GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Siber Güvenlik Kanunu Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:63
Tarih:05.03.2025

HÜSMEN KIRKPINAR (İzmir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; teklifin 2'nci maddesi üzerine İYİ Parti Grubumuz adına söz aldım. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Teklifle dijital dünyada güvenliği sağlamak için adım atıldığını görüyoruz fakat teklif, içeriği bakımından beklentileri karşılamaktan uzaktır. Bu, iktidarın kanunları ne kadar öngörüsüz yaptığının önemli bir göstergesidir maalesef. Her ne kadar itirazlarımız olsa da teklife karşı olmadığımızı ifade etmek istiyorum çünkü siber güvenlik alanında yaratılacak belirsizliklerin bizleri saldırılara karşı nasıl savunmasız hâle getirdiğinin farkındayız. Fakat hâlihazırda zarar veren ve her alanda büyük maddi, manevi zarar yaratma potansiyeline sahip siber güvenlik düzenlemesi için geç kalındığının da altını çizmek istiyorum.

Teknolojiye ve bilgiye erişimin kolaylaşmasıyla birlikte siber suç dünyasının beceri ve yaratıcılığı da maalesef gelişiyor. Hatırlarsanız Lübnan'da 17 Eylülde Hizbullah üyelerinin kullandığı çağrı cihazları patlatılmıştı. Çağrı cihazlarının içine önceden yerleştirilmiş mini patlayıcılar konmuştu. Mini bombaların tetiklenmesi için çağrı cihazına tek bir yazılım gönderilmesi yeterli olmuştu. Bu olay bize de gösteriyor ki siber güvenlik verilerinin çalınma ihtimaline devletin resmî kurumlarının "hack"lenme ve devletin işleyişini durdurma riskine karşın zafiyet kaldıramayacak öneme sahiptir. Fakat bizler böyle hassas bir konuda dahi yine sayenizde ciddiyetsizlikle karşılaşıyoruz. Siber Güvenlik Başkanlığı sanki Komisyondan geçmiş gibi, sanki yasalaşmış gibi 8 Ocakta Resmî Gazete'de yayınlanıverdi. Peki, bu, Meclisin iradesine saygısızlık değil midir? Meseleyi güvenlik meselesi olmaktan çıkartıp güvensizlik ve dayatma meselesine neden dönüştürüyorsunuz?

Değerli milletvekilleri, görüşmekte olduğumuz 2'nci maddeye dönecek olursam, bu maddeyle Siber Güvenlik Kanunu'nun kapsamına ilişkin düzenleme yapılmaktadır. 2'nci madde iki fıkradan oluşmaktadır. İlk fıkrada ifade edilen tüzel kişiliği bulunmayan kuruluşların kapsama alınması bizce sakıncalı bir ifadedir, aynı zamanda akıllarda soru işareti yaratmaktadır, bu nedenle madde metninden çıkarılmalıdır. Bu hâliyle hangi kuruluşların kastedildiği anlaşılmazken idare hukukuyla da çelişmektedir. Maddenin 2'nci fıkrasında ise kanunun kapsamı dışında bırakılan istihbari faaliyetler belirlenmiştir. Teklif Komisyona getirildiğinde Türk Silahlı Kuvvetlerinin istihbari faaliyetleri kanun kapsamındadır. İYİ Partili Komisyon üyesi milletvekillerimizin yoğun ısrar ve gayretleri sonucu Türk Silahlı Kuvvetleri ve Sahil Güvenlik Komutanlığı bu fıkraya dâhil edilmiştir; aksi hâlde, ordumuzun gizli belgelerinin ifşa edilmesi riskiyle beraber devletin dış ilişkilerine, millî savunmasına ve millî güvenliğine zarar verebilecek hukuki boşluklara kapı aralanacaktır. Nitekim, FETÖ'nün bu ülkede hüküm sürdüğü dönemde devletin tüm kurumları yeniden yapılandırılırken girilemeyen alanlar tespit edilmiş, oralara yönelik hamleler yapılmıştı. 2009'da dönemin Başbakan Yardımcısına suikast ihbarıyla başlatılan, sonrasında Seferberlik Bölge Komutanlığında birimin kalbi olan kozmik odada aramaya kadar uzanan kumpas yaşanmıştı. Yine 2016'da FETÖ darbe girişiminde bulunmuştu, anlaşılan bunlar çok çabuk unutulmuş, öyle görünüyor. Zaten FETÖ kumpaslarına göz yumulduğundan ülkemiz için tehlike oluşturabilecek nitelikli bilgiler okyanus ötesine gönderilmiş. Aynı şeylerin yeniden yaşanmaması, Türk Silahlı Kuvvetlerinin gizli ve kritik bilgilerine erişimin önüne geçilmesi için istihbari faaliyetlerin kanun kapsamı dışında tutulması yerinde bir karardır.

Komisyonda muhalefet partilerinin görüşlerinin de değerlendirilerek mutabık kalınmasını olumlu karşılıyor, yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)