GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: YENİ YOL Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:65
Tarih:12.03.2025

İYİ PARTİ GRUBU ADINA SELCAN TAŞCI (Tekirdağ) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; nüfus artış hızının düşmesi, medya polemikleri, siyasi atışmalar için popüler olmayan ama aslında tıpkı gıda güvenliği, tarım üretiminin daralması, tıpkı su kaynaklarının tükenişi gibi Türkiye'nin gelecekteki yer ve yönünü belirleyecek birkaç asli başlıktan biri, bir millî güvenlik meselesi gerçekten, zira varlık ve yokluk meselesi. Azalıyoruz, işin özeti bu ve dünya çoğalırken azalıyoruz, tehdidin boyutlarından bir tanesi de bu.

TÜİK verilerine göre, 2001 yılında 2,38 olan doğurganlık hızımız 2023 yılında 1,51'e geriledi, üstelik dünya ortalaması 2,31 iken. Hanidir Avrupa'ya karşı avantaj söylemimizin temeli nüfusumuzun gençliğiydi, kim ne kadar farkında bilmiyorum ama Fransa, İrlanda, Almanya ve daha birçok Avrupa ülkesi doğurganlık hızında Türkiye'yi geçmiş durumda yani Avrupa'dan daha hızlı yaşlanmaya aday bir Türkiye veya Türkiye'den daha hızlı gençleşmeye aday bir Avrupa tablosuyla karşı karşıyayız.

TÜİK'in nüfus projeksiyonlarına göre, yaşlı nüfus oranının 2030'da yüzde 12,9; 2040'ta yüzde 16,3; 2060'ta yüzde 22,6 olması ama daha trajik olarak ne öngörülüyor biliyor musunuz, Türkiye'nin 2100 yılı nüfusunun 54-55 milyonlarda olması. Bu, şu demek: Bugün doğan bir çocuk 75 yaşına geldiğinde, nüfusu 54-55 milyonlarda olan ve nüfusunun yarısı 65 yaş üstü olan bir toplumun mensubu olacak. Yani nasıl bir toplum? Daha çok okula, üniversiteye değil de daha çok hastaneye, huzurevine, bakımevine ihtiyacı olan bir toplum, iş gücüne katılımı düşmüş bir toplum, üretimi düşmüş ama tüketimi artmış bir toplum yani bağımlı bir toplum. Aslında, genç nüfusla övünmek dışında hiçbir yatırım yapmamış olmanın, gençlerin iyi eğitim alabilecekleri, mesleklerini yapabilecekleri, kazançlarıyla insan onuruna yakışır hayat sürebilecekleri bir ülke, onlara temel hak ve hürriyetlerini kullandıkları için dövülmedikleri, sövülmedikleri yaşanılabilir bir ülke emanet edemiyor oluşumuzun kaçınılmaz sonucu olan bir toplum.

Ben, aile kurumunun güçlendirilmesi gerektiğine, çocuk sahibi olmanın teşvik edilmesi gerektiğine de inanmakla birlikte, bir kadının doyuramayacağı bir çocuğu doğurmak istememesini anlayabiliyorum. Koruyamayacağı bir çocuğu doğurmak istemeyebilir bir kadın. Çocukların 14 yaşındaki Mattia Ahmet gibi pazarda gezerken hunharca katledildiği; Aras, Işık, Miraç, Peri, Nefes gibi daha bebekken garibanlığın ateşinde cayır cayır yandığı bir yeryüzü cehenneminde çocuk sahibi olmak istemeyebilir aileler.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Lütfen tamamlayın Sayın Taşcı.

SELCAN TAŞCI (Devamla) - Bu, suçlanması değil, anlaşılması gereken bir durumdur. Bir diğer tehlike de bu nüfus dönüşümünün maruz kaldığımız demografik işgalle eş zamanlı olmasıdır. Vatan toprağı içinde sözde vatanlar, millet içinde sözde milletler türetilmeye çalışılırken Türk milletini çoğaltmak hepimiz için vatani bir görevdir.

Dolayısıyla, sebepleri tespit edip hem doğurganlık artışını sağlayacak sosyoekonomik politikaların hem de yaşlı nüfusun toplumdan ve istihdamdan dışlanmayacağı entegrasyon politikalarının tespiti için bir komisyon kurulması ihtiyaçtır diyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti ve YENİ YOL sıralarından alkışlar)