| Konu: | TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÛMETİ İLE AVUSTRALYA HÜKÛMETİ ARASINDA HAVA ULAŞTIRMA ANLAŞMASININ ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR KANUN TASARISI |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 30 |
| Tarih: | 07.12.2011 |
CHP GRUBU ADINA TUFAN KÖSE (Çorum) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Türkiye bilim dünyasının ne mutlu ki Server Tanilli Hoca gibi bir onur abidesi vardır. Değerli milletvekilleri, geçtiğimiz hafta Server Tanilli Hocamızı kaybettik. O, salt bir akademisyen değildi. O, içinde yaşadığı çağa ve topluma karşı bir bilim adamı olarak sorumluluğunu yerine getiren, emekten yana, haksızlıklara karşı olmanın sorumluluğunu hayatının her alanında ve her döneminde yerine getiren toplumcu bir aydındı.
Değerli arkadaşlarım, eserleri ve fikirleri yolumuzu aydınlatan, bundan sonra da hem bizim hem de gelecek kuşakların yolunu aydınlatacak olan Server Tanilli Hoca ile aynı topraklarda doğmuş ve yaşamış ve aynı idealleri paylaşmış olmanın onurunu sizlerle ve yoksul halkımla paylaşmak istedim, ışıklar içinde yatsın. (CHP sıralarından alkışlar)
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Avustralya ile yapılan bu anlaşma dolayısıyla, ülkemizin Adalet ve Kalkınma Partisinin on yıllık iktidarı dönemindeki dış politikasına da kısaca değinmek istiyorum.
Değerli arkadaşlarım, dış politikada ideal olan, olması gereken, barışçı ve bağımsız bir politika yürütmektir. Yani dış politikamız hem barışçı olacak hem de bağımsız olacak, yani yalnızca ulusal çıkarlarımız savunulacak. Bugün ülkemizin dış politikası bağımsız mı? Bunun kadar önemlisi, ülkemizin dış politikası barışçı mı? Dış politikada sınır komşularımızla, yakın komşularımızla ilişkilerimize özel önem vermek gerekmez mi? Peki biz bu önemi verebiliyor muyuz? Maalesef veremiyoruz, maalesef vermiyoruz. Peki niye vermiyoruz, niye veremiyoruz değerli arkadaşlarım?
Değerli arkadaşlarım, on yıldır siz de izliyorsunuz, bizim dış politikamızı, silah ve petrol şirketlerinin, gıda tröstlerinin yönettiği, kartellerin yönettiği Amerika Birleşik Devletleri şekillendiriyor da ondan veremiyoruz.
Sayın Başkanım, değerli milletvekili arkadaşlarım; ekonomik bağımsızlığı olmayan ulusların siyasi bağımsızlıkları da olamaz. Osmanlının son dönemlerini hatırlarsanız, kapitülasyonlar nedeniyle dış politikamızı İngiltere'nin, Fransa'nın, Almanya'nın, Amerika'nın büyükelçilikleri yönetir hâle gelmişti. Maalesef on yıla yaklaşan Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarı döneminde de ülkemizin, halkımızın elinden üretim gücü alınmış, yardımla geçinen ve yardım gözleyen bir halk hâline getirmiştir. Yani ekonomik bağımsızlığımız kalmamıştır. Ekonomik bağımsızlığı kalmayan ulusların da dış politikada da bağımsızlıklarından söz edilemez.
Değerli arkadaşlarım, üretmeyen milletler ya ırgat olacaklar ya hizmetli olacaklar ya da emperyalist devletlerin paralı askerleri olacaklar. Yapılan özelleştirmeler ile Tekelin özelleştirilmesiyle tütün üreticimiz maalesef üretimden çekilmek zorunda kaldı. Ne oldu tütün üreticimiz? Bitlis ne oldu, Tatvan ne oldu, güneydoğudaki, Karadeniz'deki tütün üreticimiz ne oldu?
VELİ AĞBABA (Malatya) - Malatya, Adıyaman.
TUFAN KÖSE (Devamla) - Malatya'daki tütün üreticimiz ne oldu? İstanbul'da, İzmir'de, büyük metropollerde maalesef çalışanların karşısına "Bak, bunlar sizi bekliyor, bu fiyatlara, bu paralara, bu ücretlere razı olmazsanız kapıda sizin yerinizde gözü olan milyonlar vardır." denilen işsizler yığını hâline getirildi. Et ve Balık Kurumunu özelleştirdik hayvan üreticisini bitirdik. Bugün de gündemde olan, geçtiğimiz haftalarda özelleştirmesi yapılan şeker fabrikaları? Çok önemli, çok stratejik bir ürün değerli arkadaşlarım, 10 milyona yakın insanı ilgilendiriyor. 10 tane şeker fabrikası özelleştirildi -lütfen dikkatlice dinleyin- 922 milyon dolara zannedersem. Sadece bu fabrikaların kotaları ve arazilerinin değeri bile bunun üzerinde. Bu da önemli değil, ucuza satalım, ucuza satalım ama yeter ki üretim devam etsin, yeter ki şekerde de dışa bağımlı hâle gelmeyelim. Önemli olan budur. Dışa bağımlı hâle gelirsek ekonomide, siyasette de bağımsız tavır almamız, komşularımızla iyi geçinmemiz mümkün değildir. Komşularımızla iyi geçinmemiz için ulusal çıkarlarımızı savunacak barışçıl ve bağımsız bir dış politika izlemek zorundayız.
Bu vesileyle ben hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Köse.