Konu: | İYİ Parti Grubu önerisi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 3 |
Birleşim: | 76 |
Tarih: | 11.04.2025 |
İYİ PARTİ GRUBU ADINA YASİN ÖZTÜRK (Denizli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ne yazık ki gelecek neslimizi kaybetmek üzereyiz. Ülkemizin dört bir yanında her geçen gün artan adli vakalar artık münferit olaylar olmaktan çıkmış, toplumsal bir krize dönüşmüştür. Gasplar, uyuşturucu kullanımı, organize suç yapıları, sokak çeteleri, okul önlerinde açıkça yapılan uyuşturucu madde ticareti, sosyal medyada birer kahraman gibi lanse edilen suçlular; tüm bunlar ne yazık ki toplumumuzun yeni normalleri hâline gelmiştir.
Değerli milletvekilleri, suç yalnızca güvenlik güçlerinin meselesi değildir. Suç derin bir sosyolojik yaradır. Eğitim sisteminden kopmuş, ailesinde güven ve sevgi bulamamış, ekonomik sıkıntılarla kuşatılmış, topluma yabancılaştırılmış her çocuk potansiyel bir risk altındadır. Bugün okula devamsızlık yapan bir çocuk yarın gasp suçuna karışabilir; bugün sigara deneyen bir genç yarın uyuşturucu madde kullanabilir; bugün sosyal medyada öfkesini dile getiren birisi yarın kendini ifade etme yöntemi olarak şiddete başvurabilir. Bu döngüyü kırmak hepimizin sorumluluğudur ancak bunu yalnızca kolluk kuvvetlerinin çalışmalarıyla başaramayız. Bu mesele çok boyutlu, çok katmanlı bir yaklaşımla ele alınmalıdır. Eğitimi, aileyi, sosyal politikaları, dijital dünyayı, iletişimi, toplumsal değerleri birlikte değerlendiren, insana dokunan, koruyucu ve önleyici bir vizyonla hareket edilmelidir. İşte bu nedenlerle Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında gençlerin suça sürüklenme nedenlerinin derinlemesine incelenerek bilimsel ve veri temelli bir yaklaşım benimseyecek bir Meclis araştırması komisyonu kurulmasını teklif ediyoruz çünkü artık günübirlik pansuman tedbirler yetersizdir; artık sadece gözlem değil etkili mücadele gereklidir.
Sayın Başkan, değerli milletvekili; gençlerimizin karşı karşıya kaldığı riskler, birbirleriyle ilintili pek çok yapısal sorunun ürünüdür: Aile kurumunun zayıflaması, ekonomik yoksunluk, eğitime erişimdeki fırsat eşitsizliği, dijital bağımlılık, sosyal medyanın değerleri aşındıran etkisi, rol model eksikliği, mahalle kültürünün kaybı, yalnızlaşma, umutsuzluk, sevgisizlik ve adaletsizlik duygusu. Bu sinyaller yıllardır gözlerimizin önündedir ancak gerekli adımlar zamanında atılmadığı için bugün bu sorunu bir güvenlik krizine dönüşmüş hâlde yaşıyoruz ancak bunu aşabilmenin yolu belli: Bugün bir genç iş bulamıyor, geleceğe dair umut taşıyamıyor, devletiyle bağ kuramıyorsa kendini okulda değersiz, sokakta ise kral gibi hissediyorsa burada sistemsel bir kopuş var demektir. Bu çocuğa ceza değil şefkat gereklidir, ayağına pranga değil elinden tutabileceği bir fırsat sunmak gerekir.
Kurulmasını önerdiğimiz komisyonun temel hedefleri şunlar olacaktır: Gençlerin suça yönelme nedenlerini bilimsel yöntemlerle tespit etmek; riskli bölgeleri, sosyoekonomik işsizlik ve eşitsizlik haritalarını, okul terki oranlarını ve bağımlılık eğilimlerini analiz etmek; aile içi iletişim eksikliklerini, medya ve dijital dünya etkilerini değerlendirmek; bu sorunlara karşı bütüncül, kalıcı ve uygulanabilir çözüm stratejisi geliştirmek çünkü biliyoruz ki yalnızca cezayı artırmak suçla mücadelede yeterli değildir. Gençlere dokunamadığımız sürece cezaevleri dolup taşar ama toplumsal huzura kavuşamayız. Çözüm bellidir: Güçlü ve kapsayıcı bir aile politikası; her çocuğa ulaşabilen, erişilebilen ve nitelikli bir eğitim sistemi; okuldan kopan öğrencilerin takibini yapacak etkin bir rehberlik ve destek mekanizması; dijital dünyada suç içeriklerine karşı güçlü bir denetim ve medya okuryazarlığı bilinci; gençlere sporla, sanatla, bilimle ve üretimle temas eden sosyal alanlar oluşturulması ve en önemlisi, adalet duygusunu toplumun her kesiminde yeniden yeşertecek bir bilinç inşası.
Değerli milletvekilleri, eğer bugün bu yüce Meclis, gençliğini suçtan, şiddetten ve umutsuzluktan koruyamazsa yarın suç bu Meclisi bile koruyamaz hâle getirir. Bugün atacağımız bu adım yalnızca bir komisyon teklifi değildir; bu, gençliğimize hep birlikte uzatacağımız bir eldir; milletimize verdiğimiz, hep birlikte verdiğimiz bir sözdür; topluma karşı taşıdığımız sorumluluğun ete kemiğe bürünmüş hâlidir. Bu komisyon meseleyi yalnızca güvenlik açısından değil sosyal politika, eğitim, iletişim, psikoloji ve hukuk perspektiflerinden de değerlendirecektir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
YASİN ÖZTÜRK (Devamla) - Başkanım, tamamlıyorum.
BAŞKAN - Tamamlayın, buyurun.
YASİN ÖZTÜRK (Devamla) - Akademisyenlerle, saha uzmanlarıyla, eğitimcilerle, psikologlarla, sosyal hizmet uzmanlarıyla ve en önemlisi, gençlerin kendileriyle doğrudan temas kurulacaktır, çünkü biz bu sorunu sadece istatistiki olarak değil insani bir mesele olarak görüyoruz, çünkü biz her kaybolan gencin bu milletin yitirdiği bir cevher olduğuna inanıyoruz, çünkü bu ötelemenin suça ortaklık olduğunu biliyoruz.
Bu nedenle, tüm siyasi partilerimizi ortak vicdanın sesiyle bu çağrıya kulak vermeye, gençliğimiz, geleceğimiz ve milletimiz adına bu hayati tehlikeye karşı destek olmaya davet ediyoruz. İnanıyoruz ki vakit kaybetmeden kurulacak bu komisyon yalnızca bir araştırma değil, aynı zamanda toplumsal sorumluluğun güçlü bir tezahürü olacaktır diyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti ve YENİ YOL sıralarından alkışlar)