| Konu: | CHP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 73 |
| Tarih: | 08.04.2025 |
İYİ PARTİ GRUBU ADINA AYYÜCE TÜRKEŞ TAŞ (Adana) - Sayın Başkan, kıymetli milletvekilleri; bugün 8 Nisan.
"Kurtlar puslu havada,
Toplandı Ankara'da.
Giden heybetli çınar,
Milyonlarsa arkada."
Babam Başbuğ Alpaslan Türkeş'in defnedilişinin 28'inci yıl dönümü; bu vesileyle anıyor, kendisine saygı, rahmet ve minnet diliyorum buradan.
Cumhuriyet tarihine imza atan, ölümsüzlüğünü kazanan, her geçen gün doğruluğu ve haklılığı daha da artan "Fikir ve siyaset mücadelemizi birbirimizi incitmeden, yalan ve iftira bataklığına düşmeden, kibir ve çıkarcılıkla kirlenmeden, Türk töresinin icapları ve İslam ahlakının dışına çıkmadan yürütmeliyiz." diyen Başbuğ'um ruhun şad, mekânın cennet olsun.
Ayrıca, PKK terör örgütünün 8 Nisanda şehit ettiği Ümit Akbaş ve Cemalettin Kolay'ı da rahmet ve minnetle anıyorum.
Bugün burada vatandaşlarımızın sırtına yüklenen yüzde 25'lik elektrik zammını konuşmak üzere söz almış bulunmaktayım. Ne yazık ki bu zam vatandaşımızın altında ezildiği hayat pahalılığına tuz biber olacaktır. Ülkemizde en temel ihtiyaçlardan biri olan elektriğe her geçen gün yeni bir zam eklenmektedir. Hem de özellikle Brent petrol fiyatlarının düştüğü bir dönemde bu zam yapılmıştır. Hatırlanacağı üzere orta vadeli programda 2025 yılı için ham petrol fiyatı varil başına 83,8 dolar olarak öngörülmüşken şu anda bu fiyat 66 dolar seviyelerindedir. Ham petrol fiyatları öngörülenin yüzde 21 altında kalırken bu zamları vatandaşın sırtına yüklemek elektrik piyasasında yaşanan yapısal krizin de boyutunu gözler önüne sermektedir. Mesele sadece enerji veya elektrik değil, mesele adalet, liyakat, devletin vatandaşına sahip çıkıp çıkmadığı meselesidir.
Enerji sektöründe 2002 sonrası başlatılan sözde reformlar, kamunun denetleyici ve yönlendirici rolünü adım adım tasfiye etmiş, 2010'dan itibaren üretim ve dağıtım neredeyse tamamen özel sektöre devredilmiştir. Peki, sonuç ne olmuştur? Rekabet değil, tekelleşme; ucuzluk değil, zam; verimlilik değil, israf doğmuştur. Bugün hemen hemen bütün santrallerimizin plansız ve programsız özelleştirilmesi nedeniyle Türkiye Elektrik Üretim AŞ'nin yalnızca adında üretim kalmış olsa da EÜAŞ hâlâ stratejik bir kamu kurumudur ve bu kurum piyasada özel şirketlerin kâr maksimizasyonu aracı hâline dönüşmüş, piyasadan yüksek fiyattan elektrik temin edip aynı gruba ait görevli tedarik şirketlerine düşük fiyatla satmakla yükümlü hâle gelmiştir. Bu sistemde kamu zarar ederken aynı sermaye grubunun üretici, dağıtıcı ve tedarikçi ayakları milyarlarca lira kâr etmektedir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Türkeş Taş, lütfen tamamlayın.
AYYÜCE TÜRKEŞ TAŞ (Devamla) - Ayrıca, enerji arz güvenliği, yerli kaynaklarımızın stratejik kullanımı ve fiyat istikrarı özel sektörün inisiyatifine terk edilmiştir; bu kabul edilemez. Elektrik enerjisi üretimi doğası gereği planlama ve kamu kontrolü olması gereken bir iştir. Enerji, herhangi bir piyasa malı değil, devletin vatandaşa sunmakla yükümlü olduğu hayati bir kamu hizmetidir. Bu hizmetin "özelleştirme" adı altında birkaç zümrenin çıkarına göre işletilmesi vatandaşlarımızın sadece cüzdanını değil, egemenliğini de doğrudan etkilemektedir.
Tüm bu endişelerle, bu çarpık yapının yalnızca fiyat boyutuyla değil, bütün stratejik unsurlarıyla birlikte ele alınması zaruridir diyor ve Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti ve YENİ YOL sıralarından alkışlar)