GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: CHP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:86
Tarih:13.05.2025

İYİ PARTİ GRUBU ADINA SELCAN TAŞCI (Tekirdağ) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; saatlerdir, Meclis açıldığından beri izliyorum ve gerçekten sormadan edemeyeceğim: Nasıl yapabiliyorsunuz bunu? Nasıl daha dün Türkiye Cumhuriyeti bir terör örgütüne teslim edilmeye girişilmemiş gibi davranabiliyorsunuz burada? Binlerce evladımızın katledilmesi bizatihi katilleri tarafından haklı ve meşru ilan edilmemiş gibi, cumhuriyetin tapu senedine göz dikilmemiş gibi davranabiliyorsunuz; cumhuriyete atılan "soykırımcı" iftirasını nasıl hazmedebiliyorsunuz? "Türk-Kürt savaşı" kavramsallaştırmasını, millî birliğimizin bu şekilde dinamitlenmesini nasıl sindiriyorsunuz içinize? Ben saatlerdir ve bütün samimiyetimle anlamakta çok güçlük çekiyorum! (İYİ Parti sıralarından alkışlar) Aynaya nasıl bakıyorsunuz ya da çocuklarınızın yüzüne nasıl bakıyorsunuz, anlamakta güçlük çekiyorum. Mesela, nasıl işgale, çatışmaya, bölünmeye sürüklenen bir ülkenin milletvekili değil de sanki İzlanda milletvekiliymiş, Norveç milletvekiliymiş gibi konuşabiliyorsunuz burada; hayretle izliyorum. Siz konuşmuyorsunuz diye tarih yazmayacak sanıyorsanız bugünlerin gerçeklerini, çok yanılıyorsunuz, hem yazacak hem de affetmeyecek; bugün susan, bugün sinen, bugün korkan, bugün fani heveslerini, fani hırslarını, ihtiraslarını Türkiye Cumhuriyeti devletinin bir ve bütün olarak yaşayabilmesinin üstünde tutan hiç kimseyi affetmeyecek tarih. Özellikle teslimiyeti "barış" diye maskelemeye ortak olan milletvekillerine söylüyorum: Şu önergenin verilmiş olması bile aslında PKK iş birlikçilerinin, "demokrasi" "barış" laflarının kocaman bir kandırmaca olduğunun delili değil midir? İmamoğlu'nun sosyal medyasına erişim yasaklayan zihniyetin ülkeyi Öcalan'a erişime açarak demokratikleştireceğine sahiden inanıyorsanız ayrı yazık bu ülkeye. Milletin seçilmiş vekili Can Atalay'ın giremediği Meclise eli kanlı teröristler girdiğinde bu ülkenin demokratikleşeceğine inanıyorsanız apayrı bir yazık gerçekten de.

Ben şu ortamdan anlıyorum ki bu ülkenin çiftçisi, öğretmeni, işçisi, gazetecisi, engellisi, sanayicisi, hastası, doktoru, kadını, yaşlısı, çocuğu, öğrencisi, genci yani milyonlarca dertlisi bir Öcalan etmiyormuş meğer. Bakın, iki yıldır girdi fiyatlarından tarım arazilerinin talanına, taban fiyatlardan plansız ithalata kadar Türk çiftçisini üretemez hâle getiren ne varsa konuşalım diyoruz burada, kimse "Çözüm yeri Meclis." deyip çiftçi için bir araya gelmedi bebek katili Öcalan için geldiği gibi, atanamayan yüz binlerce öğretmen için gelmedi Öcalan için geldiği gibi.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun tamamlayın.

SELCAN TAŞCI (Devamla) - Çorlu tren kazasında can veren çocuklar, Soma'da katledilen madenciler, Aladağ'da diri diri yanan çocuklar, Ensar'da tecavüze uğrayanlar; hiçbiri ya, hiçbirinin hukuku için kurulmadı bebek katilleri için kurulan ittifak şu ülkede.

Ben şunu anlıyorum bu gördüğüm tablodan: Demek ki o pis, sabunu olmayan, bir öğün yemek bile çıkarılmayan okulların fiziki şartları katil Öcalan'ın fiziki şartları kadar dert edilmemiş meğer. Demek ki Hakkâri'de barınacak yeri olmayan üniversiteli gençler; Van'da, Iğdır'da işsiz kalan belediye işçileri, Urfalı tarım işçileri, açlığa terk edilen emekli, hâlâ konteynerdeki depremzede bir Öcalan etmiyormuş maalesef bu ülkede. Demek ki yüzlerce Fırat, yüzlerce Eren, binlerce Aybüke bir Öcalan etmiyormuş. Ben şu dakikada sadece şunu yapabiliyorum: Şu dakikada sadece bir günde PKK muhibi olanları önce Allah'ın gazabına, sonra milletin vicdanına emanet ediyorum; Genel Kurulu da bir gün saygıyla selamlamayı çok istiyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)