GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: YALOVA MİLLETVEKİLİ MUHARREM İNCE?NİN, ŞAHSINA SATAŞMASI NEDENİYLE
Yasama Yılı:2
Birleşim:31
Tarih:08.12.2011

BÜLENT GEDİKLİ (Ankara) -Sayın Başkanım, tabii, piyasa değeriyle ilgili sözümüz Cumhuriyet Halk Partisinin İş Bankası ortaklığıyla alakalı. Siz İş Bankasının ortağı mısınız, değil misiniz? (CHP sıralarından gürültüler)

KEMAL KILIÇDAROĞLU (İstanbul) - Ortağı değiliz.

BÜLENT GEDİKLİ (Devamla) - Yüzde 28 ortak mısınız, değil misiniz? Buna bir cevap verin. (CHP sıralarından gürültüler)

AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Ortağı falan değiliz.

FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (İstanbul) - Ortağı falan değiliz.

BÜLENT GEDİKLİ (Devamla) - Dolayısıyla, ortak olduğunuza göre piyasa değeri ortaya çıkıyor. Bakın, bunu bir daha burada söylüyorum.

BAŞKAN - Sayın Gedikli, lütfen sataşmayla ilgili konuşun, soru sormaya çıkmadınız buraya.

AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Ortağı değiliz, Türk Dil Kurumunun temsilcisiyiz.

BÜLENT GEDİKLİ (Devamla) -  Bir başka şey daha söyledim: Bir de "Türkçe bozuk falan filan." dediniz. Gayet iyi anladığınızı da görüyorum. Bakın, burada gelip hepiniz onlara cevap verdiniz.

AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Yahu biz ortağı değiliz. Cahillik etme!

BÜLENT GEDİKLİ (Devamla) - Nasıl Türkçe bozukmuş bu yahu? Belki mikrofonda bir sorun olmuştur. Ben gayet güzel Türkçe konuşurum, tam da yerli yerinde konuşurum. Her hafta da buraya gelir, konuşuruz ve hepiniz de rahatsız olursunuz. Biz bu işi iyi biliriz.

 "Sekiz yaşındaki çocuk gibi." diyor. Müthiş bir düzeltme yaptın, sağ ol, teşekkür ediyoruz, tarihini de öğrenmiş olduk. O peki kaç yaşına uygun oluyor? Yani bununla mı bize burada bir siyaset yapıyorsunuz, yapmış oluyorsunuz? Kendiniz röportaj vermişsiniz, kendiniz yalancı olduğunuzu söylemişsiniz, yalan söylediğinizi söylüyorsunuz.

MUHARREM İNCE (Yalova) - Bak, yalancı olduğumu söyleyemezsin!

BÜLENT GEDİKLİ (Devamla) - Söylüyorsun? "Televizyonu görmediğim hâlde görmüş gibi anlattım." diyor. Çocukluğundan belli zaten durum. Yani bunu ben söylemiyorum, kendiniz söylüyorsunuz.

Bir başka şey daha söyleyeceğim.

OKTAY VURAL (İzmir) - O zaman, bu ifadeleri oy verenler de hak etmiyor yani.

BÜLENT GEDİKLİ (Devamla) - Aynı röportajda şunu da söylüyorsunuz, diyorsunuz ki: "Ben dini siyasete alet etmem." Değil mi? Yaklaşım bu. "Cuma namazından beraber çıktığım AK PARTİ'li grup başkan vekili arkadaşım hemen kameralara koştu." diyorsunuz. Zannediyorum Sayın Elitaş. Siz arka kapıdan kaçmışsınız. Herhâlde cumayı da gizli kılıyorsunuz, öyle anlaşılıyor. (CHP sıralarından "Ayıp, ayıp!" sesleri, gürültüler)

Peki, bunları daha sonra röportaj olarak niye verme ihtiyacı duyuyorsunuz?

BAŞKAN - Sayın Gedikli?

BÜLENT GEDİKLİ (Devamla) - Niye röportaj veriyorsunuz bunlarla ilgili? Madem dini siyasete alet etmiyorsunuz niye bunu yapıyorsunuz? Bu röportajı niye veriyorsunuz? "Çocukluğumda bana `hacı' derlerdi.", "Cumaya gittim, umreye gittim..." Hepsini anlatmışsınız maşallah.

BAŞKAN - Sayın Gedikli, lütfen? Herkesin hayat tarzı kendisini ilgilendirir.  Lütfen?

BÜLENT GEDİKLİ (Devamla) - Muhafazakâr demokratı biliyorduk da muhafazakâr sosyal demokratı da yeni öğrendik.

Hepinize teşekkür ediyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)