GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI TEŞKİLATI KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN TEKLİFLERİ
Yasama Yılı:2
Birleşim:85
Tarih:29.03.2012

SIRRI SÜREYYA ÖNDER (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; önce bir hususu düzeltmem gerekiyor. Evvelsi gün burada Haydar Arkadaşımızla ilgili bir latife, amacını aşan yerlere çekildi ve Sevgili Arkadaşımızı üzen bir noktaya getirildi. Böyle bir kastımın olmadığını belirtir, üzüntüsüne vesile olduğum için özür dilerim. (BDP ve CHP sıralarından alkışlar)

"?"(x)

MUHARREM İNCE (Yalova) - Ne diyorsun ya?

ÖZCAN YENİÇERİ (Ankara) - Bilmiyorsan konuşma kardeşim, bilen konuşsun, bilen.

SIRRI SÜREYYA ÖNDER (Devamla) - "?"(x)

MUHARREM İNCE (Yalova) - Tiki Tiki Tempo Noserembo Çari Bari Ruçi Titaritempo!

SIRRI SÜREYYA ÖNDER (Devamla) - "?"(x)

MUHARREM İNCE (Yalova) - Estağfurullah!

ÖZCAN YENİÇERİ (Ankara) - Ya düz konuş, düz, düzelt de konuş.

MUHARREM İNCE (Yalova)  - Aynen iade.

SIRRI SÜREYYA ÖNDER (Devamla) - "?" (x)

Daha fazla devam etmeyeyim.

OSMAN ÇAKIR (Düzce) - Yani?

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Bu kadar zulüm yeter bize ya.

SIRRI SÜREYYA ÖNDER (Devamla) - Yanisi şu:  Bu ülkede yüz binlerce Kürt çocuğu, yüz binlerce Arap çocuğu ilkokula ilk gittikleri gün karşılaştıkları şey sizin bundan anladığınız kadardır. Gidiyorlar, bilmedikleri bir dilde?

MUSTAFA ÖZTÜRK (Bursa) - Sen zor okuyorsun.

SIRRI SÜREYYA ÖNDER (Devamla) - Ya ben zor okuyorum çünkü bilmiyorum, sen nasıl anlayacaksın? Kürt'ün çocuğu için de böyle işte.

OKTAY VURAL (İzmir) - Hepsi biliyor. Senden daha iyi biliyor.

SIRRI SÜREYYA ÖNDER (Devamla) - Hiç bilmediği bir evrenin içine giriyor ve size bu ne kadar tanıdık geliyorsa Türkçe de o çocuğa o kadar tanıdık geliyor.

Sevgili vekiller, bu meselede Osmanlı'dan geri gitmeye hakkınız yok, atalarınızdan geri gitmeye hakkınız yok. Onlar her çocuğun kendi ana dilinde eğitim görmesinin bütün olanaklarını sağladıkları için bu ülkenin manevi iklimini sağlayan bir sürü müçtehit hep Kürtlerin arasından çıktı. Hemen milliyetçi arka plan zihniniz ayağa kalkıyor ama şunu unutuyorsunuz işte: Bugün sövdüğünüz bir sürü Kürt'ün dedesi vaktinde sizin bugünkü manevi ikliminizi oluşturmuş ana diliyle eğitim görmesine izin verildiği için.

OSMAN ÇAKIR (Düzce) - Hiçbir Kürt'e sövmüyoruz. O yanlış bir ifade.

SIRRI SÜREYYA ÖNDER (Devamla) - Bugün? Kim laf atarsa ona söylüyorum, siz de dönün sayın vekilinize deyin ki iki dakika sabretsin.

Ne anladınız bundan? Hiçbir şey. Latince bir şiirdi bu, Latince. Bir çocuğu böyle bir yarılmaya atıp atmama meselesidir ana dil meselesi. Ne olur, ne eksilir izzeti deryanızdan, himmetinizden? Siz Allah'ın verdiğini gasp etmeye muktedir misiniz? Kendinizi bununla nasıl ruhsatlandırırsınız?  "Bize bakıp söylemeyin." diyorsunuz. O zaman, ana dilinde eğitimine herkesin cevaz verecek bir şeyi oy birliğiyle kabul edelim, ben de döneyim, kendi sıramıza bakayım. (BDP sıralarından alkışlar) Siz bunu? Allah'ın verdiğini gasp etmektir. Hele hele medeni mi, değil mi falan gibi gereksiz ve incitici şeylere girmiyorum bile, antitezi barbarlıktır. Hiçbirimizin hakkı yok, bir halkın dilini, medeniyet terazisinde başka bir halkın dilini tartmaya.

Tekraren söylüyorum, birazcık empati yapmanızı bütün Genel Kuruldan: Bir Kürt çocuğu, ilkokula ilk başladığı gün -dönün, kendi Kürt vekillerinize sorun- ilkokula ilk gittikleri gün, öğretmen "Hoş geldiniz çocuklar." dediğinde, işte burada "? ?"(x) gibi bir şeyi anlıyorlar onlar da. Ondan sonra, o Kürt çocuğunu, doğuştan ana dili Türkçe olanla yarışa sokuyorsun ve ondan başarı bekliyorsun.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

SIRRI SÜREYYA ÖNDER (Devamla) - Kalkınmanızı bilmem ama adalet meselesi hiç uymuyor.

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Önder.

SIRRI SÜREYYA ÖNDER (Devamla) - Ben de size teşekkür ederim.

Kalkınma bir yana isminizdeki, ama adalete bu hiçbir şekilde uymaz. İki dakika tefekkür edin, anlarsınız.

Teşekkür ederim. (BDP sıralarından alkışlar)

                                   

(x) Bu bölümde Hatip tarafından Türkçe olmayan kelimeler ifade edildi.