araştırırdı, Hrant Dink cinayeti için büyük bir rapor hazırlamıştı. Şimdi ne yapacak Devlet Denetleme Kurulu? "Canım istedi, seni görevden alıyorum; canım istedi, seni görevden alıyorum..." Bu, demokrasilerde olur mu arkadaşlar? Otoriter yönetimlerin bir işaretidir.

TMSF şirketlere kayyım atıyor. Bakın, hakkında kesinleşmiş karar bile değil, bir karar bile yok "Ya, senden şüphelendim arkadaş, senin terörist olduğunu düşünüyorum. Pat, bütün mal varlığına el koyuyorum." Var mı böyle bir şey? Olur mu böyle bir şey?

HARUN MERTOĞLU (Rize) - Yok öyle bir şey ya!

ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Devamla) - Tabii ki bu getirildi.

Bakın, Saddam, zamanında yargılanırken ne diyordu arkadaşlar? "Ey hâkim, adil ol." diyordu. Saddam'a hâkim ne demişti? "Ey Saddam, seni senin çıkardığın yasalarla yargılıyorum; itiraz etme ya Saddam." demişti. Yarın öbür gün siz de bu hukuksuz meselelerle, yasalarla yargılandığınız zaman bilin ki yine ona "Adaletsiz." diyeceğim ben. Biz insan hakları savunucusuyuz, size de yapılsa adaletsizlik "Adaletsizliktir." diyeceğiz, merak etmeyin.

Ne demiş başka? "Yolsuzluk, dolandırıcılık, karaborsa haberlerinin ardı arkası kesilmiyor." demiş. Ya, her yerden yolsuzluk fışkırıyor, dolandırıcılık fışkırıyor. Haksız mı? Haklı.

"Kadın cinayetlerinin, çocuk tacizlerinin sonu gelmiyor." demiş. Haksız mı? Haklı. Türkiye çocuk cinayetlerinde, kadın cinayetlerinde rekor kırıyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun.

ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Devamla) - Ne diyor sonra? "Sanayici çok zorlanıyor, ihracatçı kan ağlıyor, ithalatın cazibesi artıyor." diyor ve ardından ekliyor: "Hem sanayici mutsuz hem çalışanlar, hem büyük işletmeler zorlanıyor hem KOBİ'ler, hem batıdaki girişimciler yakınıyor hem doğudakiler." Bunları söyleyen de yine TÜSİAD'ın gözaltına alınan Başkanı Orhan Turan. Ya, arkadaşlar, bunların hangi birine itiraz edebilirsiniz? Ama öylesi bir yönetim var ki sabah Cumhurbaşkanı "Alın kellelerini." diyor, akşam soruşturmaya çağırıyorlar. Böyle bir şey olabilir mi ya? Nasıl bir ülkedeyiz? Allah için, itiraz edecek "Olur mu böyle bir şey?" diyecek bir insaf sahibi yok mu aranızda, bir vicdan sahibi yok mu aranızda? Apaçık bir yanlışlık olduğu, bir otoriter yönetim olduğu ortada, niye itiraz etmiyorsunuz? Şunların hangi biri yanlış arkadaşlar? Şunların hangi biri yanlış? Şu ülkedeki hukuksuzluklara, vicdansızlıklara susarak belki makam, mevki sahibi olabilirsiniz ama boşunadır.

Teşekkür ediyorum. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)