| Konu: | Siber Güvenlik Kanunu Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 65 |
| Tarih: | 12.03.2025 |
ÖZGÜL SAKİ (İstanbul) - Teşekkürler Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, Siber Güvenlik Kanunu Teklifi'ni konuşuyoruz ve buna benzer kanun tekliflerine, içinde "güvenlik" geçen -millî güvenlik, ailenin güvenliği, siber güvenlik- tüm kanun tekliflerinin ayrıntılarına baktığınızda aynen bu teklifte olduğu gibi, tüm toplumun güvensizliği uğruna "AKP'nin iktidarının güvenliğini muhalefeti bastırarak nasıl ilelebet sağlayabilirim?" yasa teklifi bu da. Tüm anlamıyla basın-yayın kuruluşlarını, bağımsız kuruluşları ve bu kanalla tüm toplumu zapturapt altına alarak tek elde toplama kanun tekliflerinden bir tanesi. Oysa güvende olmayan kimler? İktidarın ilelebet kendi iktidarını güvence altına alma adına bize getirdiği, Cumhurbaşkanlığı ofisinde hazırlanan, tek kişinin inisiyatifiyle hazırlanan bu kanun teklifleri altında mesela işçiler güvende değil, çocuklar güvende değil, istismara uğruyorlar; göçmenler güvende değil, kadınlar güvende değil, LGBTİ+'lar güvende değil; tüm demokratik haklar, tüm bireysel özgürlükler zapturapt altına alınıyor. Neden? AKP, hem dış politikasında hem ekonomi politikasında o bütün öz güvenli adımlarının bataklığına saplandığı için. Şimdi kendi iktidarını güvence altına almak için tek yaptığı tüm toplumu zapturapt altına almak. Ve burada, bu "güvenlik toplumu" denilen toplumda kadınların güvenliği tam hedefte.
Birkaç gün önce 8 Marttı. 8 Martta, 8 Mart mitinglerinde, feminist gece yürüyüşünde on binlerce kadın dediler ki: "Eşit, özgür, güvenli bir toplumda yaşamak istiyoruz." İktidarın polisleriyle karşılaştılar, birçoğu gözaltına alındı.
EĞİTİM SEN -benim de örgütüm, uzun süre EĞİTİM SEN'li olarak ben mücadele ettim- toplumsal cinsiyet eşitliği dersini on yıldır 8 Marttan sonraki ilk derslerde işliyor. Bu yıl bu, suç kabul edildi ve İstanbul'da bir öğretmen arkadaşımız toplumsal cinsiyet eşitliği istediği için açığa alındı. Dolayısıyla bu toplumda öğretmenler de güvende değil.
Halkların Demokratik Kongresi operasyonuyla arkadaşlarımızın bir kısmı şu anda Silivri'de, kadın arkadaşlarımız Bakırköy'de; onlar da güvende değil. Oysa biz diyoruz ki eşit, özgür, güvende yaşamak isteyen tüm toplumsal kesimlerin demokrasiye, özgürlüğe, barışa ihtiyacı var ve bunu derken bunun tüm toplumsal kesimlerle birlikte inşa edilebileceğini söylüyoruz.
Ama bakın, ben size yine hazırlıksız yakalanmayalım diye bir şeyi söylemek istiyorum: Dördüncü Yargı Paketi Strateji Belgesi vardı. O belgeye dayandırılarak -yine basında yer aldı- yeni bir taslak hazırlanıyor; hangi dehlizlerde hazırlandığını bilmiyoruz hâlâ, Komisyona bile gelmediğini biliyoruz. 103 sayfalık Türk Ceza Kanunu ve Medeni Kanunu üzerinde değişiklik teklifi ve bu teklif gerçekten şu ana kadar olanlara rahmet okutacak bir teklif. Bu teklif yasalaşırsa... Onun için, bu teklifle ilgili tüm muhalefete, tüm toplumsal kesimlere sesleniyorum: Bunun geri çekilmesi için elimizden gelen her şeyi yapmalıyız.
Bakın, o teklifte ne diyor? Artık 2911 sayılı Yasa cezaya yani hapis yatmaya sebebiyet veren bir şey değildi, onu değiştiriyorlar. Artık 2911 yani işçiler sokağa çıktı, oturma eylemi yaptı, cezaevine; "İşçiler trafiği aksattı." denilerek cezaevine... Tüm cezalar sürekli artırılıyor. Türk Ceza Kanunu'nda bütün örgütlenme, basın özgürlüğü bu yasa teklifiyle zapturapt altına alınıyor; sonra Medeni Kanun'da... Uzun süredir AKP iktidarı kendi iç tahkimatını güçlendirmek için yeni düşmanlar arıyor. Öncelikle "Aile değil, kadınız, özgürlük istiyoruz." diyen kadınları hedef tahtasına koyuyor; sonra "Varoluşumuz yargılanamaz." diyen LGBTİ+'ları hedef tahtasına koyuyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Saki, lütfen tamamlayın.
ÖZGÜL SAKİ (Devamla) - Tamamlıyorum.
Bu yeni yasa teklifine, basında yer alan yeni yasa teklifine göre biyolojik cinsiyetiyle uyumlu olmayan hâl ve davranıştan, genel ahlaka uygun olmayan hâl ve davranıştan hapis cezası... Bakın, bunlar sadece LGBTİ+'ları ilgilendirmiyor, sadece kadınları ilgilendirmiyor; tüm toplumsal kesimleri zapturapt altına alma yeni yasa teklifiyle karşılaşacağız çok kısa zamanda. Bunu hemen tüm toplumsal kesimlerle birlikte ve Mecliste... Böyle antidemokratik, faşizan, otoriter yeni bir toplum inşası ve bu inşanın tamamı da Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi devam etsin, AKP'nin iktidarı devam etsin diye tüm toplumsal muhalefeti zapturapt altına alma uygulaması. O nedenle bu toplumun, tüm kesimlerin barışa, demokrasiye, özgürlüğe ihtiyacı var.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ÖZGÜL SAKİ (Devamla) - Demokrasiye, özgürlüğe ve eşitliğe ihtiyacı olan tüm kesimlerin bu saldırıyı da siber güvenlikle gelen saldırıyı da olası gelecek tüm kanun tekliflerini de güç birliği yaparak püskürtmekten başka şansımız yok diyorum, teşekkür ediyorum. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)