| Konu: | CHP GRUBU ÖNERİSİ |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 63 |
| Tarih: | 08.02.2012 |
SALİH KOCA (Eskişehir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Cumhuriyet Halk Partisinin vermiş olduğu araştırma önergesiyle ilgili aleyhte söz almış bulunuyorum.
Anayasa'mızın 42'nci maddesinde "Kimse, eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakılamaz." ifadesiyle teminat altına alınan eğitim hakkını, sadece kanunun gereği olarak değil, vicdanımızın da gereği olarak benimsediğimizi burada belirtmek isterim.
Düşüncesinden, giyiminden, inancından dolayı eğitim hakkının engellenmesiyle ilgili her türlü faaliyetin bu toplumun zararına olduğu inancıyla özgürlük konusunda AK PARTİ'nin göstermiş olduğu hassasiyet ortadadır. Hiç kimsenin özgürlüğü bir başkasına zarar vermek adına savunulamaz. Özgürlük ifade içindir, fikir içindir, inanç içindir. Molotofkokteyli atmak, esnafın dükkânını yağmalamak, banka şubesinin camını, çerçevesini indirmek, vatandaşın aracını yakmak, sosyal hayatı kilitlemek için özgürlük talep edilemez. Eğitim hakkını zarar vermek olarak algılayan varsa şunu kesinlikle bilsin ki AK PARTİ bu ülkede huzuru bozdurmayacaktır.
AK PARTİ fikri hür, vicdanı hür neslin inşası için bakın bugüne kadar neler neler yapmış:
2012 yılı bütçesinde en büyük bütçeye sahip icracı bakanlığımız Millî Eğitim Bakanlığı olmuştur. 2002 yılında Millî Eğitim Bakanlığı bütçesi 11 milyar TL iken AK PARTİ 2011 yılında bunu tam 5 kat artırarak 56 milyar TL'ye kadar yükseltmiştir.
AK PARTİ İktidarında, yeni kurulan üniversitelerle toplam üniversite sayısı 103'e kadar çıktı. Seksen bir ilin tamamında üniversite kuruldu. Böylece yükseköğrenim, halkımızın ayağına götürülmüş oldu. Yeni açılan üniversitelerimiz "Eğitim herkesin hakkı." anlayışımızın en güzel ifadelerinden birisi olmuştur.
Yine AK PARTİ İktidarı döneminde lisans ve yüksek lisans öğrencilerimize verilen burs ve kredi ödemeleri üç aylık ödemelerden aylık ödemelere çekildi, burs ve kredi miktarı 260 TL'ye kadar çıkarıldı. Böylece 2002'den bu yana sağlanan artış yüzde 478 oldu.
Geçtiğimiz pazartesi günü Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın hayata geçirdiği Fatih Projesi AK PARTİ'nin eğitim vizyonunu anlamak açısından yeterlidir. 17 ilde hayata geçirilen Fatih Projesi okullarda değil, sınıflarda yüksek hızlı İnternet imkânı sunuyor. AK PARTİ döneminde öğrencilerimiz bilgisayar ve İnternet hizmeti ile tanışmıştır. Ayrıca, her öğrencimize dağıtılan tablet bilgisayar ve sınıflarımızda yerini alan akıllı tahta ile kara tahta devri kapanmıştır. Kara kalemi, kara tahtayı da bu şekilde AK PARTİ tarihe gömmüştür. Bizim eğitim anlayışımızda karanlık dönem yoktur, aydınlık yarınlar, güçlü nesiller vardır.
Öğrencilerimizin barınma ve yurt sorunlarının çözümünde AK PARTİ İktidarı döneminde fiziki ve sosyal şartlar en üst seviyeye kadar iyileştirilmiştir. Tek kişilik veya 3 kişilik odaların yer aldığı yurtlar bu dönemde inşa edilmiştir.
81 ilin tamamında okul öncesi eğitimi zorunlu hâle getirecek çalışmalar yapan AK PARTİ, yabancı dil eğitimini de okul öncesi eğitim ile başlatarak öğrencilerimizi dünya ile yarışır hâle getirecek bir vizyona sahip olduğunu göstermiştir.
Bütün bunları değerlendirdiğimizde, AK PARTİ'nin anlayışının Türkiye'nin hiçbir ferdinin eğitim hakkının engellenmesine rıza göstermeyeceği ortadadır. Zaten Anayasa'mızın 138'inci maddesinde de yer aldığı gibi, yine 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun "Tutuklama nedenleri", "Tutuklama kararı", "Şüpheli veya sanığın salıverilme istemleri" "Tutukluluğun incelenmesi" kenar başlıkları altında yargılanma süreçleriyle ilgili olarak yasal düzenlemeler yapılmıştır. Belirtilen bu düzenlemeler çerçevesinde, işlenen suçlar sebebiyle yürütülecek soruşturma veya görülecek dava ile ilgili olarak tüm yetki ve sorumluluk yargı mercilerine ait olup herhangi bir kurumun, organın, merci veya kişinin müdahalesi söz konusu olamaz.
Tutuklu öğrenci sayılarıyla ilgili olarak milletvekillerimizin yazılı ve sözlü olarak sormuş oldukları sorulara Bakanlığımız bugüne kadar detaylı olarak cevap vermiştir.
Yine bu araştırma önergesinde, bu olayın büyük çoğunluğu anayasal hak olan gösteri ve yürüyüş hakkının kullanımı sonucu gerçekleştirilen eylemlere yönelik uygulamalar olduğu söylenmektedir. Oysa tutuklu tüm öğrencilerin suçlarının terör, cinsel suçlar, adam öldürme, uyuşturucu, gasp, hırsızlık, yaralama, sahtecilik, dolandırıcılık gibi suçlar olduğu bilinmektedir. Bu çerçevede özellikle AK PARTİ İktidarı dönemine baktığımızda AK PARTİ'nin anlayışında hiçbir dönem ikna odaları olmamıştır. İkna odalarında baskı yapanları da AK PARTİ saflarında görmek mümkün değildir.
Başörtülü olduğu için okuldan atılan öğrencilerimizin gözyaşlarına aldırmayanlar, milletin seçtiği 411 milletvekilinin oylarıyla çıkan kanunu Anayasa Mahkemesine götürüp iptal ettirenler, katsayı adaletsizliğine karşı Meclisin iradesini yine aynı anlayışla Anayasa Mahkemesine götürenler olduğunu yüce milletimiz çok iyi bilmektedir.
Bu düşüncelerle yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Koca.