GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: CHP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:85
Tarih:08.05.2025

İYİ PARTİ GRUBU ADINA SELCAN TAŞCI (Tekirdağ) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; her şey öyle akıl almaz ki yaşadıklarımızı gerçekten yaşıyor olduğumuzu kabullenmek zor, gerçekten çok zor. Katiller dışarıda -bütün hatipler söyledi- tecavüzcüler, hırsızlar, arsızlar koruma altında. Teröristleri söylemiyorum zaten. Terörist seviciler çok yazık ki devlet protokolünde ama suçlandıkları suçlardan en üst sınırdan dahi cezalandırılsalar yatarı olmayan gençlerimiz bir buçuk aydan fazladır cezaevinde. 19 Marttan bu yana sadece İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı 20 ayrı soruşturma başlattı, 819 kişi hakkında dava açıldı, 650 kişinin de -eğer son bir haber gelmediyse- iddianamesi hazır. Bunlardan bir tanesi Edirne iddianamesi. Bu iddianameye göre 3 genç, Azra, Özgür ve Zeynep organize etmiş, bu 3'ü organize etmiş bütün gösterileri. Değil, öyle değil.

Bu gösterileri hukuksuzluk organize etti. Önce bunu bir anlayın artık! Gösterileri adaletsizlik organize etti. Gösterileri orantısız şiddet; tıpkı şiirle, şarkıyla başlayan Gezi'de olduğu gibi aslında resmî, üniformalı provokasyon organize etti. Gösterileri, aslen 19 Mart operasyonu da değil, kimin Cumhurbaşkanı adayı olup olmayacağı da değil aslında; gösterileri, diplomasını alacakları üniversitelerde ders aldıkları hocalarının dahi diplomalarının iptaline şahit olan gençlerin kendi geleceklerine dair duydukları haklı ve derin endişe organize etti.

Bu öğrencilere Edirne'de "Terörist misiniz?" diye soruldu. Bütün dünyanın terörist olduğunu, azılı terörist olduğunu tescillediği teröristleri onları ululayacak sıfatların maalesef arandığı canım ülkemde, haklı ve meşru ve yasal endişelerini, itirazlarını haykıran gençlere "Terörist misiniz?" diye sorulabildi. Ya Allah aşkına, bu gençler terörist olsalar bu konjonktürde savcının karşısında mı olurlardı? Terörist olsalar illa şehrin ışıklarına karşı çay yudumlayacakları bir bakan kolunda olurlardı. Terörist olsalar uğradıkları şiddeti duyurmak için sessiz çığlıklara mı mahkûm olurdu bu gençler? Terörist olsalar, "hık" deseler şu anda naklen yayınlayacak bir kanal bulurlardı. İddialar, bakın, çok ağır, öyle ezbere el kaldırılacak gibi değil, gerçekten çok ağır. Gözaltı süreçlerindeki şiddet iddiaları çok ağır, taciz iddiaları çok ağır. Artık ortak akıl mı olur, ortak vicdan mı olur vesilesi bilmiyorum ama gelin, bu iddiaları araştıralım aksi hâlde bunun vebali de çok ağır hepimiz için. Herkesin anlaması gereken, gençlerin yaptıkları değil suç olan, gençlere yapılanlar.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Taşcı, lütfen tamamlayın.

SELCAN TAŞCI (Devamla) - Gençler bir temel hakkı kullanıyorlar. Evet, izin almadan çünkü almalarına gerek yok; ama yürüyerek, ama şarkıyla, ama dansla, ama zıplayarak, kendilerini en doğru nasıl ifade ediyorlarsa öyle; ama silahsız, ama saldırısız, suç olmayan temel haklarını kullanıyorlar. Ama onların uğradığı şiddet suç, taciz suç, işkence suç, eğitim hakkının engellenmesi suç.

Haklarını kullandıkları için daha fazla cezalandırılmamaları değil sadece, serbest bırakılmaları değil sadece, gençlere karşı bütün bu suçları işleyenlerin cezalandırılması için de mücadelemiz. Telafi edilmesi mümkün olmayan psikolojik hasar da dâhil, verilen bütün zararın tazmini için de mücadelemiz ve Genel Kurulu da bu mücadeleye ortak olmaya davet ediyoruz, haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır çünkü. Bu kadar haksızlığa başka türlü de susulamaz diyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti ve YENİ YOL sıralarından alkışlar)