GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İYİ Parti Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:80
Tarih:24.04.2025

DEM PARTİ GRUBU ADINA DİLAN KUNT AYAN (Şanlıurfa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Öncelikle bütün İstanbullulara geçmiş olsun dileklerimi bir kez daha buradan ifade ediyorum.

Daha iki yıl önce yaşadığımız 6 Şubat depreminin kötü anısı dün gibi aklımızda. Yapılmayan denetimler, yaşanan ihmaller, deprem zamanı bürokrasiye takılan müdahalelerin çok geç başlaması bir doğal afeti yıkıma dönüştürdü. On binlerce insan canını kaybetti, işini kaybetti, evladını kaybetti. Dilerdik ki dün gibi aklımızda olan bu felaketten dersler çıkarılsın, aynı yanlış adımlar bir kez daha atılmasın fakat görüyoruz ki deprem riskinin çok yüksek olduğu İstanbul'da aynı durum tekrardan devam ediyor. Hiçbir önlem almamakla birlikte inatla, ısrarla bu projeyi geçirmek istiyorlar. İlimden uzak, hukuktan uzak, vicdandan, ekolojiden uzak projelerle zorla, inatla hayatta tutmak istiyorsunuz.

Kanal İstanbul projesi 2012'de ilk hayata geçirilmeye başlandığında ne demiştiniz amaç olarak? "İstanbul'da afet riskini önlemek için 3 farklı alandaki ruhsatsız, iskânsız ve afet riski altındaki yapıların tasfiyesi ve bu alanların yeni yerleşim alanı olarak kullanılması için yetkilendirilmesiydi." demiştiniz. Birazdan AKP'nin vekili çıkıp buna benzer açıklamasını yapacak fakat altında ne olduğunu biz buradan bir kez daha ifade edelim. Proje ilerledikçe gördük ki bu işin böyle olmadığını, yine bir AKP oyunu olduğunu. Altından çıkan şey ne oldu? Gayrimenkul, rant ve ekokırım projesi olarak hayata geçirmeye başladınız. Ağaçlar, kuşlar, balıklar eskisi gibi buralarda yaşayamayacak, sadece onlar değil, biz insanların bile yaşamını etkileyecek; anlatamadık, anlamak istemediniz. Çünkü neden? Kanal İstanbul'u şu günlerde hepimiz seyrediyoruz, Arap televizyonlarında boy boy reklamlarını görüyoruz, kanal etrafında yapılan, yapılacak olan lüks konutları, iş yerlerini reklam TV'lerinde görüyoruz. Bu bölgelerde sürekli taşınmaz satışı kimlere yapılıyor? Suriyelilere, Ürdünlülere, Katarlılara bu iş insanlarının parsel parsel sattığını görüyoruz bu iddialarla birlikte. Bakın, Bakan çıkıp açıklama yapıyor, "Bu, doğru değil." diyor, buna inanmak istiyoruz fakat maalesef ki İstanbul'da emlak piyasası tamamen Arap iş insanlarının elinde olmuş. Mesela, 2020'de İstanbul'da "Altın Fırsat Gayrimenkul" adıyla kurulan bir şirket bunun bir örneği, zenginler Kanal İstanbul'u tıpkı şirketin ismi gibi altın bir fırsat olarak görüyor. Tabii, ağacın, suyun kuruması, kurdun kuşun yok olması zengin için bir altın fırsat.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın.

DİLAN KUNT AYAN (Devamla) - Bir değil, iki değil bu; projeyi iktidar kendi deyimiyle öyle bir mega yapmış ki her delikte ihale, her köşede bir rant var. İhalelerin çoğunu ise AKP'lilerin verdiği her gün haberlerde artık normal hâle getirilmiş. Bakan Kurum, felaketi önlemek için yola çıktıklarını söyledikleri bu projede yine felaket üstüne felaket yayıyor. Dün bir kez daha gördük ki İstanbul depreme gebe. Her an yeniden felaketle uyanmamak için bir an önce bu rant aklından vazgeçilmeli, halk için, doğa için adımlar atılmalı. "Mega" diyerek büyüttüğünüz bu projenin karşısında olmaya devam edeceğiz, mega direnişlerimizle bir kez daha bunu her yerde örgütleyip karşısında durmaya da devam edeceğiz diyorum.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (DEM PARTİ ve CHP sıralarından alkışlar)