GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ'a, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun Twitter hesabına, Cumhurbaşkanının PKK'yla ilgili bugünkü ifadelerine, Anneler Günü'ne ve Gaziantep'te yürütülen FETÖ soruşturmasına ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:3
Birleşim:85
Tarih:08.05.2025

MEHMET EMİN EKMEN (Mersin) - Sayın Başkan, teşekkür ediyoruz.

Bugün sosyal medyada Zafer Partisi Genel Başkanı Sayın Ümit Özdağ'ın hastaneye kaldırıldığına dair birtakım haberler var. Dürüstçe söylemek gerekirse Sayın Özdağ'ın görüşlerinden neredeyse hiçbirine katılmıyoruz ve görüşlerini ifade şeklini de doğru bulmuyoruz. Altındağ ve Kayseri'de yaşanan olaylardaki tutumunun da en basit ifadeyle siyaseten sorumsuzluk olduğunu düşünüyoruz. Ancak bu tip soruşturmaların zaman ayarlı bir şekilde biriktirilerek yapılması doğru olmadığı gibi, bir siyasi parti Genel Başkanının başka tedbirlerle cezalandırılabilecekken cezaevine alınmasının da doğru olmadığını; bunun makul, gerekli ve orantılı bir karar olmadığını düşünüyoruz. Mevcut sağlık sorunlarını da dikkate aldığımızda, Sayın Özdağ'ın bir an önce, hiç olmazsa adli kontrol şartıyla, daha sağlıklı şartlarda yaşamını sürdürebileceği bir kararla salıverilmesi gerektiğini düşünüyoruz.

Bugün yine karşımıza çıkan ikinci bir karar İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Ekrem İmamoğlu hakkında verilen Twitter hesabının Türkiye'den erişiminin kapatılması kararıydı. Ben bu kürsüden defalarca kez AK PARTİ'li arkadaşlarımıza rica ettim, bir daha rica ediyorum: Lütfen, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 8 Ekim 2024'ten bu yana yapmış olduğu bütün uygulamaları parti içerisinde 2 hukukçu arkadaşımız incelesin. Bu incelemeyi önce kanunilik açısından yapsınlar, sonra hukukilik açısından yapsınlar, son olarak da bunun siyaseten getirisi ve götürüsü açısından yapsınlar. Emin olun, bu dosyalar ele alındığında, birçoğunun kanuna, hukuka aykırı olduğu gibi, AK PARTİ'ye de umdukları faydayı getirmeyeceğini göreceklerdir. Bir Twitter hesabına erişimin bu çağda ne anlama geldiğini acaba Başsavcılık düşünmüyor mu? Başsavcılık düşünmüyorsa AK PARTİ'li arkadaşlar düşünmüyorlar mı? Böyle bir Twitter erişimiyle bir kişinin sesinin kısılacağını mı düşünüyorlar? Sayın İmamoğlu'nun derdini, kendini ifadesini, dosyalara dair görüşlerini, güncel siyasi olaylara ilişkin kanaatlerini başka bir mecradan yayamayacağını mı düşünüyorlar? Böyle bir tedbirin sadece tutuklu olduğu için yani hakkında kesinleşmiş bir ceza olmadığı hâlde, sadece hakkındaki suçlamalara -ki henüz bir iddianame de ortada yok- cevap vermeyle kendini savunmak zorunda kalan bir kişinin ifade hakkının engellenmesi olduğunun farkında değiller mi?

Anayasa Mahkemesi geçmişte birçok kez 5651 sayılı Yasa'ya göre getirilen engellemelerin Anayasa’nın 13'üncü ve 26'ncı maddelerine aykırı olduğunu tespit etmişti ama kabul edelim ki bu sadece bireysel bir hak değil, milyonlarca insanın oyunu almış ve bir partinin resmî süreçte olmasa dahi kendi karar mekanizmalarıyla adayı olarak ilan edilmiş bir kişiye yönelik bu yaptırımların aynı zamanda kamusal anlamda ifade özgürlüğünün ihlali olduğunu ifade edelim.

Sayın Başkanım, bugün Sayın Cumhurbaşkanının milletvekilleri ve bakanlarla yapmış olduğu bir toplantıda, PKK'nın feshini ilanının günlerle sayılı olduğunu ifade ettiği belirtiliyor. Gerçekten birçok kaynaktan gelen bilgi de bunu doğruluyor. Ben daha önce söylediğim bir hususu tekrar aracılığınızla Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanımız Sayın Numan Kurtulmuş'un dikkatine sunmak istiyorum. Gerek Sayın Bahçeli gerek Sayın Cumhurbaşkanı ve gerekse de bu konuyla alakalı birçok devlet görevlisi PKK'nın feshini bir son değil, bir başlangıç olarak kabul edip sürecin Türkiye Büyük Millet Meclisi zemininde olgunlaştırılması ve konuşulması gerektiğini ifade etmiştir. Aradan yedi ay geçti, henüz Türkiye Büyük Millet Meclisi zemininde atılan bir adım yok. Basitçe üç önerimizi sunmak istiyorum. Birincisi, gün geçirilmeden bir genel görüşmeyle Türkiye Büyük Millet Meclisi bilgilendirilmeli ve siyasi partiler de tutumlarını kayda geçirmelidir. İkincisi, sürecin gelişimini takip etmek üzere bir komisyon kurulmalı ve bu komisyon bizzat Sayın Meclis Başkanı başkanlığında ve diğer bütün partilerin de katılımıyla kurulmalı ve sürece dair sadece destek değil, vatandaşlarımızın eleştiri, kaygı ve tepkilerinin de konuşulacağı bir zemin inşa edilmelidir.

Son olarak, AK PARTİ'li ve MHP'li dostlarımıza hem Sayın Erdoğan'ın hem de Sayın Devlet Bahçeli'nin sıklıkla bahsettiği yapısal reformlar ve Anayasa’nın özgürlükçü bir vasfa kavuşturulması dâhil Türkiye Cumhuriyeti'nin demokratikleşmesi anlamında yapılan ifadelerin, göndermelerin bir an önce Meclis gündemine taşınarak...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Ekmen, lütfen tamamlayın.

MEHMET EMİN EKMEN (Mersin) - ...her şeyin milletimizin önünde konuşulması gerektiğini ifade ediyorum.

Sayın Başkanım, önümüzdeki pazar Anneler Günü, bütün annelerimizin elinden öpüyoruz, bütün annelerimizin Anneler Günü'nü tebrik ediyoruz ama unutmamak gerekir ki ülkemizde milyonlarca anne, Anneler Günü'nü ne yazık ki çocuklarının açlığıyla, yoksulluğuyla ve dışlanmışlığıyla karşılıyor. Bazı anneler de cezaevinde ve maruz kaldıkları hukuksuzlukla mücadele ediyor. Elbette, özellikle yoksulluk üzerine az sonra birkaç rakam ifade edeceğim ama çocukları sadece bir mitinge veya bir eyleme katıldığı için tutuklu olan üniversite öğrencilerimizin annelerinin ve Yargıtayın benzer dosyada bozma ve beraat yönünde karar vermiş olmasına rağmen hâlen dosyaları yargı sürecinde sürüncemede bekleyen askerî erlerin ve kursiyer teğmenlerin annelerinin de nasıl bir psikolojiyle Anneler Günü'nü kutlayacağını takdirlerinize sunuyoruz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Ekmen, lütfen tamamlayın.

MEHMET EMİN EKMEN (Mersin) - Elbette, 15 Temmuz darbe girişimi lanetli bir girişimdir ve bu girişimin arkasında olan bütün güçler sonuna kadar hukuk önünde hesap vermelidir dedik. Hesabı yanlış sorulanlar var, hiç hesap sorulmayanlar var ama bir erin, bir kursiyer teğmenin, bir talimatla, bir bölgeye sevk edilmiş olmasını darbe suçunun bir parçası olarak kabul etmenin mümkün olmadığını bir kere daha hatırlatalım.

Sayın Başkanım, TEPAV'ın, UNICEF'in ve TÜİK'in verilerine göre ülkemizde büyük ve derin bir yoksulluk var. En az 7 milyon çocuk yoksulluk içerisinde -ki bu, çocuk nüfusunun üçte 1'ine tekabül ediyor- ve bunların en az 2 milyonu derin bir yoksullukla karşı karşıya. Yani yatağa aç giriyor, okula aç gidiyor, dersi aç dinliyor ve eve aç dönüyor; yeni bir kıyafet alamıyor, düzgün bir iki çift ayakkabı alamıyor ve bunlar geçen ay açıklanan TÜİK verileriyle bir kere daha tespit ediliyor, bir kere daha kayıt altına alınıyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Ekmen, son kez uzatıyorum, lütfen tamamlayın.

MEHMET EMİN EKMEN (Mersin) - Sağ olun efendim.

TÜİK verilerine göre aileler çocuklarına yeni giysi alamıyor, meyve ve sebze düzenli olarak tüketemiyor, düzenli olarak et, tavuk eti tüketemiyor; çocuklarına bisiklet, kaykay alamıyor, hatta bir kısmı ısınma sağlayamıyor. Sayın Başkanım, Anneler Günü vesilesiyle, bir kere daha, iktidar tarafından özellikle çocuk yoksulluğu ve annelerin maruz kaldığı ekonomik zorluklarla ilgili özel bir plan, bir program yürütmesi gerektiğini ifade edelim.

Son olarak, iki gün önce Gaziantep'te kırk yedi ili kapsayan bir FETÖ soruşturması yürütüldü. 222 kişi gözaltına alınmış, çoğunluğu 20'li yaşlarda üniversite öğrencisi. Sayın Başkanım, Türkiye Cumhuriyeti tarihi boyunca birçok terör örgütüyle mücadele etti ancak FETÖ soruşturmaları kadar yaygın, FETÖ soruşturmaları kadar bireyin haklarının çiğnendiği ve FETÖ soruşturmaları kadar neye hizmet ettiği belirsiz olan soruşturmalar gerçekten çok az oldu. Ben bu Gaziantep merkezli soruşturmaya bir kere daha dikkatinizi çekmek istiyorum.

Sağ olun.