| Konu: | İYİ Parti Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 62 |
| Tarih: | 04.03.2025 |
DEM PARTİ GRUBU ADINA HEVAL BOZDAĞ (Ağrı) - Teşekkürler Sayın Başkan.
TÜİK verilerine göre şubat ayında yıllık enflasyon oranı yüzde 39, Enflasyon Araştırma Grubu verilerine göre ise şubat ayı yıllık enflasyon oranı yüzde 79. Şimdi, burada iki tane enflasyon rakamı var. Bir enflasyon oranı halkın günlük yaşamında tecrübe ettikleriyle, duygularıyla, hissettikleriyle yani raflardaki fiyatlarla uyuşuyor, diğer enflasyon oranı ise uyuşmuyor. Bu uyuşmazlık neden? TÜİK bunu açıklamak zorunda. ENAG'ın aylık 7,5 milyon fiyat verisi üzerinden, TÜİK'in ise 550 bin veri üzerinden enflasyon hesabı yaptığını hatırlatalım. Örnekleme aldığınız popülasyon ya da veri ne kadar çeşitli ve değişken ise gerçekçi sonuçlara ulaşma oranınız da o kadar yüksek. TÜİK bugün siyasetin baskısıyla gerçek enflasyonu görünmez kılmaya çalışıyor ve yargı kararlarına rağmen enflasyon hesaplamasında kullanılan madde fiyat listesini açıklamıyor. Bakınız, enflasyon, halkın soyulmasıdır. Yüksek enflasyon ve pahalılık karşısında ücret ve maaşlardaki düşüklükle geçim sıkıntısı katlanarak artmıştır. Yüksek enflasyon karşısında fiyatların, fiyatlamanın rasyonelliği de kayboldu ve toplumun ürün, fiyat, değer algısı da bozulmuş durumda; fahiş fiyatlamalar ve fırsatçılık ortaya çıkmış durumda. Sermaye, kârlarını artırıyor, enflasyona karşı kendisini koruyor, aynı zamanda enflasyonist etki de yaratıyor; gelir eşitsizliği, adaletsizliği de giderek artıyor.
TÜRK-İŞ şubat ayı açlık ve yoksulluk sınırını açıkladı, 4 kişilik ailenin gıda harcaması tutarı yani açlık sınırı 23.324 lira. Gıdayla birlikte diğer tüm temel ihtiyaçlar eklendiğinde bu tutar yani yoksulluk sınırı 75.973 lira, asgari ücret 22.104 lira. Söylemiştik "Daha yılın ilk aylarında açlık sınırının altında kalacak." demiştik. En düşük emekli aylığı 14.469 lira, açlık sınırının neredeyse yarısından bile az. Toplumun çok büyük bir kesimi asgari ücret dolaylarında bir ücretle geçinmek zorunda, bu da olayın vahametini daha da önemli kılıyor. Mevcut ekonomik daralma; işçiye, emekçiye, emekliye fatura ediliyor. Varın siz hesaplayın, bu insanlar bırakın temel ihtiyaçlarını, gıda ihtiyaçlarını bile karşılayamayacak durumdalar.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Bozdağ, lütfen tamamlayın.
HEVAL BOZDAĞ (Devamla) - Sağlıklı, yeterli ve dengeli beslenme hakkı, dolayısıyla sağlıklı yaşam hakkı yok sayılmıştır. İnsanların öz saygılarına, öz güvenlerine de bir tehdittir bu durum. Açlık, aynı zamanda, şiddet dönemlerindekine benzer bir şekilde organik ve psikolojik huzursuzluğa ve düzensizliğe neden olur. Bağışıklık sisteminiz zayıflar; enfeksiyonlara, hastalıklara karşı sizi koruyamaz. Çocuklarda gelişme sorunları ve başarı düzeyi azalır. Mahatma Gandhi "Yoksulluk, şiddetin en kötü formudur." demiştir ve bugün açlık, yoksulluk, gelir adaletsizliği bir halk sağlığı sorunu hâline gelmiştir.
Sayın vekiller, bu ücretler hemen revize edilmek zorundadır, insan onuruna yaraşır hâle getirilmek zorundadır. İnsanları açlıkla ve sefaletle baş başa bırakamayız, toplumun yarattığı değerin ve emeğin karşılığı bu olamaz.
Saygılarımla. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)