GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2012 YILI MERKEZÎ YÖNETİM BÜTÇESİ VE 2010 YILI MERKEZÎ YÖNETİM KESİN HESAP KANUNU TASARISI
Yasama Yılı:2
Birleşim:32
Tarih:09.12.2011

NECATİ ÖZENSOY (Bursa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 2012 merkezî yönetim bütçesinin birinci turuyla ilgili şahsım adına aleyhte söz almış bulunuyorum. Hepinizi saygıyla selamlarım.

Ben Sayın Cumhurbaşkanı ve Başbakanın yurt dışına gitmemesi noktasında herhangi bir şey söylemeyeceğim. Ancak, Sayın Bozdağ, yurt dışına gitmekle ne devlet yücelir ne de büyük lider olunur. Bunun da en güzel örneği cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'tür. (MHP ve CHP sıralarından alkışlar) On beş yıllık Cumhurbaşkanlığı döneminde hiçbir kralın, hiçbir devlet başkanının ayağına gitmemiştir, krallar ve devlet başkanları Atatürk'ün ayağına gelmiştir ama 20'nci yüzyılın en büyük lideri de Mustafa Kemal Atatürk'tür. (MHP ve CHP sıralarından alkışlar)

Sayın milletvekilleri, bütçeden bahsederken hep şeffaflıktan bahsedildi. Tabii, bütçenin şeffaf olması ne anlam taşıyor, onu da ortaya koymak lazım. Asıl şeffaf olması gereken denetimdir. Bakın, burada Meclis adına, millet adına denetim yapan Sayıştay ve Sayıştay bünyesine katılan Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulunu da konuşuyoruz.

Geçtiğimiz dönem dört yıl ve bu dönemde yine ben KİT Komisyonu üyesi olarak görev yapıyorum. Bu denetimlerin sonucunda Mecliste raporlar tartışılırken nelerle karşılaştığımızın çelişkilerini buradan sizlerle paylaşmak istiyorum.

Şimdi, bu raporlar KİT Komisyonuna geldiğinde? Bakın, özellikle en büyük KİT kuruluşları olan Ziraat Bankası, Halk Bankası ve belediyelere kredi veren İller Bankası. Şimdi, bunlar geldiğinde soru soruyoruz. İşte şaibeli bir kredi var, bunu kime verdiniz? "Bankalar Kanunu'na göre bilgi veremem, yasak." E peki, Yüksek Denetleme Kurulu üyelerine, bizim adımıza görev yapan üyelere veriyorsunuz, bize bu bilgileri vermiyorsunuz.

Şimdi, ben buradan Meclis Başkanlığına da seslenmek istiyorum: Bir denetim komisyonunda görev yapan milletvekillerine bu bilgilerin gizliliği doğru mudur, yanlış mıdır? Buna da bir çözüm bulunması lazım.

İller Bankası belediyelere kredi veriyor. Bu kredilerde yanlış, fazla, eksik verilenleri soruyoruz. Hangi belediyeye verdiniz, yandaş mı, muhalif mi, şu mu, bu mu? "Bilgi veremem, Bankalar Kanunu'na göre yasak." Yani biz bu şartlarda...

OKTAY SARAL (İstanbul) - İller Bankası...

NECATİ ÖZENSOY (Devamla) - Beyefendi, ben dört yıldır İller Bankasını denetliyorum orada. Benim...

OKTAY SARAL (İstanbul) - Ben de on iki yıl Of'da Belediye Başkanlığı yaptım. O dönemde ne olduğunu gördüm orada.

NECATİ ÖZENSOY (Devamla) - KİT Komisyonunda nelerle karşılaştığımızı...

Ben denetimden bahsediyorum, denetimden. Gidin, tutanaklara bakın. Sayın Canikli iyi bilir KİT Komisyon Başkanı olarak.

OKTAY SARAL (İstanbul) - İller Bankasının ne olduğunu gördüm ben o dönemde.

NECATİ ÖZENSOY (Devamla) - Bakın, İller Bankasındaki yetkililerin bize verdikleri cevaplar bunlar. İşte denetimin şeffaflığı ortada.

Yine, bu kurumların en büyüklerinden BOTAŞ, Türkiye'nin bütün doğal gaz ihtiyacını karşılayan ve birçok da yolsuzlukların olduğu, işte birçok yöneticisinin cezaevinde olduğu bir kurum. TPAO, aynı şekilde en büyük kurumlardan bir tanesi. Bunların denetimlerini basına kapalı yapıyoruz ama yine orada birtakım şeyler sorduğumuzda, işte, "Doğal gazı kaça alıyorsunuz?" veyahut "İran'a al ya da öde kapsamında kaç para ödediniz?" gibi sorular sorduğumuzda, bize verilen cevap: Petrol Kanunu'na göre bu bilgileri size vermem yasak.

Şimdi, Sayıştay Kanunu'yla ilgili en son geçen kanundan sonra YDK da Sayıştay bünyesine katıldı ve oradaki "performans" kelimesinin içi de boşaltılarak, artık, performansı da bir şekilde daralttıklarından dolayı bunu da denetleyemez hâle geldik. Şimdi, bütçenin şeffaf olması mı önemli yoksa bütçeden ayrılan kaynakların kimlere, nerelere, nasıl harcandığının denetlenmesinin şeffaf olması mı önemli?

Değerli milletvekilleri, KİT Komisyonu tutanaklarına ifade ettiklerimi aynen, bire bir görebilirsiniz. Orada bilmeden, etmeden yerinizden laf atarak bunu savunamazsınız.

Hepinize saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)