GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Konya’da ve Türkiye’de yaşanan son siyasi gelişmelere ilişkin gündem dışı konuşması
Yasama Yılı:3
Birleşim:80
Tarih:24.04.2025

MEHMET BAYKAN (Konya) - Teşekkür ederim Başkanım.

Sayın Başkan, kıymetli milletvekili arkadaşlarım; tabii, konuşmamın hemen başında, dün İstanbul'da meydana gelen depremle alakalı vatandaşlarımıza ve ülkemize geçmiş olsun dileklerimi iletmek istiyorum. Hükûmetimiz, Cumhurbaşkanımız, Bakanlarımız olaya hâkim, olay anından itibaren duruma vaziyet etmek üzere İstanbul'dalar ve Cumhurbaşkanımızın başkanlığında dün de geniş kapsamlı bir toplantı yapıldı. Tabii, İstanbul'da birkaç yıldır Hükûmetimizin öncülüğünde bir kentsel dönüşüm hamlesi devam ediyor. 100 metrekarelik evlerini metrekaresi 25, 30 bin liradan yenileme noktasında anlaşan apartman ve site sakinleri bir araya gelerek devletimizin 700 bin TL bedelsiz, geri dönüşsüz kredisini, 700 bin TL uzun vadeli kredisini kullanarak cüzi rakamlarla evlerini yeniliyorlar ta ki anlaşsınlar. Tabii, bu yenilemelerde yapılması gereken işlerden bir tanesi de yerel yönetimlerin bu anlamda olaya vaziyet etmesi. Hatay'da, biliyorsunuz, geçmiş belediye yönetimi döneminde maalesef kentsel dönüşüm çalışmalarına karşı çıkılıp engellenip, yine İstanbul Beykoz'da karşı çıkılıp engellenip, Üsküdar'da karşı çıkılıp engellenip ama deprem sonrası Hatay'da yaşanan tabloda yenilenmeyen evlerin, yenilenmeyen sitelerin insanlarımıza maalesef mezar olduğunu gördük.

Elimizde bugün doğruluğunu tam teyit edemediğimiz, haber sitelerinde yer alan, İstanbul Büyükşehir Belediyesinin 2019-2025 yılları arasında deprem ve organizasyon ya da reklam çalışmalarına ne kadar para ayırdığına dair bir grafik var. Bu grafiğin 2025 yılı bölümünü görmezden geliyorum zira dört ay geçti ama 2024, 2023, 2022 yıllarında deprem harcamalarının yarısı kadar reklam ve organizasyon harcamaları olduğunu bu grafik gösteriyor. Bu konuda Cumhuriyet Halk Partili arkadaşlarımızın daha dikkatli bir noktada duruma vaziyet etmeleri konusunda öneride bulunuyorum.

MEHMET EMİN EKMEN (Mersin) - Çok doğru bir kıyaslama. O zaman İletişim Başkanlığı bütçesiyle de deprem yatırımları yapılmalı.

MEHMET BAYKAN (Devamla) - Benim asıl söz alma gerekçem, Konya ve ülke genelinde meydana gelen son siyasi gelişmelerdi. Depremle başladığım için Konya'nın Seydişehir ve Tuzlukçu ilçesinde Cumhuriyet Halk Partili belediye başkanlarının icraatları, işlemleri ve çalışmaları hakkında bir göz atmanızı... Burada bulunan Sayın Grup Başkan Vekilimizin... Esasında CHP grubuna iletmek istiyorum.

Tabii, son günlerde kamuoyunu meşgul eden, Meclis kürsüsünde de dile getirilen gündemle alakalı aslında benim söz almamla ilgili esasları oluşturan noktada bir sıkıntı görüyoruz. Bir türlü sadede gelinemiyor, bir türlü sonuca gelinemiyor. Olan operasyonlarda, yapılan soruşturmalarda bir grup ısrarla "Bu bir siyasi operasyondur." derken, yine, bizim de içinde bulunduğumuz bir grup soruşturmalar devam ediyor. Perde arkasında milletin iradesini kendi rant ve geleceği uğruna kullananlar olduğunu iddia ediyoruz. Bu kesimlerin düşünceleri elbette karşı karşıya gelecek, geliyor; yargı kararını verecek. Tabii, burada hukukun temel ilkelerinden olan masumiyet karinesinin zanlılar, sanıklar lehine kullanılması ne kadar gerekliyse, soruşturma noktasında soruşturulan kişilerin ve onların taraftarlarının da insanları suçlarken her bir insanın, zanlı olsun olmasın, masumiyet karinesine saygı gösterilmesi gerektiğini ifade etmek istiyorum.

MEHMET EMİN EKMEN (Mersin) - Konya'daki gelişmelere sıra gelmedi.

MEHMET BAYKAN (Devamla) - Şimdi, tabii, çıkıp da bu kürsüden söz alındığında "Ya, yine de bakmamız lazım, birtakım sıkıntılar mutlaka vardır." diyemeyenler maalesef gençlerimizin sokağa çıkması konusunda iştahlı oluyorlar. İsteriz ki Meclisin yapısı içerisinde gençlerimiz çok olsun. AK PARTİ'mizin 18-30 yaş aralığındaki milletvekili sayısı kadar diğer partilerimizden de olsun, ana muhalefet partimizden de olsun ama gençlerimizi suç örgütlerinin maskesi yaparak hak arayış çalışması koşturmasını; Anayasa’nın dışına çıkarak, diğer taraftan, polisimize rastgele saldırılarla bu hak arayışı olmaz diye düşünüyoruz.

Efendim, paylaşım yapmayan fenomenlerin tehdidi ya da ayrıştırıcı, kutuplaştırıcı dil kullanmanın getirdiği sıkıntılar tabii ki bizleri üzüyor, gerçekten üzüyor. Bir şeyler yapılmaya çalışılıyor, boykot yapılmaya çalışılıyor; 1,5 yaşındaki çocuğa 36 numara ayakkabı giydirmek de bu boykot arayışının içerisinde yer alıyor ya da bugün "Şu firmayı boykot ediyoruz. Yok, onu çıkarttık, yarın bu firmayı boykot ediyoruz." şeklinde anlaşılması güç bir yol izleniyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın.

MEHMET BAYKAN (Devamla) - Biz bu soruşturmalarda hukukun kararını bekleyelim dediğimizde yargı bağımsızlığının olmadığından bahsediliyor ama geçmişte, 28 Şubatta ya da başka dönemlerde Genelkurmaya brifinge giden yargıçların alkışlandığını, partilerin kapatıldığını, DGM'leri, 367 garabetini kimse dile getirmiyor; seçime bir ay kala direkt mülakatla 300 hâkim-savcı atandığını kimse dile getirmiyor, eleştiriler olduğunda "Ya, ne yapacaktım, ülkücüleri mi alacaktım hâkim-savcı olarak?" diyen adalet bakanları dile getirilmiyor.

SIRRI SAKİK (Ağrı) - Siz de aynısını yapıyorsunuz.

MEHMET BAYKAN (Devamla) - HSYK üyesinin istifası, İSKİ skandalında adı geçen kişinin bakan yapılması dile getirilmiyor.

Bütün bunları değerlendirdiğimizde, bu ülke Kurtuluş Savaşı'yla birlikte bütün milletin bir arada mücadelesiyle kuruldu diyorum, manda ve himaye konusunda herkesi daha dikkatli ve tedbirli davranmaya davet ediyorum.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)