GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Siyasette şiddetin reddine ilişkin gündem dışı konuşması
Yasama Yılı:3
Birleşim:85
Tarih:08.05.2025

UMUT AKDOĞAN (Ankara) - Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; çok teşekkür ediyorum.

Her gün sabah Türkiye'de yeni bir krize uyanıyoruz. Türkiye'de her sabah yeni bir olaya uyanıyoruz, her gün yeni bir skandala uyanıyoruz. Bugünkü skandalımızın başlığında "Trump-Erdoğan ve X" var. Diyeceksiniz ki: "Niye Trump-Erdoğan ve X?" Bunu biraz sonra söyleyeyim.

Ancak ben Sırrı Süreyya Önder'i, Sırrı Başkanı size yapacağım bir hatırlatmayla anmak istiyorum. Sırrı Başkan birçok kez bu kürsüde şunu söylemiştir: "Bu ülkede siyasi mahkûm olmak ile siyasi iktidarın sahibi olmak arasındaki mesafe bir kıl payı kadardır." Her gün yaptığınız işle, eylemle, icraatla Sırrı Başkanı hiç anlamadığınız, onu boş yere andığınız, fikirlerine hiç kulak vermediğiniz anlaşılıyor. "Siyasi iktidarın sahibi olmak ile siyaseten mahkûm olmak arasında bir kıl payı var." Bu sözü ben sizin yerinizde olsam yazdırır, odalarıma asarım.

Bugün sabah neye uyandık? Cumhurbaşkanı adayımızın X hesabının kilitlenmesine, engellenmesine uyandık. Bakın, Cumhurbaşkanı adayımızın X hesabı şu şekilde: "Hesap erişime engellendi." Kimin, neyin hesabı? Cumhurbaşkanı adayının hesabı. Niye ve nasıl?

Bakın, başka bir çarpıklığı size söyleyeyim niye ve nasılını açıklarken. Bu, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının konuya ilişkin yaptığı açıklama değerli milletvekilleri. Cumhuriyet Başsavcısının yaptığı açıklamaya bir bakar mısınız ya, ne yazıyor: "Kurmuş olduğu suç örgütünün propagandası mahiyetinde paylaşımlar yapmış." Ya, sen savcılıksın kardeşim, sen savcılıksın, sen iddia makamısın; daha ortada bir iddianame yok, daha mahkemeye çıkılmış değil, daha savunma yapılmış değil, daha hüküm kurulmuş değil, bu hüküm kesinleşmiş değil, "kurmuş olduğu suç örgütünün" diye bakın, "kurmuş olduğu suç örgütünün" diye bir açıklama yapamazsın. Bu senin hakkın değil, bu senin haddin değil; bunu sen nasıl yapabiliyorsun? Sonra meşhur Dezenformasyonla Mücadele Merkezinin açıklaması geliyor: Dezenformasyon varmış, bu da bununla mücadele ediyormuş. Sevsinler senin mücadeleni(!) Suç işlemeye alenen tahrik suçunun oluşturulabileceği değerlendirilerek yani oluşturulmamış ama ola ki "oluşturulur" diye kapanmış. Bakın, ben böyle bir acziyet, böyle bir zavallılık, böyle acınası bir hâl görmedim. Korkudan tir tir titriyorsunuz, titrerken boncuk boncuk terliyorsunuz; korkudan tir tir titriyorsunuz, titrerken boncuk boncuk terliyorsunuz. (CHP sıralarından alkışlar) Yoksa hiçbir akıl, hiçbir mantık, hiçbir izan bir Cumhurbaşkanı adayının hesabını kapattırmaz, olmaz. Üniversite hukuk fakültesinde 1'inci sınıfta olanlar 2'nci dönemdeler; hocalardan rica ediyorum, varsa yürekli bir hukuk fakültesi hocası şu olanı biteni Allah aşkına bu sene finallerde sorsun ya, yorumlatsın öğrencilere. Bu kürsüde kaç kere söylenmiştir bu? Binlerce kez söylenmiştir. "Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar kimse suçlu sayılamaz." Bu, kanunda yazıyor. Saraydaki üç-beş muhteris bir kişiye kafayı takarsa o, suçlu sayılabilir, mahkeme kararına falan hiçbir şekilde gerek yoktur.

Değerli milletvekilleri, bugün iktidardasınız, yarın muhalefette olacağınızı unutmamalısınız. Size bir kardeş tavsiyesi: Yarın muhalefette olduğunuzda karşınızda nasıl bir iktidar istiyorsanız bugün iktidarda öyle davranmalısınız. İktidarınızın sonuna geldiğinizin farkında olmalı, hiç değilse baki kalan bu kubbede hoş bir seda bırakmak için çalışmalısınız.

Bakın, bu işler gelecek, geçecek. Ben şu iddiada değilim: Ben olan biten birçok şeyden, buradaki milletvekillerinin haberi olmadığının farkındayım.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

UMUT AKDOĞAN (Devamla) - Hemen tamamlıyorum.

BAŞKAN - Sayın Akdoğan, lütfen tamamlayın.

UMUT AKDOĞAN (Devamla) - Bu mezalimi yapan bir avuç kötücül akıl sahibine sizin telefonla bile ulaşamayacağınızın farkındayım. Ulaşamazsınız, telefon açıp o kişilere ulaşamazsınız ama sizler sustuklarınızdan sorumlusunuz; bunu da hiçbir şekilde unutmamalısınız. Kin ve devlet işlerini birbirinden ayırmanız gerektiğinin artık farkına varmalısınız. Kuru dereden bal çıkarılmayacağını anlamak zorundasınız. Yaptığınız bu zorlamalarla hiçbir yere gidemeyeceğinizi anlamak zorundasınız. Ha, bize gelince, biz Banazlı Koca Haydar Pir Sultan'ın yolundan gideriz. Ne diyor:

"Kadılar, müftüler fetva yazarsa

İşte kement, işte boynum asarsa

İşte hançer, işte kellem keserse

Dönen dönsün ben dönmezem bu yoldan."

Hepinize çok teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)