GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE YER ALAN ENGELLİ BİREYLERE YÖNELİK İBARELERİN DEĞİŞTİRİLMESİ AMACIYLA BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI
Yasama Yılı:3
Birleşim:97
Tarih:25.04.2013

ABDURRAHİM AKDAĞ (Mardin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; engelli bireylere yönelik ibarelerin değiştirilmesiyle ilgili 436 sıra sayılı Kanun Tasarısı hakkında şahsım adına söz almış bulunmaktayım. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Sözleşmesi'nde ve insan hakları belgelerinde "özürlü kişi" veya "birey" yerine "engelli kişi" veya "birey" sözcükleri tercih edilmektedir. Uluslararası platformda aynı dili konuşmayı, aynı terminolojiyi kullanmayı sağlamak üzere, mevzuatımızda yer alan "özürlü", "sakat" ve "çürük" kelimelerinin yerine "engelli" kelimesinin yer alması için bu kanun tasarını hazırladık. Hepimizin malumudur ki az önce zikrettiğim kelimeler, başta biz engelli insanlarımız olmak üzere bütün toplumumuzda hoş karşılanmamaktadır.

2002 yılında, Türkiye Özürlüler Araştırması'na göre toplam nüfus içinde engelli sayısı, nüfusun yüzde 12,3'üne tekabül etmektedir. Buna göre 8,5 milyon kişi engelli olarak yaşamını sürdürmektedir. Bu oran içinde ortopedik, görme, işitme, dil ve konuşma ile zihinsel engellilerin oranı yüzde 2,6 iken süreğen hastalığı olanların oranı yüzde 9,7'dir.

İşsizlik sorununu, engelli istihdamındaki sorunu asgariye çekmeye çalışıyoruz. Engellilerin hayat şartlarını iyileştirmek, karşılaştıkları sorunları çözmek için, geçen on yıl içinde önemli adımlar attık. Bu alanda 2005'te çıkarılan 5378 sayılı Kanun devrim niteliğindedir. Eğitim hizmetlerinde, bakım hizmetlerinde, istihdamda ayrımcılığın önlenmesine kadar engellileri ilgilendiren pek çok konuda engellilerin en tabii haklarını kendilerine teslim ettik.

Engellilerle ilgili pozitif ayrımcılık içeren kanunların Anayasa Mahkemesi engeline takılmaması için 12 Eylül 2010'daki halk oylamasında Anayasa'da değişiklik yapıldı. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ihdas edilerek bünyesinde engellilere yönelik çalışmaları yürüten Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğü kuruldu. 29 Nisan 2012 tarihinde, dünya tarihinde de belki bir ilki gerçekleştirdik: Şu anki adıyla ÖMSS yani Özürlü Memur Seçme Sınavı ama yakın bir zamanda EMSS yani Engelli Memur Seçme Sınavı olarak sınav gerçekleştirildi Engelli Memur Seçme Sınavı adıyla bir sınav düzenlemek, gerçekten güzel bir karardı. Bu sınav neticesinde, ilk etapta 9 Ağustos 2012'de gerçekleştirdiğimiz yerleştirmede 7.746 engelli kardeşimiz kamuda istihdam edildi. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığımız, ikinci yerleştirmede de 591 engelliyi kura yöntemiyle, 5.335 engelliyi de ÖMSS'de aldıkları puanlarla, açılan kadrolara atamalarını gerçekleştirdi. Toplam 5.926 engelli, 14 Mart 2013 tarihinde kamuda işe başladı.

2002'de engelli kontenjanında memur olarak çalışan 5.777 engelli varken, bu rakam, Mart 2013 itibarıyla 33 bini geçti, yıl sonuna kadar da 35 bini bulacak. 2002 yılında kamu ve özel sektörde çalışan toplam engelli sayısı 49 bin iken bu sayı, şimdi, 101 bine ulaştı.

Özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde öğrenim gören öğrenci sayısı 2006'da 83 bin iken, 2012'de özel eğitim desteği alan öğrenci sayısı 246 bine yükseldi.

Engelli kardeşlerimiz, Devlet Demiryollarının şehir içi ve şehirler arası hatlarında, deniz yollarının şehir içi ve şehirler arası hatlarında, belediyelerin şehir içi toplu taşıma araçlarında ücretsiz seyahat edebileceklerdir. Ayrıca, ağır engelli kardeşlerimizin yanında, bir de refakatçi bu hizmetten istifade edebilecektir.

Türkiye Büyük Millet Meclisi İnsan Hakları Komisyonu bünyesinde Engelli Haklarını İnceleme Alt Komisyonunu kurarak bu alanda çalışmalarımızı yaptık ve yapmaya devam ediyoruz. Grupların ittifakıyla Başkanlık şahsıma uygun görüldü. Çok yakında, çalışmalarımızı tamamlayıp bir rapor hâlinde hazırlayacağız. Hedefimiz, engellilerin sosyal ve ekonomik hayatlarını daha kolay sürdürebilmeleri amacıyla barınma, ulaşım, iletişim ve çalışma şartlarına dair asgari standartların sağlandığı ve ülke genelinde yaygınlaştırıldığı, engellilerin sosyal dışlanmışlık duygusundan kurtulduğu bir Türkiye'dir. Birçok engelli, yaşıtlarına karşın birçok konuda geri kalmıştır. Bu açığı kapatmak için engellilerin daha çok çalışmasının gerektiğini biliyoruz.

Siz engelli olmayan bireylere düşen görev, var olan engellilerle yan yana geldiğinizde onları anlama çabası içinde olmanızdır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; engelliliğin önlenmesi çalışmalarına ağırlık verilmesinin gerektiğini söylüyor, bu duygu ve düşünceyle yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)