| Konu: | Bugünkü gece yarısı tutuklamalarına ve yürütülen soruşturmalara, Gençlik Kolları Genel Başkanlarının bugünkü yargılamasına, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın açıklamasına, Cumhurbaşkanının bugünkü grup toplantısında yaptığı açıklamalara ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 82 |
| Tarih: | 30.04.2025 |
ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bugünkü gece yarısı tutuklamalarla birlikte İstanbul Büyükşehir Belediyesine yapılan operasyonlarda toplam 72 kişi tutuklandı. Maalesef ki artık ülkemizde Ceza Kanunu'nda "somut delil" kavramı bir kenara bırakıldı. Utanç verici deliller, gizli tanık ifadeleri, çürümüş tanıkların... Maalesef ki o tanıkların birçoğu hakkında son bir yılda bizler suç duyurularında bulunmuşuz, iftiralarını ispatlamışız ama onların suç duyurusuyla 72 masum insan cezaevinde. Üzülüyorum, İSKİ'nin Genel Müdürünün yıllarca bürokratlık yaptığını dün söyledim, kaymakamlık yaptı, belli yaşta olan bir bürokratımız. Günlerce... Vatan Emniyetinde eksi 2'nci katta -gerçekten bilmiyorum inceleme fırsatınız oldu mu- insanların yaşama şansı gerçekten çok zor orada. Soğuk, bir yeri sular içerisinde, yemek olarak verdikleri sadece ekmek, ekmeğin içerisine bir peynir sürmüşler, su dâhil birçok ihtiyaçlarını zor karşılıyorlar ve bugün, gözaltı süresinin dördüncü günü bittikten sonra kalp sıkıntısından dolayı İSKİ'nin Genel Müdürü hastaneye kaldırıldı. Niye? Bu ülke niye bunları yaşıyor? Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; normalde bu insanların hepsi bir davetiyeyle "Yedi gün içerisinde gelin, İstanbul Adliyesi şu numaralı savcıya ifade verin." dense gelecek insanlar. İnsanları öldürmek, insanları hastaneye götürmek, insanları yıpratmak yakışıyor mu adalete? Mesela, zabıta müdürü, kırk üç yıl görev yapmış; Ali Müfit Gürtuna'yla görev yapmış, Kadir Topbaş'la görev yapmış, Ekrem Bey'le görev yapmış. Ya, soruyorum: Suç örgütüne üye olmaktan tutuklandı. Peki, bu zabıta müdürü Kadir Topbaş döneminde masumdu, bugün mü terörist oldu; Ali Müfit Gürtuna döneminde masumdu, bugün mü terörist oldu? Kırk üç yılını vermiş bu devlete. Soruyorum, birileri bunu açıklasın. Bunları Mecliste konuşmayacaksak nerede konuşacağız?
Son dakika, KİPTAŞ ve İSFALT'a soruşturma. "Son altı yıldaki ihale dosyalarını getirin." Tabii ki getirsinler, yargıya teslim etsinler ama niye son altı yıl, niye on altı yıl değil? Tam da bunu konuştuk dün aslında; niye altı yıl efendim, niye altı yıl ya? Yedi yıl niye değil, sekiz niye değil? Çünkü altı yıl, tam altı yıl oldu İBB'de Ekrem İmamoğlu'nun görev süresi, bir ay bile inceleme yok. Ya, böyle bir hukuk düzeni olabilir mi? Lütfen... Hukuku ayaklar altına aldılar. Bugün Gençlik Kolları Genel Başkanımız yargılanıyor, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek'in avukatı orada, Genel Başkanımız ve milletvekilleri mahkemeyi takip ediyor, ayağa kalkıyor "Akın Gürlek kadar kafanıza taş düşsün." diyor. Düşmüş zaten, Akın Gürlek kadar bir taş adaletin kafasına düşmüş, yargının üzerine düşmüş. Yargıyı, adliyeyi, bizleri, Meclisi, her kurumu şaibeli hâle getirdi. Kim onun avukatı efendim; siyasete parmak sallıyor, bunu söylüyor? Ama ülke bu hâle gelmiş... Akın Gürlek kim gerçekten, Akın Gürlek'i bir anlatın. Siz Adalet Bakanlığı yaptınız, böyle bir başsavcı olur mu? Sayın Başkan, sizin döneminizde böyle bir başsavcı olsa "Bir dakika, sen nesin kardeşim?" demez miydiniz? Bu yetkiyi kimden alıyor Akın Gürlek? Hukuku askıya aldı adam; hukuk askıya alındı Sayın Başkan, değerli milletvekilleri. Bakın, bu örnekleri çoğaltabiliriz, 100'e yakın bu tip örnek var.
Evet "'Jammer' kullanmasın." diyorsanız kimse kullanmasın ama bir belediye başkanı kullanıyorsa diğerine "Kullanma." diyorsanız bu olmaz. "'Jammer' kullanma." diyorsan MOBESE kayıtlarını basına, A Haber'e vermeyeceksin İçişleri Bakanı.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Başarır, lütfen tamamlayın.
ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Ya, soruyorum: Ekrem Bey'in yemek yediği yerdeki MOBESE kayıtlarını A Haber'e veren görevli ortaya çıktı mı, yargılandı mı? Yargılanmadı. Peki, bu insanlar ailesiyle bir yerde yemek yiyemeyecekse ya da otelde izleniyorsa... Ki izlenmiş ve soruşturmadan önce izlenmiş. Otoparkı izleyen odasını da izler söyleyeyim size; eşiyle, çocuğuyla uyurken ya da bir toplantıdayken. Ya, bunları konuşalım, Türkiye'de bir telekulak skandalı var. Sayın milletvekillerine bir kez daha söylüyorum: Neden FaceTime'den konuşuyoruz, neden WhatsApp'tan konuşuyoruz; neden birçoğunuz telefonu böyle koyuyorsunuz konuşuyorsunuz? Çünkü dinlenmek istemiyorsunuz ve haklısınız, dinlenmek kötü bir şey.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Başarır, lütfen tamamlayın.
ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Ve eskiden bu ülkede -kanun net- dinleme kararı verilirdi, insanlar üç ay, altı ay dinlenirdi; bu süre zarfında bir suç varsa o insanlar gözaltına alınırdı ama yoksa mahkeme bir yazı yazardı -aslında, bir özür yazısı- "Şu tarihlerde sizi dinledik, bir suç unsuruna rastlamadık." diye. Bugün, soruyorum 86 milyona: Böyle bir yazı geldi mi? Gelmedi. Gelmedi Sayın Başkan çünkü artık mahkeme kararına ve bu dinlemenin sonucuna riayet eden İçişleri yok. Bakan diyor ki: "Vallahi ben "jammer" kullanmıyorum." Ya, ben bu yüzden diyorum: "Beyefendi hasta mısın sen? Dinlemeyi yapan sensin, kendi kendini mi dinleyeceksin?" (CHP sıralarından alkışlar) Dinlemeyi yapan sensin! Kendi kendini mi dinleyeceksin! Sen insanların aklıyla alay mı ediyorsun? Bir de kendi kendini dinle vallahi!
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Başarır, lütfen tamamlayın.
ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Ha, şunu söyleyeyim: Sayın Bakanın kendi kendini dinlemeye ihtiyacı var ama ekranda söylediği saçmalıkları daha sonra oturup sakin kafayla bir tekrarını dinlemeli, izlemeli. Çıkıp bunlara cevap vermektense bizim aklımızla alay ediyor.
Şimdi, bugün Sayın Cumhurbaşkanı CHP'yle başladı, CHP'yle bitirdi; geçen grup toplantısına da CHP'yle başladı, CHP'yle bitirdi. Bu ülkenin hiçbir sorunu yok, ekonomik sorunu yok, dış politika sorunu yok, Filistin sorunu yok, hiçbir sorunu yok; CHP, CHP, CHP! İsrail'in zulmü yok; CHP, CHP, CHP! Ama bir cümlesi tarihe geçer. O yüzden, bunu Meclis tutanaklarına geçirmek demokrasi adına, partim adına, grubum adına benim için bir borç. Bakın, ne diyor...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Başarır, lütfen tamamlayın.
Teşekkür için açıyorum.
ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - "Eskiler 'Keçiyi yardan uçuran bir tutam ottur.' dermiş. Bakalım Cumhurbaşkanlığı hevesi yolunda daha kaç CHP'li siyasetçi siyaset girdabında telef olacak." demiş.
Bir ülkede şu kadarcık demokrasi olsa -bugün milyonlar istiyor da- ülke, Meclis o Cumhurbaşkanının istifasını ister. Sen kimi tehdit ediyorsun ya? Hepimizi ediyor; sizi de ediyor, sizi de ediyor. Turhan Çömez belki Cumhurbaşkanı adayı, belki Semra Dinçer Cumhurbaşkanı adayı. Ne yapacak? Ekrem İmamoğlu'nun başına gelen sizin de başınıza gelir diyor. Bunu nerede diyor? Bu kutsal çatıda diyor, Mecliste diyor, Meclis grup toplantısında diyor. 86 milyonu ve olabilecek muhtemel Cumhurbaşkanı adaylarını tehdit ediyor. İstediği kadar tehdit etsin...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın başarır, lütfen son cümlenizi alalım.
ÖZLEM ZENGİN (İstanbul) - Bitmeyecek galiba Sayın Başkanım, sonsuz konuşma gibi yani.
ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Son cümlelerimi söyleyeceğim.
İstediği kadar tehdit etsin, Cumhuriyet Halk Partisinde de bu ülkede de Cumhurbaşkanı adayı bitmez. Eğer halk bir siyasetçiyi yollamayı kafasına koymuşsa o gidecek; Recep Tayyip Erdoğan da gidecektir, gidecek. Girdap da yaratsa, tehdit de etse, tutuklasa da bakın, bu grubun hepsi Ekrem İmamoğlu ve Cumhurbaşkanı adayı aynı zamanda. O yüzden, bu tehditlerle bu ülke yönetilmez.
Son olarak, dünya lideri birçok konuya değindi(!) Dünya lideri, büyük lider; vatandaşların, yurttaşların yurt dışına çıkamıyor, vize alamıyor dünya lideri(!) Bugün bundan niye bahsetmiyorsun?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Son cümlem...
BAŞKAN - Sayın Başarır, lütfen, sabır taşları taşıyor.
Buyurun.
ÖZLEM ZENGİN (İstanbul) - Kaç dakika oldu Sayın Başkanım, öğrenebilir miyiz?
ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Sekiz saat oldu!
Bakın, insanlar altı yedi ay vize süresi alıyor, altı yedi ay vize için bekliyor. ABD Ankara Büyükelçiliği vize başvurularını askıya alıyor, hastası olan, işi olan yurt dışına çıkamıyor, bugün dünya lideri bundan bahsetmiyor. Genç işsizlik tarihin en yüksek oranına gelmiş, dünya lideri bundan bahsetmiyor; emeklinin, işçinin sorunlarından bahsetmiyor; Filistin'de günahsız, suçsuz çocuklar, kadınlar hâlâ öldürülüyor, bundan bahsetmiyor; CHP, CHP, CHP! Bu güzel bir şey, CHP kendisinin kâbusu olmuş. Cumhuriyet Halk Partisi kendisinin kâbusu olmaya devam edecek çünkü kendi de 86 milyonun kâbusu olmuş.
Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)