GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Gençlik ve Spor Hizmetleri Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:71
Tarih:26.03.2025

SELCAN TAŞCI (Tekirdağ) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bu maddeyi insani bir hâle getirmek ortak bir sorumluluğumuz aslında bu gece. Emeklilerimiz için gerçekten bir ikramiye var etmek zorundayız. Zira, verildiği ya da verileceği iddia edilen ikramiye aslında yok; çoktan eridi, bitti, buhar oldu. Simitten kurbana, dolardan altına -işte, iki gündür anlatıyor arkadaşlarımız- kapı gibi de birçok delili var aslında bu erimenin. 2018'de 250 dolara denk gelen ikramiye bugün sadece 26 dolar, neredeyse onda 1'i; onda 9'u uçmuş, gitmiş. En yoksul hanede bile olması beklenen temel ürünler; beyaz peynir, o günden bugüne fiyatı 13 kat artmış, kuru fasulye 17 kat artmış, süt 13 kat artmış, ayçiçeği yağı 10 kat artmış. Peki, ikramiye? Sadece 4 kat. 2018'de 666 simit alınıyormuş bu ikramiyeyle, bugün 200 simit alınıyor. Arada 466 simit kayıp ama o kayıp simitler emeklinin midesine gitmemiş, emeklinin midesi boş, emekli aç. TÜİK'i baz aldığımızda bile oluru yok bu ikramiyenin; TÜİK şubat ayı enflasyonu yüzde 39, ikramiyenin artış oranı yüzde 33 yani TÜİK'in bile gerisinde. Benim içimi çok titreten bir veri; 2018'de emeklinin bayram ikramiyesi asgari ücretin yüzde 62'si kadar, bugün yüzde 18'i. Peki, asgari ücret nedir arkadaşlar? Asgari ücret, insanın barınabilmesini en alt seviyede, beslenebilmesini en alt seviyede, giyinebilmesini, sağlık hizmetinden faydalanabilmesini, ulaşımını, sosyalleşmesini en alt seviyede karşılayabilmesi için alması zaruri olan meblağdır. İnsanın hayatta kalabilmek için gerekli temel ihtiyaçlarını en alt seviyede karşılamaya ancak yetecek meblağın bile altında bu ülkede asgari ücret. Asgari ücret, sadece "karın doyması"nı ifade eden açlık sınırında, dibin dibi yani. Emeklininki ama bunun da altında, dibin dibinin dibi, maaş bordrosu emeklinin ölüm reçetesi gibi âdeta, bir peşin ölüm raporu. Şimdi Sayın Erdoğan, Cumhurbaşkanı "Daha ne olsun?" dedi ya bu artışla ilgili, "Daha ne olsun?" dediği 4 bin lira açlık sınırının yarısının yarısından bile az. "Daha şu olsun." demekten geçtik biz, "'cruise' gemisiyle dünyayı turlasınlar, gezsinler, dolaşsınlar." falan demiyoruz zaten, diyemiyoruz, keşke yapabilseler ama daha da şu olmasın istiyoruz sadece: Emeklimiz kullanılıp süresi dolunca atılan bir sosyal atık muamelesi görmesin; aç kalmasın, açıkta kalmasın, bir ömür çalışıp da fitreye muhtaç olmasın, harçlık vereceği torunlarından harçlık alır hâle gelmesin, insan onuruna yakışır bir hayat sürebilsin istiyoruz.

Bakın, tekrar söylüyorum: "İkramiye" dediğimiz şey açlık sınırının yarısının yarısından az. Ya, bu içe sindirilebilecek bir şey midir gerçekten elinizi vicdanınıza koyduğunuzda, koyabildiğinizde? İnsan buna "ikramiye" demeye utanır, insan bunu dünyaları bahşediyormuş gibi ilan etmeye çok utanır. Koca koca Bakanlar toplantı yaptılar bunu ilan edebilmek için, akıl alır gibi değil gerçekten.

Şimdi, emekliyi açlık sınırının yarısının yarısından bile az olan 4 bin liraya müstahak sayarken bütçe dengesi gerekçe gösterildi ama iş, maliyeti 950 milyarı bulan, potansiyel siyasi rakipleri sivil darbeyle eleme operasyonuna gelince ne piyasa dengesi gözeten var ne toplum dengesi gözeten var. Emekli ikramiyesinin toplam maliyetinin tam 34 katı bir kalemde kayboldu gitti son operasyonlarla. Fakirdik, bir günde daha da fakirleştik. Kıymetli arkadaşlar, bu sebeple, bu mübarek gecede, bu tövbe gecesinde gelin bize ah ettirecek bu veballi işten, bu yanlıştan dönelim. Hiçbir şey için geç değil, gelin bir madde ihdasıyla emekli ikramiyesini bir kurala bağlayalım. Bağlayalım ki böyle "Kaos çıktı, kriz çıktı, Meclis karıştı, çalışamadı." diye bu ikramiyeciği de böyle taksit taksit almak zorunda kalmasın bizim emeklimiz.

İYİ Parti olarak bizim teklifimiz, emekli ikramiyesini ekonomik koşullar değiştikçe eriyen sabit bir tutar olarak belirlemek yerine, gelin bu bayramdan başlayarak asgari ücretin yarısına endeksleyelim ve bu bayram için de 11.052 lira olarak da verelim.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun.

SELCAN TAŞCI (Devamla) - Bitiriyorum Başkanım.

Ama bu da yetmez tabii, bunun anlamlı olabilmesi için, emeklimizin, asgari ücretlimizin alım gücünü korumak için gelin, asgari ücretin belirlenmesine objektif bir ölçü getirelim. Asgari ücreti, manipüle edildiği hepimizin malumu olan TÜFE'ye göre değil içinde hem enflasyonu hem de iktisadi büyümeyi barındıran gayrisafi yurt içi hasıla verilerine göre belirleyelim, en düşük emekli maaşını da bu ölçüye göre belirlenen asgari ücret seviyesine çıkaralım. En azından, bu gergin iklimde milletimizin bayramını bayram yapmaya dönük hep birlikte bir iyi niyet adımı atmış olalım diyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)