GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: CHP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:62
Tarih:04.03.2025

CHP GRUBU ADINA TEKİN BİNGÖL (Ankara) - Değerli milletvekilleri, bundan üç ay önce, yine bu kürsüde verdiğimiz bir araştırma önergesiyle ilgili bir değerlendirme yapmıştım. O araştırma önergesinde bu tesisin ne kadar kârlı bir tesis olduğunu, ülke yararına çok önemli katkılarının olduğunu ifade etmiştim ama gelin görün ki o ihale geçici olarak iptal edildi ve bugün o ihaleyle ilgili teklifler alınmaya başlandı. Bu ihaleyle ilgili başa döndüğümüzde şöyle birtakım çarpıklıklar görüyoruz. Bunlardan bir tanesi şudur: Şimdi, yirmi yıllık süre için özelleştirmeyi alan firma yirmi yıllık süreyi doldurduktan sonra bıraktı ve çekildi. Bir gün sonra, sadece bir gün sonra bu kez santral bir özel şirkete devredildi, maden ocağı da "Kömür İşletmeleri Anonim Şirketi" diye bir özel şirkete, bu şirkette de Türkiye Kömür İşletmelerinin hissesi var, ona da redevans usulüyle verildi. Yani şu anda hem santral hem maden ocağı zaten özel şirkette, çarpıklığın birisi bu. İkincisi ise özelleştirmenin ruhuna aykırı olarak hâlâ özel şirketlerde olan bu kurum özelleştirme ihalesiyle satılmaya çalışılıyor, bu da bir başka skandal. Peki, burayı özelleştirmeyle yeniden ihaleye çıkarıyorsunuz ama burada ben konuştuğumda Sayın Fuat Oktay AKP Grubu adına çıktı ve "Gerekli görüşmeler yapıldı, bunun sonucunda araştırarak doğru bir yöntem bulacağız." demişti. Sonra ne denildi? "Dinledik, anladık ve doğru yöntemi bulduk." Bakın, o doğru yöntem ne? Doğru yöntemin ne olduğunu anlamak için iki sözleşmenin farkına bakmak lazım. İlk sözleşme ile ikinci sözleşme arasında iki temel fark var, sadece iki temel fark ve işin ilginci, bu iki temel farkla sözleşme iyileştirileceğine daha da işin içinden çıkılmaz bir hâl aldı. Neydi bu değişiklik? Birinci sözleşmede kesinlikle işçi sayısına vurgu yapılmıyordu, bu sözleşmede deniyor ki: "2.050 işçi çalışacak." Ya, zaten bugün orada 2.100'e yakın işçi çalışıyor, o işçi sayısında herhangi bir artış yok ama burada bir ince kurnazlık var. Nedir o? Deniyor ki işveren yani -sözleşmeyle satacağınız- o tesisi alacak olan firma şunu yapacak: Öncelikli olarak bugün tesiste çalışan işçileri çalıştıracak. "Öncelik" kavramı soyut bir kavramdır. Nedir bunların kriterleri belli değil yani ihale bittikten sonra işveren ile işçiler baş başa kalacaklar ve birçok sudan sebeplerle o işçiler kapının önüne bırakılabilir.

Bir de ödünç işçi meselesi var değerli milletvekilleri. O işçiler ödünç işçi anlayışıyla buradan uzaklaştırılıp bir başka tesise gönderilir, kısa süre sonra da oradan iş akitleri feshedilir. Böylesi çarpık bir anlayış var.

İkincisi, efendim "Lojmanlarda kalan işçiler dört ay içerisinde lojmanları terkedecek." deniyordu. Şimdi, bu değiştirilmiş. Ne deniyor biliyor musunuz? "İşini terk eden yani işini bırakacak olan işçi lojmanda bir yıl kalabilir." Sıradan bir rüşvet. İşçiye diyor ki: "Sen işini terk et, ben sana bir yıl daha burada kalma iznini vereyim." Bu nasıl bir anlayış, bu nasıl bir vicdan? Ve devam edecek olan işçilerin lojmanda kalmalarının da önü kesiliyor.

Şimdi, böyle bir anlayışla burası ihale ediliyor. Bakın, bu ihalede şu anda firmalar kendi aralarında görüşme yapıyorlar, bir pazarlığın içindeler ve çok açıklıkla bu kürsüden söylüyorum, bu ihale birisine, bir yandaşa peşkeş çekiliyor, bunun başka bir manası yok. (CHP sıralarından alkışlar) Asla bunu kabul etmek mümkün değil. Göreceğiz, yaşayacağız; tıpkı bundan önceki AKP döneminde özelleştirilen firmalarla elde edilen 64 milyar dolarlık buhar olan o para gibi bu para da çarçur edilip bitirilecek. Bu tesis, Türkiye'nin en kârlı tesisi. Bu tesis, 428 milyon ton rezervi olan bir maden ocağına sahip ve bugün bu tesis yirmi yıl boyunca başka hiçbir şeye ihtiyaç duymadan o santrali çalıştırabilecek kapasiteye sahiptir. (CHP sıralarından alkışlar)

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Bingöl, teşekkür ediyorum.

Lütfen tamamlayalım.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Sayın Başkan, önemli bir konu.

TEKİN BİNGÖL (Devamla) - Başka daha önemli bir şey var mı?

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Hadi, iftar yapacağız, hadi!

TEKİN BİNGÖL (Devamla) - Bugün tesislerin birçoğu elektrik üretiminde zarar ediyorken bu tesis yüzde 6,3 oranında bir üretim artışına yol açmış.

AHMET FETHAN BAYKOÇ (Ankara) - Aaa!

TEKİN BİNGÖL (Devamla) - Peki, böylesi bir tesisi niye satıyorsunuz ya?

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Sen 60'a göre söz al, öyle devam et.

TEKİN BİNGÖL (Devamla) - Allah aşkına, niye satıyorsunuz? Sizin derdiniz ne? (CHP sıralarından alkışlar)

VELİ AĞBABA (Malatya) - Para, para, para! Yazıklar olsun! Allah gözünüzü doyursun!

BAŞKAN - Sayın Bingöl... Sayın Bingöl...

TEKİN BİNGÖL (Devamla) - Din, iman menfaat, para olunca sonuçta devletin en kârlı odağı satılığa çıkar, bu da sizin için bir övünç kaynağı olarak... (CHP sıralarından alkışlar)