GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Kanunlar ile 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:84
Tarih:07.05.2025

MEHMET KARAMAN (Samsun) - Sayın Başkan, kıymetli milletvekilleri; sözlerime başlarken bu yüce Meclis çatısı altında milletimizin sesi olma şerefini bizlere bahşeden Rabb'ime hamdediyor, sizleri ve aziz milletimizi saygı ve muhabbetle selamlıyorum.

Bugün burada mevcut torba kanunun 10'uncu maddesi özelinde Türkiye'nin idari işleyişinde son yıllarda karşılaştığımız yapısal sorunlara değinmek, çözüm yolları sunmak ve kamu görevlilerinin hakları konusunda ortak bir vicdan çağrısında bulunmak üzere söz almış bulunuyorum.

Değerli arkadaşlar, 2017 referandumuyla kabul edilen ve 2018'de uygulamaya giren Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi başlangıçta yönetimde istikrar ve hızlı karar alma vaadiyle sunulmuştu. Ancak gelinen noktada sistemin ne istikrarı ne de verimliliği tam anlamıyla sağlayabildiğini üzülerek görmekteyiz. Bürokratik çarkın sağlıklı işleyemediği, kurumsal denge, denetim ve mekanizmaların zayıfladığı, karar alma süreçlerinin şeffaflıktan uzaklaştığı bir tabloyla karşı karşıyayız. Bu sistemde güç tek elde toplanmış, ancak sorumluluk dağıtılmıştır. Bakanların Meclisten çıkmaması, Meclis denetiminin etkisizleşmesi, kurumlar arası koordinasyonun zaafa uğraması gibi temel meseleler milletin hayatına doğrudan yansımaktadır. Kurumların başına atanan bazı üst yöneticilerin liyakatten ziyade sadakate göre seçildiği, kendilerini hiçbir denetime tabi görmeden hareket ettikleri ortadadır. Devlet aklı şahsi inisiyatiflerle, popülizmle veya günü kurtarmaya dönük uygulamalarla yönetilemez. Kurumlar kimseye ait değildir, kurumlar milletin malıdır. O yüzden, kurum yöneticileri hesap verir olmalıdır, hesap vermeyen bürokrat millete değil, şahıslara bağlı olur. Özellikle torba kanunlarda yasama yetkisinin sulandırılması da başka bir yapısal problem olarak önümüzde durmaktadır. Bir torba kanunla aynı anda vergi düzenlemesi, şehircilik planı, sağlık sistemi gibi apayrı konular Meclise getirilmekte, milletvekillerinin konuya hakimiyeti zorlaşmakta, şeffaflık ve katılımcılık zarar görmektedir. Hukukun en temel ilkesi olan belirlilik ve öngörülebilirlik torba kanun uygulamalarıyla her geçen gün daha fazla zedelenmektedir. Biz, burada, Meclis iradesinin güçlendirilmesini, yasaların açık, anlaşılır ve denetlenebilir şekilde hazırlanmasını savunuyoruz. Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemiyle birlikte güç kaybeden yasama organı yeniden asli fonksiyonuna kavuşturulmalıdır. Zira, milletin meşruiyetini temsil eden yer bu kürsüdür, saray koridorları değil.

Sayın milletvekilleri, üzerinde söz almış olduğum bu madde önemli bir hususun üzerinde düşünmemiz gerektiğini hatırlatmaktadır. Bakınız, balık baştan kokar. Ülkemizde tek adam rejiminin bir benzeri de kamu kurumlarında yaşanmaktadır. Kamu görevlileri de emekçidir ve emek kutsaldır, kamu görevlilerimizin emekleri korunmalıdır. Aksi hâlde, bu emek sahipleri atanmış ve kendi kurumlarının tek adamlarının insafına bırakılmaktadır.

Kıymetli arkadaşlar, özgürlüklerinin alabildiğine genişlediği günümüz dünyasında sendikal haklar kısıtlanmamalı, bilakis genişletilmelidir; zaten sendikalar mevcut hâliyle siyasi baskı ve idari müdahalelerle etkisizleştirilmektedir. Bu sendikalar olmazsa başkanlık sisteminin getirdiği idareciler kamu görevlilerinin sesini kısacaktır. Biz diyoruz ki: Güçlü devlet, hakları korunmuş kamu görevlileriyle mümkündür. Kamu çalışanlarının toplu sözleşme hakkı genişletilmeli, grev hakkı gibi temel sendikal haklar tartışmaya açılmalı, sendikaların siyasetin arka bahçesi olmasının da önüne geçilmelidir. Hakkaniyetli bir ücret politikası, liyakat esaslı terfi sistemi ve şeffaf bir disiplin süreci ancak örgütlü ve özgür kamu çalışanlarıyla sağlanabilir. Bizler bu kürsüde eleştiri yaparken yıkmak için değil inşa etmek için konuşuyoruz. Hakkı söylemek, eksiklikleri gidermek, yöneticileri uyarıp milletin hukukunu korumak bizim asli vazifemizdir. Geliniz, bu çağrımıza kulak veriniz. Milletin gözünün içine baka baka oluşan bu sistem zaaflarını görmezden gelmeyiniz. Meclisi yeniden güçlü kılacak adımları birlikte atalım, kamu kurumlarında denetimi, hesap verebilirliği, liyakati ve hakkaniyeti birlikte inşa edelim.

Hepinizi hürmetle selamlıyorum. Allah yâr ve yardımcımız olsun. (YENİ YOL sıralarından alkışlar)