GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Gençlik ve Spor Hizmetleri Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:71
Tarih:26.03.2025

ADALET KAYA (Diyarbakır) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Kıymetli vekiller, şimdi, 11'inci madde yükseköğretim kurumlarıyla ilgili bir değişiklik öngörüyor. Bu maddeyle, vakıf üniversitelerine bedelsiz tahsis edilmiş olan mülklerin hazineye iadesini düzenlemek istiyorsunuz. Aslında bu madde tam olarak, ilkesiz siyasetin, yandaş kayırmaya yönelik uygulamaların nasıl da ayağınıza dolandığını gösteriyor bize. Zamanında şehirlerin merkezi konumundaki en değerli arazilerini çeşitli cemaat vakıflarına, okullarına peşkeş çektiniz; aranızın bozulduğu vakıflardan geri alıyor, yeni ortaklarınıza ait vakıflaraysa ayrıcalık tanımaya devam ediyorsunuz. Mesela, 2023 Sayıştay raporunda, Anadolu Üniversitesine tahsis edilen hazine taşınmazının ihaleye çıkmadan, bedelsiz olarak, yalnızca imzalanan bir protokolle bir vakfa verildiği ortaya çıktı. Vakıf hem hazine taşınmazı üzerindeki alanları işleterek gelir elde etmiş hem de taşınmazın temizlik, güvenlik, peyzaj, bakım onarım giderleri ile elektrik, su gibi giderlerini bile, masraflarını bile üniversiteye ödetmiş. Bir diğer örnek Ankara'dan, Etimesgut'tan; tam 176.621 metrekarelik hazine arazisi Sevgi Vakfının kurucusu olduğu Lokman Hekim Üniversitesine tahsis edilmiş. Şimdi, bu alan esasında seyrek yoğunluklu toplu konut alanıymış; 2017'de, dönemin yolsuzluklarıyla nam salan belediye başkanı tarafından, hiçbir soruşturma, yargılama, açıklama olmadan -görevden alınmadan hemen önce- bir imar planı değişikliğiyle ortaokul ve lise eğitim alanına dönüştürülmüş. 2020'de arazi Lokman Hekim Üniversitesine devredilince kampüs yapımı için tekrar imar değişikliği gündeme gelmiş ve Ekim 2024'te Ankara Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü söz konusu alanın yükseköğretim kurumu yapılması için planını askıya çıkarmış. Yani imar planı kesinleşirse yedi yıl boyunca Millî Eğitim Bakanlığında kalan ve hiçbir yatırım yapılmayan kamu malı özelleştirilmiş olacak.

Tabii, söz konusu kamu mallarının peşkeş çekilmesi olduğunda bu konudaki en müstesna vakıf TÜGVA'dan bahsetmezsek olmaz. Yani 2021'de Kırşehir'de bir yurt binasının kırk dokuz yıllığına TÜGVA'ya tahsis edildiği ve o dönem AKP yönetiminde olan Kırşehir Belediyesinin TÜGVA Kırşehir Şubesi için ihaleyle eşya aldığı ortaya çıkmıştı. Muhalif belediye yönetimlerine darbe yapmak için yolsuzluk iddialarını gündeme getiriyorsunuz ama kendi belediyelerinizde yapılan yolsuzlukları görmüyorsunuz, yıllardır DEM PARTİ belediyelerine atadığınız kayyumların yaptığı gasbı, talanı, yolsuzluğu, hırsızlığı görmüyorsunuz.

Değerli vekiller, üniversitelerin arazi sorunlarından daha önemli sorunları var. Kayyumlara gittim ama asıl meseleye dönmek istiyorum tekrar. Nedir bu sorunlar? Niteliksiz eğitim, üniversitelerin artık özgür ve bilimsel koşullarda olmaması, öğrencilerin ve akademisyenlerin özgür eğitim yapamaması gibi çok önemli sorunları var. Bugünlerde öğrenciler sokaklarda ve ne yazık ki gözaltılarla, tutuklamalarla hukuksuzca sindirilmek isteniyorlar, susturulmak isteniyorlar ve siz tabii ki sokaklara dökülmüş olmalarına ve üniversite eylemlerine şaşırıyorsunuz. Neden şaşırdığınızı anlamak da mümkün değil. Bu gençlerin hiçbirine eğitimde fırsat eşitliği sunmadınız. "Barınamıyoruz." diye sokaklara çıktılar, isyan ettiler, duymadınız. KYK yurtlarında düşen asansörlerde arkadaşları öldü, bunu protesto etmek isteyen öğrencileri yurttan atmakla tehdit ettiniz, tarikat yurtlarına mecbur bıraktınız. Buralarda yaşamını kaybeden, katledilen, intihara sürüklenen öğrencileri münferit olaylar olarak değerlendirdiniz, hiçbir soruşturma yapmadınız ve dosyaları kapattırdınız. Lisans öğrencilerine 3 bin lira aylık kredi ödüyorsunuz ve "Geçinebiliyorsanız geçinin." diyorsunuz. Okulu bitirip iş bulamayan öğrencileri "Evlenin." diye özendiren politikalar gerçekleştiriyorsunuz. Öğrenciler bunca zorluk ve sıkıntı çekerek eğitimlerine devam ederken, günün birinde, alacakları diplomanın çok keyfî bir şekilde iptal edilebileceğinin resmini gördüler, buna isyan ediyorlar ancak öğrenciler direnmeye kararlı ve akademik boykotlarını sürdürüyorlar.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ADALET KAYA (Devamla) - Bitiriyorum Sayın Başkan.

BAŞKAN - Buyurun.

ADALET KAYA (Devamla) - Şimdi, öğrencilerin talebi ne? Gözaltılar derhâl serbest bırakılsın istiyorlar, hukuksuz gözaltılar ve tutuklamalar son bulsun istiyorlar. Emniyet güçlerinin bütün protestoculara dönük hukuksuzca şiddete ve orantısız güç kullanımına başvurmasının son bulmasını istiyorlar. Tüm kayyum politikaları son bulsun, seçilmiş belediye başkanları görevlerine iade edilsin istiyorlar. Üniversitelerin başına atanmış değil seçilmiş rektörler getirilsin istiyorlar. Seçme ve seçilme hakkını gasbeden tüm antidemokratik uygulamaların son bulmasını istiyorlar. Siz de buna kulak vermek zorundasınız, bu hem sizin hem memleketin hayrına olacaktır.

Ben hepinize teşekkür ediyorum. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)