GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Antalya’nın çevre yolu sorunlarına ilişkin gündem dışı konuşması
Yasama Yılı:3
Birleşim:68
Tarih:19.03.2025

ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sözlerime Osman Bölükbaşı'nın önemli ve meşhur sözleriyle başlamak istiyorum: "Tarih 'Ben Nuh'um.' diyenlerin kendi yarattıkları tufanlarda boğulduklarını gösteren misallerle doludur." Üzülerek söylüyorum ki bu sabah şafak vaktinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımızın evine 20 araçlık bir polis konvoyuyla baskın yapıldı. [CHP sıralarından alkışlar(!)] Avukatlar, milletvekilleri eve giremedi. O dakikadan sonra şehrin Avrupa yakasındaki metrolar iptal edildi. O dakikadan sonra internet zayıflatıldı. Üzülerek söylüyorum, bu uygulamalar darbe döneminde yapılmaktadır. Bugün yapılan bu saldırı, bu operasyon, 12 Mart ve 12 Eylülün ardından 19 Mart günü de tarihe kara bir leke olarak geçecektir; 19 Mart darbesi olarak anılacaktır. (CHP sıralarından alkışlar)

Değerli arkadaşlar, maalesef ki iktidar otokratik bir rejime geçme çabasındadır. Türkiye'nin 1'inci partisi atanmış seçilmiş bazı yargıçlarla darbeye uğramıştır. Burada, Cumhuriyet Halk Partisi bitirilmeye çalışılırken -ki bitiremezsiniz- Türkiye Cumhuriyeti'ni bitiriyorsunuz, dünyaya rezil ediyorsunuz!

(CHP milletvekillerinin kürsüye doğru yürümeleri, kürsü önünde toplanmaları)

ALİ MAHİR BAŞARIR (Devamla) - Bugün, dünya, Türkiye'de yaşananları konuşuyor. Lütfen, Avrupa basınına, dünya basınına bakın; Türkiye'yi ne hâle getirdiniz! Demokrasiyi ne hâle getirdiniz! Hukuku, yüz iki yıllık cumhuriyeti, demokrasiyi ayaklar altına aldınız!

Değerli arkadaşlar, ne yaparsanız yapın, bakın, biz dimdik ayaktayız; korkmayacağız, sinmeyeceğiz, 86 milyon direneceğiz. Biz burada bu darbeyi sadece bize oy veren seçmene anlatmıyoruz; AKP'ye, MHP'ye, YENİ YOL'a, DEM'e, İYİ Partiye, 86 milyona anlatıyoruz; biz onlara sesleniyoruz: Sizin hukukunuz, iradeniz gasbedilmiştir. Bu ülkede diplomalar iptal ediliyor, bu ülkede tapulara el koyuluyor, bu ülkede gazetecilerin pasaportları iptal ediliyor, bu ülkede televizyon kanallarına kayyumlar atanıyor, bu ülkede belediye başkanları tutuklanıyor, milletvekilleri cezaevinde. Bu ülkeyi ne hâle getirdiniz? Siz getirdiniz, siz getirdiniz. Bakın, zulmünüzde boğulacaksınız, bu halk sizi affetmeyecek, 86 milyon sizi affetmeyecek çünkü artık faşist bir rejime geçtiniz, o koltukta oturmak için demokrasinin tüm kurallarını, kuramlarını bir kenara ittiniz.

Değerli arkadaşlar, yakışmıyor, size yakışmıyor! Bakın bu gruba, bu grup bu ülkeyi mutlakiyetten demokrasiye geçirdi, cumhuriyete geçirdi; siz ise bu ülkeyi cumhuriyetten, demokrasiden mutlakiyete geçiriyorsunuz arkadaşlar. Utanç duyuyorum arkadaşlar! (Kürsü önünde toplanan CHP milletvekillerinden alkışlar)

Ekrem İmamoğlu sizin için kâbus olabilir, tek adam için kâbus olabilir ama 86 milyon için umuttur. Siz umutları yargı kararlarıyla söndüremezsiniz. Seçilmiş hâkimlerle, atanmış hâkimlerle, atanmış rektörlerle bu ülkenin Cumhurbaşkanı adayının önünü kesemezsiniz. (Kürsü önünde toplanan CHP milletvekillerinden alkışlar) Siz kendi kendinizi kandırıyorsunuz, 86 milyonu hafife alıyorsunuz; siz 86 milyonun iradesini küçük görüyorsunuz ama o kadar zavallısınız ki, o kadar o kadar yüreksizsiniz ki, o kadar güçsüzsünüz ki halkın karşısında bittiğiniz için İstanbul'a atadığınız bir Bakan Yardımcısının arkasına sığınacak kadar güçsüz, zavallısınız! (Kürsü önünde toplanan CHP milletvekillerinden alkışlar)

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun.

ALİ MAHİR BAŞARIR (Devamla) - Değerli arkadaşlar, bizim derdimiz 86 milyon. Birileri atadığı rektörlerin, kirli mahkeme kararlarının arkasına sığınarak darbe yapabilir. Sizin arkanızda bu dakikadan sonra darbe ve darbeyi hazırlayan atadığınız yargıçlar var; Cumhuriyet Halk Partisi Grubunun arkasında 86 milyon var, halk var, halk var, halk var! (Kürsü önünde toplanan CHP milletvekillerinden alkışlar) Biz halka güveniyoruz, biz hakka güveniyoruz; siz ise hakkı da halkı da iradeyi de demokrasiyi de bir kenara ittiniz. Ben buradan tek adama sesleniyorum: Sen zulmünle gideceksin, 86 milyonun tepkileriyle gideceksin, korkaksın!

[Kürsü önünde toplanan bir grup CHP milletvekili tarafından “Hak, hukuk, adalet!” şeklinde slogan atılması, sürekli alkışlar(!)]

(Oturum Başkanı TBMM Başkan Vekili Sırrı Süreyya Önder’in ayağa kalkması)