| Konu: | Oturum Başkanı TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'un yoklama yapmadan birleşimi açmasıyla ilgili tutumu hakkında usul görüşmesi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 76 |
| Tarih: | 11.04.2025 |
GÖKHAN GÜNAYDIN (İstanbul) - Evet, teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli milletvekili arkadaşlarım, Anayasa’nın 96'ncı maddesi Türkiye Büyük Millet Meclisinin tüm işlerinde toplantı yeter sayısı olarak üçte 1'i ortaya koymuştur. Siz toplantıyı açtığınızda 200 milletvekilinin olup olmadığı konusunda tereddüt içinde olur iseniz mutlaka oylamaya gitmeniz gerekir. Bu konu size hatırlatıldı, orta yerde 200 milletvekilinin olmadığı çıplak gözle görülüyor idi ancak siz bu oylamaya gitmediniz ve açıp kapatmak suretiyle Meclisi açmış bulundunuz. Birinci usulsüzlüğü bu anlamda saptamak isterim ama ikinci ve çok daha önemli bir konu var.
Arkadaşlar, 14 Mayıs 2023'te Hatay halkının oylarıyla Şerafettin Can Atalay milletvekili seçildi ve milletvekili seçilmesine rağmen iki yıla aşkın süredir Silivri'de mahpus tutuluyor. Anayasa Mahkemesinin bu konuda açık kararları var. Anayasa Mahkemesi kararlarından evvel ortaya çıkmış bir sürü Yargıtay kararı bize parmak salladı, "Sen nasıl olur da Meclis Başkanı olarak benim kararımı okutmazsın?" dedi ve bu fiili İç Tüzük ihlali olarak Anayasa Mahkemesine götürdük, Anayasa Mahkemesi burada yaptığınız oylamayı yok hükmünde saydı.
Şimdi soralım: Biz burada bir Meclis Başkan Vekilinin bir milletvekilinin hakkını, hukukunu korumasını, aslında Anayasa’nın seçme ve seçilme hakkını korumasını ve Anayasa Mahkemesinin kararını okutmasını sanki illegal bir iş olarak görüyoruz. Bu kabul edilebilir mi arkadaşlar? Bir Millet Meclisi, milletvekilinin hakkını koruyamıyor ise Meclisin dışarıda bir saygınlığı kalabilir mi? (CHP sıralarından alkışlar)
Ayrıca, devam edelim, Anayasa'mızın, İç Tüzük'ün maddeleri defalarca diyor ki: "Siyasi parti grupları, Mecliste güçleri oranında temsil edilirler." Siz Sayın Meclis Başkanımız, isimlerden bağımsız olarak, Milliyetçi Hareket Partisinin ve Adalet ve Kalkınma Partisinin Meclis Başkan Vekillerine Meclisi yönettiriyorsunuz; Allah rahmet eylesin, sevgili Sırrı Süreyya Önder'in ölümünden sonra sevgili Gülizar Biçer Karaca'ya da söz vermeyerek bu Meclisi Cumhur İttifakı'nın Meclis Başkan Vekillerinin Meclisi hâline getiriyorsunuz. Bu kabul edilebilir mi? (CHP sıralarından alkışlar)
Dolayısıyla Türkiye'de sorumlu bir muhalefet vardır, biz bu Meclisin çalıştırılmasını ve bu Meclisin saygın biçimde memleketin sorunlarına eğilerek çözüm üretmesini, sanal gündemlerle oyalanmaması gerektiğini söylüyoruz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Devam edin.
GÖKHAN GÜNAYDIN (Devamla) - Ancak bir taraftan da açıkça ifade edeyim: Anayasa’nın 94'üncü maddesinden kaynaklanan haklarını bir acziyet içerisinde geri çekecek ve bundan mahcubiyet duyacak bir grup karşınızda yoktur; bunu da ifade etmek isterim. (CHP sıralarından alkışlar)
Dolayısıyla, buradan söylüyorum ki Mecliste grubu bulunsun bulunmasın bütün siyasal partileri sorumlu davranmaya, Anayasa'ya ve İç Tüzük'e uygun olarak bu Meclisi çalıştırmaya ve Meclisin saygınlığı üzerinden Türkiye'nin sorunlarını çözmeye davet ediyor, hepinize teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)