| Konu: | 18 Mart Çanakkale Zaferi'nin yıl dönümüne, Cumhurbaşkanının ABD Başkanı Trump'la yaptığı telefon görüşmesine, Gazze'nin uğradığı saldırıya, bugün görüşmelerine başlanacak olan torba yasa teklifinde yer alan emeklilerin bayram ikramiyesine ve yeni getirilen ek vergiye ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 67 |
| Tarih: | 18.03.2025 |
ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; bugün 18 Mart Çanakkale Zaferi'nin yıl dönümü. Yüz on yıl önce bu topraklarda birlik ve beraberlik içerisinde bir kahramanlık destanı yazıldı. Bu millet böyle bir destana sahip olduğu için ne kadar gurur duysa azdır. Bunu bu ülke beraberce yaptı. Öncelikle bu zaferin mimarı Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü, tüm şehit ve gazilerimizi rahmetle anıyorum ve Çanakkale Zaferi'yle bir kez daha gurur duyduğumuzu belirtmek istiyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
Dün çok çok acı bir olay yaşandı. Maalesef, Orta Doğu'da akan kan durmuyor, 400'ün üzerinde Filistinli sivil, çocuk, kadın, insan öldü.
Şimdi, ben buradan sormak istiyorum: Bu pazar bu ülkenin Cumhurbaşkanı Trump'la bir görüşme yaptı. Ne Beyaz Saray ne de sarayın sözcüleri bir açıklama yapmadı. Ne görüştüler, ben merak ediyorum. "Dostum Trump." "Hoş geldin Trump." "İyi ki seçildin Trump." Ama insanlar orada ölmeye devam ediyor. Bakın, ne acıdır ki İsrail, Suriye'nin kuzeyini bir anlamda işgal etmiş durumda, orada konumlanmış, Filistin'e yardım etmek isteyen ya da o bölgede önemli bir yeri olan Yemen bombalanıyor, Cumhurbaşkanı Trump'la görüşüyor ama bir gün sonra, sahur vakti, ramazan ayında Gazze en büyük saldırıya uğruyor. Şimdi, bunu şiddetle kınıyorum ama bu ülkenin Cumhurbaşkanı burada farklı konuşup telefonda farklı konuştuğu sürece, burada farklı mesaj verip dünyaya farklı mesaj verdiği sürece bu olmaz. Biz ne konuştuğunu merak ediyoruz. Filistin'le ilgili tek bir şey konuşabildi mi, uyarı yapılabildi mi? Bu Trump "İnsanlar Gazze'ye geri dönmesin, dönerse orada ölürler. Gazze artık bir ölüm yeri, orayı işgal edeceğiz." diyen birisi değil miydi? Ama maalesef ki dönemlik, günlük siyaset yapan bir iktidar, bir Cumhurbaşkanı var. Amerika'yla ya da İsrail'le bir anlamda ticaret yapan, bu görüşmeleri yapan, uyarmayan herkesin bu olayda sorumluluğu vardır, mesuliyeti vardır, iktidarın da vardır. Sen pazar günü konuşacaksın, ondan sonra Filistin'de 400'ün üzerinde sivil ölecek, bununla ilgili bir açıklama yapmayacaksın. Ne konuştun? Ne konuştun? İlk kez Beyaz Saray da bu görüşmeyi açıklamadı çünkü.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun, tamamlayalım lütfen.
ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Sen burada farklı konuşacaksın, dünyada farklı konuşacaksın; her olayı Suriye dâhil olmak üzere iç siyasete malzeme yapacaksın, Suriye'deki olayları çok farklı anlatacaksın... Hayır, hayır, hayır! Suriye'de de Amerika'da da Yemen'de de Filistinli insanların, o ülkenin güvenliği değil İsrail'in ve Amerika'nın emelleri maalesef hâkim oluyor. Bunlar açıkça konuşulmalı. Burada, Mecliste kınama yaparak, burada konuşarak bu iş çözülmüyor. Bu yüzyılda insanlar ölüyor. İsrail'i, katliam yapan İsrail'i, soykırım yapan İsrail'i Cumhuriyet Halk Partisi Grubu olarak kınıyoruz. (CHP sıralarından alkışlar)
Bugün, şimdi torba yasa gelecek, en önemli konu emekli ikramiyesi, bayram ikramiyesi; iki günde, üç günde bu konuyu bitireceğiz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun, bitirelim lütfen.
ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Ya, arkadaşlar, sormak isterim: Bu bayramın geleceği belli, niye bu haftaya sıkıştırıyoruz? Bu konu Mecliste niye tartışılmıyor? Meclisin bu 4 bin lirayı uzun uzun tartışıp 6 bin lira yapacak iradesi yok mu? Biz saraydan gelen bu sadaka gibi rakama mahkûm muyuz, Meclis mahkûm mu, AKP Grubu mahkûm mu? Ben sormak istiyorum. Bayrama kalmış günler, bu yasa gelmiş, bunu geçirmek zorundayız. Biz sadakayı kabul etmek zorunda mıyız, 4 bin lirayı kabul etmek zorunda mıyız? Ben sormak istiyorum bunu.
İki günde bu yasa geçecek. Bize diyeceksiniz ki: "Geçmezse emekli parayı alamayacak." Ya, zaten emekliye verdiğiniz parayla 6 kilo kıyma alınmıyor. Utanç verici bir rakamı konuşacağız, birazdan uzun uzun konuşacağız, herkes konuşacak ama biz 4 bin liraya teslim olmayacağız.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun, son defa açıyorum.
ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - 17 milyonu 4 bin liraya teslim etmeyeceğiz, muhalefet olarak burada hep beraber direneceğiz. Gelin, bu rakamı makul bir seviyeye getirin, bir saatte bu yasayı geçirelim, hiç sıkıntı yok ama 4 bin liraya hayır.
Şimdi, Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; gerçekten Türkiye'de ekonomi mizah gibi yönetiliyor. İki aylık bütçe açığımız 450 milyar yani cumhuriyet tarihinden bugüne kadar görülmemiş bir durum, on iki ayın sonunda görülüyor ki yaklaşık yüzde 20'nin üstünde bir bütçe açığı olacak ama Maliye Bakanı çözümü bulmuş, ek vergiler getiriyor iğneden ipliğe kadar ama ilginç bir vergi daha var; medyumlardan vergi alacaklar, falcılardan vergi alacaklar.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Başkanım...
BAŞKAN - Son defa dedim, bir son defa daha açayım.
Buyurun, bitirelim lütfen.
ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Şimdi, burada, büyücülerden, falcılardan, medyumlardan bunu alacaksınız, muska yazanlardan alacaksınız; belki ikinci muskadan yüzde 50 fazla alacaksınız ama bu neyin aklı arkadaşlar? Kadına Yönelik Şiddet Komisyonuna Zahide Yetiş'i getirdiniz, herhâlde bu yasa görüşülürken de yaşasaydı medyum Memiş'i getirirdiniz. (CHP sıralarından alkışlar) Ya, şimdi, ben, gerçekten çok merak ediyorum: Grubunuzda milletvekillerinden milyarlarca lira ciro yapıp vergi vermeyen insan var. 3 trilyon vergiyi affetmişsiniz bu bütçede. Şimdi, bütçe açığını kapatmak için "Medyumlardan vergi alınmalı." diyen bir Maliye Bakanı var. Hakikaten mizah, hakikaten bir komedi yani ben diyecek bir şey bulamıyorum ama bu komik vergilerle bütçe açığını kapatamazsınız. Türkiye bir felakete gidiyor, tek çözüm seçimdir.
Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)