GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: YENİ YOL Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:71
Tarih:26.03.2025

İYİ PARTİ GRUBU ADINA YASİN ÖZTÜRK (Denizli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Gazze, yeryüzünün en yoğun nüfuslu bölgelerinden biri ancak 2023'ün sonlarına doğru başlayan İsrail saldırıları Amerika'nın doğrudan ve dolaylı desteğiyle bölgeyi yaşanamaz hâle getirdi. Gazze, bir haritadan ibaret değil, vicdanı olan herkes için bir utanç sembolü artık.

İsrail'in "meşru müdafaa" adı altında yürüttüğü operasyonlar, aslında bir halkı kolektif cezalandırmaya yönelik. Sivillerin yaşadığı binalar yerle bir edilirken Batı dünyası İsrail'in kendini savunma hakkından bahsetmeye hâlâ devam ediyor oysa burada bir savunmadan değil, sistematik bir yok etmeden, bir etnik temizlik politikasından bahsetmemiz lazım.

Amerika, bölgede yalnızca sözlü destek vermiyor, silah sevkiyatları, diplomatik kalkanlar, veto edilen Birleşmiş Milletler kararıyla bu katliamın ortağı. Washington, Tel Aviv'in gölgesinde değil, onunla kol kola yürüyor ve her adımda bir çocuk daha yetim, bir anne daha evlatsız kalıyor.

Gazze, sadece bir coğrafya değil, orası insanlığın kaybettiği vicdanının aynası ama bu aynaya bakmamak için başını çeviren çok, ne acıysa İslam coğrafyasındaki sessizlik. Özellikle Türkiye'de siyasi iktidarın çifte standardı artık gizlenemez hâle geldi. AK PARTİ'si iktidarı yıllardır Filistin davasını kendi politik meşruiyeti için araçsallaştırdı; her seçim döneminde Gazze üzerinden hamasi nutuklar atıldı, Kudüs mitingleri, pankartla, ağlayan lider portreleriyle milletin vicdanı okşandı ama iş gerçek adım atmaya gelince sözler kâğıtta kaldı. Bugün geldiğimiz noktada AK PARTİ'si Gazze'yi yalnız bıraktı, İsrail'le ticari ilişkiler hız kesmeden sürerken diplomatik düzeyde herhangi bir yaptırım uygulamadı hatta Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Gazze'ye yönelik operasyonlara dair yaptığı açıklamalar bile artık eskisi kadar sert değil çünkü öncelik iktidarı korumak. Dış politikada denge oyunları, ekonomik krizle boğuşan iç politikada istikrar görüntüsü vermek iktidarın birinci gündemi hâline gelmiş durumda. Gazze ise bu gündemin çok gerisinde, artık birkaç kelimelik, birkaç cümlelik bir basın açıklamasına sıkıştırılmış hâlde.

Türkiye'nin bölgede güçlü bir ses olması gerekiyordu, sadece Müslüman kimliğiyle değil tarihî ve kültürel sorumluluğuyla da bu coğrafyada adaletin savunucusu olmalıydı ama AK PARTİ'sinin giderek otoriterleşen iç politikası dış politikayı da bir gösteriye dönüştürdü. Öte yandan, Gazze halkı her gün ölümle burun buruna gelerek yaşamaya çalışıyor. Su yok, elektrik yok, ilaç yok, uluslararası yardım kuruluşları bile bölgeye ulaşmakta zorlanıyor. Sivil altyapılar hedef alındı, hastaneler, okullar, ibadethaneler bombalandı.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, toparlayın.

YASİN ÖZTÜRK (Devamla) - Ve bu tabloya karşı dünyanın büyük kısmı suskun; sessiz kalan herkes bu suça aslında ortak. İşte, bu ortamda Türkiye'nin gerçek ve samimi liderliğine ihtiyaç var, sadece içeride değil uluslararası düzeyde de vicdanı temsil edecek bir duruşa ancak mevcut iktidar bu duruştan çok uzak. Bir halk sistematik olarak yok ediliyor ve biz ekranlardan sadece izliyoruz. Lakin Türkiye'deki iktidar sahipleri bu vahşeti bir kenara bırakıp kendi planlarının, kendi iktidarlarının derdinde, siyasi tuzakların derdinde. Ne yazık ki Gazze yanarken Ankara'da hesaplar başka. Bu utanç hepimizin ama en çok da görüp de susanların.

Sözlerime son verirken, başta Gazze olmak üzere, zulüm ve acı içinde direnen kardeşlerimiz olmak üzere tüm İslam âleminin mübarek Kadir Gecesi'ni yürekten tebrik ediyor, Rabb'im bu gece hürmetine tüm mazlumlara umut, dünyamıza barış nasip etsin diyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti ve YENİ YOL sıralarından alkışlar)