| Konu: | KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE YER ALAN ENGELLİ BİREYLERE YÖNELİK İBARELERİN DEĞİŞTİRİLMESİ AMACIYLA BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 97 |
| Tarih: | 25.04.2013 |
CHP GRUBU ADINA CELAL DİNÇER (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Saygıdeğer milletvekilleri, 436 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın 1'inci maddesi üzerinde CHP Grubu adına söz almış bulunuyorum. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Bilindiği üzere, ülkemiz nüfusunun yaklaşık yüzde 12'si yani gene yaklaşık 9 milyona yakın vatandaşımız engelli olarak yaşamını sürdürmektedir. Engelliler her yıl mayıs ayında kutlanan hafta dolayısıyla hatırlanmaktadır. Bu hafta boyunca engellilerin sorunları gündeme getirilmekte, yetkililerce birçok vaatlerde bulunulmaktadır ama sorunları da bir türlü çözülememektedir. Bir insanın engelli olması onun diğer insanlar gibi yaşaması, çalışması ve de başarılı olması için sorun teşkil etmemelidir. Engelli insanların sadece özel koruma önlemleri içerisine alınmaları da yeterli olmaz.
Siyaha "beyaz" demekle, "kara" yerine "ak" demekle sorunların çözülemediği gibi "özürlü" yerine "engelli" tabirinin kullanılması ile de sorunlar çözülemez. Ama gene de bu kanun tasarısı önemli bir düzenlemedir, önemli bir adımdır. Çünkü taraf olduğumuz Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Sözleşmesi'nde ve insan hakları belgelerinde "özürlü kişi" yerine "engelli kişi" ifadesi kullanılmaktadır.
Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; asıl önemli olanın engellilerin eğitim imkânlarının hazırlanması suretiyle kendi toplumlarıyla kaynaştırılması, onların yaşamını kolaylaştıracak altyapı düzenlemelerinin yapılması ve nihayet istihdam şartları yaratılarak ekonomiye etkin bir şekilde katılmalarının sağlanması gerektiğidir. Huzurlu ve güvenli bir ülke oluşturmanın tek yolu, engelli vatandaşlarımızın toplumla derhâl uyumlaştırılması ve toplumun ayrılmaz bir parçası hâline getirilmesidir. Tüm engelli vatandaşlarımızın başkalarına gereksinim duymadan yaşamını sürdüren, üreten ve toplumsal yaşama katkıda bulunan bireyler olmaları devletin temel hedeflerinden biri olmalıdır. Aynı zamanda sosyal hukuk devletinin de bir gereğidir bu husus.
Engelli vatandaşlarımızla ilgili en önemli düzenleme 1997 yılında 572 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'yle yapılmıştır. Bu kararnameyle İmar Kanunu'nda bazı değişiklikler yapılarak bazı adımlar atılmış, ruhsat verilmesi engellilerin erişimine uygun hâle getirilmesi koşuluna bağlanmıştır. 2005 yılına gelindiğinde bu yasal düzenlemeye uyulmadığı görülmüş, 7 Temmuz 2005 tarihinde 5378 sayılı bir Kanun'la yeni düzenlemeler yapılmıştır. Bu kanunla altyapı düzenlemelerinin yapılması için tüm yetkililere yedi yıl süre tanınmıştır. Verilen bu süre 7 Temmuz 2012 yılında dolmasına rağmen kanunun emrettiği çalışmalar pratikte yine hiç yapılmamıştır. Bu süre geçtiğimiz yıl 6353 sayılı Kanun'la tekrar bir yıl daha uzatılmıştır. Bu ek sürenin sonunda da istenen eksikliklerin giderilmesi mümkün olmayacaktır.
Tekrar ediyorum arkadaşlar: Önemli olan zihniyet değişikliğidir çünkü on beş yılda yapılamayan işlerin bir yılda yapılması mümkün olmayacaktır. Hâlen özellikle cadde ve kaldırımlar ile toplu taşıma araçları özürlülerin erişebilirliğine uygun hâle getirilememiştir. Yapılan düzenlemeler de sembolik olmaktan öteye geçmemektedir. "Ulaşılabilirlik" olarak isimlendirilen bu uygulamalar yapılan yasal düzenlemelerle tüm yerel yönetimler için zorunlu hâle gelmiş ancak yerel yönetimlerdeki bütçe problemi, yapılacak düzenlemelerde bir standardın olmaması, engellilik alanının önemsenmemesi gibi nedenlerle ulaşılabilirlik konusuna yeterince özen gösterilmemektedir. Üst geçitler, metro, bunun gibi yerlerde engelli asansörleri çoğu zaman çalışmamakta, görme engelliler için hazırlanmış olan sarı bantlar bile, engelli olan ya da engelli olmayan kişilerin takılıp düşmesine neden olmaktadır. Geçen yıl İstanbul'da metro istasyonlarında meydana gelen kazalarda 2 engelli vatandaşımız ağır yaralanmıştır. Bu olayda belediye yetkilileri âdeta görme engelli vatandaşı suçlamış, "Uçurumu niye görmedin?" diye savunma yapmışlardır. Yine geçtiğimiz yıl ÖSYM tarafından yapılan bir sınavda engelli vatandaşlarımız düşünülmemiş ve asansörü olmayan 3'üncü ve 4'üncü katlardaki sınav salonlarına alınmıştır arkadaşlar. Bu örnekler bile zihniyet değişikliğinin ne kadar önemli olduğunu hatırlatmaya yetmektedir.
Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; ülkemizde yaşayan engelli vatandaşlarımızın istek ve sorunları bir hayli fazladır. Bu taleplerden bazılarını sizlere açıklamak istiyorum.
Yeni adıyla Engelliler İdaresi Başkanlığı bünyesinde sivil toplum kuruluşlarının, Sakatlar Konfederasyonunun, Engelliler Konfederasyonunun, Bakanlık temsilcilerinin, belediyeler temsilcilerinin ve şehir plancılarının olduğu, ayrımcı uygulamaları izleyen, listeleyen ve yetkili mercileri harekete geçiren bir engelli hakları izleme komisyonu yasayla mutlaka kurulmalıdır. Yeni kurulan engelli federasyon ve konfederasyonlarına temsil kabiliyeti sağlanmalıdır.
Engelli vatandaşların yararlandıkları haktan engellilerin kurmuş oldukları tüzel kişiliklerin de yararlandırılması gerekmektedir. Özellikle, araç edinme ihtiyaçları göz önünde bulundurularak ÖTV'den muaf tutulmalıdır.
Engelli ticaret erbabının yıllık gelir indiriminden yararlanması sağlanmalıdır. Kendilerine ait veya bakmakla yükümlü olduğu birey sayısına göre kendilerine düşen ortalama aylık gelir tutarı bir aylık net asgari ücretin tutarının altında olan bakıma muhtaç engellilere resmî veya özel bakım merkezlerinde ya da ikametgâhlarında bakım hizmeti verilmelidir.
Kamusal ulaşım hizmetlerinin yetersiz kalması nedeniyle bedensel engellilerin ulaşımını sağlayacak özel araç alımını kolaylaştırıcı tedbirler alınmalıdır.
Kamusal hizmetlerin her alanında görme, konuşma ve işitme engellilerinin yararlanabileceği düzenlemeler getirilmelidir.
Muhtaç engellilere aylık bağlanmasında ölçü alınan kişisel gelir miktarı yükseltilmeli, bağlanan aylık ücretin asgari ücret düzeyine çıkarılması sağlanmalıdır.
Tedavi, ilaç ve tıbbi cihazlarda alınan katkı payından engelliler muaf tutulmalıdır.
Eğitimin özellikle zihinsel engelliler yönünden yaşam boyu sürdürülmesi için gerekli düzenlemeler yapılmalıdır.
Özel eğitim kurumları çok iyi denetlenerek suistimallere izin verilmemelidir.
Bedensel engellilerin erişimine müsait hâle getirilmeyen kamusal alanlarla ilgili olarak sorumlu kamu görevlilerinin kişisel cezalandırılmalarını sağlayacak düzenlemeler mutlaka yapılmalıdır.
Tüketicinin engelliliği nedeniyle ürünün kullanımından doğabilecek sağlık, güvenlik ve ekonomik çıkarların korunması için gerekli önlemler alınmalıdır.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Cumhuriyet Halk Partisi olarak tüzüğümüzün 3'üncü maddesinde, engellilerin toplumsal yaşama katılımını sağlayacak önlemleri almak, her engelli bireyin farklı gereksinimlerinin olduğunu göz önünde tutmak ilkesi yer almaktadır. Bu ilke doğrultusunda hazırlanan parti programımızda engelli vatandaşlarımızla ilgili görev ve sorumluluklarımız belirtilmiştir. Sosyal devlet anlayışımızın gereği olarak engelli bireylerin yaşamının gerektirdiği olanaklara her alanda kavuşturulmasını temel bir insan hakkı olarak görüyoruz.
Ayrımcılığın bilinçaltındaki köklerini kazımak, ayrımcı uygulama ve düzenlemelere son vermek ve son verilmesi için gereken önlemleri almak ve engelli vatandaşlarımıza hayatı kolaylaştırmak amacıyla her zeminde mücadelemiz devam etmektedir. Engelli sorunlarını bireysel bir sorun olarak değil, herkesin ortak duyarlılığını gerektiren toplumsal bir sorun olarak değerlendiriyor ve engellilere merkezî ve yerel yönetimler tarafından götürülecek bütün hizmetlerin sosyal devlet ilkesine göre oluşturulmasını öngörüyoruz.
Engelli sorunlarını yüce Meclisin her yerine, her zaman taşıdık. Bu alanda 34 adet kanun teklifi verdik, 13 adet Meclis araştırma önergesi verdik, 151 adet yazılı ve sözlü soru önergesi verdik. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da -yeni anayasa çalışmaları da dâhil olmak üzere- engellilerin toplumca kabulünde ve toplumla kaynaşmasında ciddi sorunlar yaşatan; onların, toplumdan uzaklaştırılması ve ötekileştirilmesi sonucuna yol açan her türlü düzenlemenin karşısında olacağız.
Bu konuda çalışmalar yapan tüm arkadaşlarımıza -ayrımsız, tüm arkadaşlarımıza- Sayın Bakanlığımıza teşekkür ediyor ve bir kez daha, engelsiz günler için engellilerimizin hep yanında olacağımızı vurgulamak istiyorum.
Yüce Heyetinizi tekrar saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)