| Konu: | AK PARTİ'de önemli görevlerde bulunmuş kişilere, Türkiye'deki sosyal adalete ve yargıya, Altındağ Belediye Başkanına, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'e ve 19 Mart sonrasında yaşananlara ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 90 |
| Tarih: | 21.05.2025 |
ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Evet, Sayın Başkanım, mademki üniversiteden genç kardeşlerimiz bugün Meclisi ziyaret etti, aslında onları da ilgilendiren bir konuyla sözlerime başlayayım.
Şimdi, bakın, AK PARTİ'nin burada bir utanç tablosu var. Burada kimler var? Geçmiş dönemlerde bakanlık, bakan yardımcılığı, milletvekilliği yapmış isimler var. Ben buradan, Parlamentodan 86 milyona sesleniyorum: Bakın, eski Ulaştırma Bakanı Cahit Turhan, Kuzey Marmara Otoyol İşletmesinde CEO; eski Tarım Bakanı Bekir Pakdemirli Albaraka Yönetim Kurulu Başkanı ve üyesi.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - BİM'in de Başkanı.
ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - BİM'in de Başkanıymış.
Eski Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Turkuaz Motorlu Araçlar Şirketinin ortakları; eski İBB Başkanı Mevlüt Uysal, Halk Bankası Yönetim Kurulu Üyesi; eski Enerji Bakanı Taner Yıldız, Rönesans Holding, en büyük ihaleleri verdiğimiz şirketin şu anda yönetim kurulunda; Ticaret Bakan Yardımcısı Mahmut Gürcan Emlak Katılımın yönetiminde; eski Bakan Nurettin Canikli, Albayrak Grubunda Başkan Yardımcısı; Naci Ağbal, AKSA Kazancı Holdingde; eski Maliye Bakanı Lütfi Elvan, Kalyon Holding Yönetim Kurulunda; daha gidiyor, gidiyor; Vecdi Gönül, Abdülkadir Aksu, Vakıfbankta; gidiyor... Şimdi, bunu niye söylüyorum? Bunlar önemli görevlerde bulunmuş, milletvekilliği yapmış, bakanlık yapmış önemli isimler ama neden AK PARTİ'li olup görev yapan hiçbir fâni açıkta kalmıyor?
Bakın, arkamda bulunan üniversite öğrencileri ya da Boğaziçindeki kardeşlerimiz, yakında bunlar mezun olacak, hepsi birkaç dil biliyor, hepsi önemli okulları bitiriyor; hepsi Türkiye'de sınavlarda ilk 1.000, ilk 2.000'de dereceye girerek sınavlarını kazanıyor ama bu gençler değil eski milletvekilleri, eski bakanlar, eski belediye başkanları üç dönem kuralından sonra önemli görevlerde. Bu vicdani mi? Bu utanç tablosu; bakın, bu, yirmi iki yılın utanç tablosu. Söylüyorum, bu isimlere CV'lerinde en az 5 misli fark atacak gençler ise cezaevinde, hâlâ Boğaziçindeki arkadaşlarımızdan cezaevinde olanlar var. Ha, bu ülkede üniversite sınavlarında ilk 100'e, ilk 10'a giren arkadaşlarımız demir parmaklıklar arkasında; bakan olup, milletvekili olup yıllarca görev yapanlar da şirketlerde, kamu kurumlarında yönetici. Bu gerçekten utanç verici bir tablo.
SEDA GÖREN BÖLÜK (İstanbul) - İBB iştiraklerini de say!
ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Bak, çok güzel bir şey söyledi; Büyükşehir iştiraklerinde eğer bir tane eski milletvekili ya da bakan varsa gelin burada konuşun, gelin burada konuşun. Olmaz, olmaz... (CHP sıralarından alkışlar)
LEYLA ŞAHİN USTA (Ankara) - Mevcutlarınız var, mevcutlarınız var.
ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Adaletten başladık, sosyal adaletten başladık, gelelim Türkiye'nin durumuna. Altındağ Belediye Başkanımız, bu Belediye Başkanı birçok olayda gündemde; sendika başkanını yumruklar, greve giren işçileri döver, belediye memurunu darbeder ama en son Bolu'da bir villa yaptırıyor, 30 belediye işçisini alıp villasının inşaatında çalıştırıyor.
SEDA GÖREN BÖLÜK (İstanbul) - En azından villasının önünü kamulaştırmıyor.
MÜZEYYEN ŞEVKİN (Adana) - Doğru mu bu? Doğru mu bu yani?
ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Sadece bununla da yetinmiyor, kepçesi, hortumu, kazması, küreği, belediyenin tüm malzemelerini oraya götürüyor.
Şimdi, bunu niye söylüyorum? Dün Mehmet Şimşek olayından bahsettim, gerçekten vahim bir durumdu. Muhalefetten herhangi bir belediye başkanının bu görüntüleri çıksa, bir tek işçiyi götürse, kendi özel iş yerinde ya da villasında çalıştırsa sabah altıda kapısını polis çalar. Şimdi soruyorum: Hepiniz gördünüz bu görüntüleri, vicdanen rahat mısınız? Sabah saat altıda Altındağ Belediye Başkanını savcılık talimatıyla Emniyet görevlileri gözaltına almıyor? Sayın Ekrem İmamoğlu ve arkadaşlarının, Şişli Belediye Başkanının, Esenyurt Belediye Başkanının, birçok belediye meclis üyesinin bir tek böyle bir görüntüsü var mı, bir de buna benzer bir dosyada delil var mı? Yok.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun, devam edin.
ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Ama maalesef ki bizim ülkemizde -defalarca Meclise söyledim, söylemekten bıkmayacağım- iktidar partisinin belediye başkanıysan ya da onun üyesiysen suç işleme özgürlüğün var. Eski ilçe başkanı polise saldırır, eski il başkanı jandarmaya saldırır ya da belediye başkanı işçilerini özel villasında kullanır, belediye iş makinelerini Bolu'ya götürür; yargılama olmaz.
Dün Mehmet Şimşek örneğini verdiğimde kızdılar, açıklamalar yaptılar, "tweet"ler attılar. Bir kez daha söylüyorum: Bir ülkede Maliye Bakanı, ortağı olduğu bir kişiyle uçak seyahati yapıp ortak olduğu kişi bu ülkede 11 milyarlık ihale alıyorsa bu utanç verici bir meseledir; bu incelenmelidir, bu soruşturulmalıdır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Devam edin Sayın Başarır.
ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - En azından, Mecliste bir komisyon kurup Meclis bunu araştırmalıdır. Burada sayabileceğim en az 5 bakanın büyük rezaletleri ortaya çıktı. Kendi şirketinden, kendi yönettiği bakanlığa mal ve hizmet satan bakan ortaya çıktı, saat hediye edilenler ortaya çıktı, rüşvet alanlar ortaya çıktı ama hiçbirini bu Mecliste soruşturamadık, araştıramadık ama suçsuz, günahsız insanlar yargılanıyor. Şimdi, üzülerek söylüyorum ki 19 Mart darbesinde, suçsuz, günahsız birçok insan cezaevinde. Şimdi, hâlâ bu ülkede Yeni Akit, Yeni Şafak, TGRT yani iktidara yakın kanallar çok kirli algılar yapıyor. Dün bunlardan bir tanesi yapıldı mesela. Ekrem Bey'in bir evde cep telefonu çıkmış. Bugün savcıyla görüşüldü.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Lütfen toparlayın, buyurun.
ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Bizler de savcılığa avukatlarımızı yolladık. Savcının dediği şey şu: "Böyle bir şey yok, böyle bir açıklamamız yok. Bir evde bir telefon bulundu, o da açılamadı, onun da Ekrem Bey'in olup olmadığı belli değil." Peki, adil yargılamayı etkileme suçundan, bakın, bir kez daha burada ismini veriyorum, Cem Küçük... Yeni Şafak, Yeni Akit; bu gazeteler, bu televizyonlar neden yargılanmaz? İşte, gördüğünüz gibi suç uyduruyor, 86 milyonun önünde insanları hedefe koyuyor. Ha, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı delil toplamadan, talimatla İBB Başkanını tutuklayıp şimdi delil toplamaya çalışıyor.
Son olarak şunları söyleyeceğim: Bakın, yıllarca ceza avukatlığı yaptık. Burada çok çok önemli meslektaşlarımız var.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Başarır, toparlayın lütfen.
ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Emniyette ifadesini alacaksın, savcılıkta ifadesini alacaksın, avukat huzurunda ifadesini alacaksın, sonra o şüpheliyi çağıracaksın "Eğer ifadeni değiştirmezsen ölene kadar burada yatacaksın." deyip tehdit edeceksin ve ek ifadesini alıp bunu etkin pişmanlıktan yararlandırmaya çalışacaksın. Bu, savcılığın bir anlamda mafya usulü delil toplama şeklidir. Bu bir suçtur.
LEYLA ŞAHİN USTA (Ankara) - Yargıya da buradan ayar ver.
ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Ben yargıya falan ayar vermiyorum; yargı siyasete ayar veriyor, Meclise ayar veriyor, bizlere ayar veriyor. Yargı bugün darbe yapıyor. Yargı cezaevindeki insanları ansızın bir gece yarısı alıp, yanına çağırıp "Şu ifadeyi vereceksin." diyor; ifadeyi beğenmiyor, bir hafta sonra bir daha çağırıyor, ondan sonra da tahliye ediyor.
LEYLA ŞAHİN USTA (Ankara) - Hani bilmiyordunuz?
ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - İfadeleri alabiliyoruz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun.
ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Biliyorsunuz ki ifadeleri, raporları, bilirkişi raporlarını alabiliyoruz Leyla Hanım; onları görebiliyoruz, onları herkes görebiliyor.
Son olarak şunu söylüyorum: Türkiye'de adalet, daha doğrusu, adaletsizlik hep muhalefete uğruyor. Bizim belediye başkanlarımız, bizim, bu Meclisin milletvekilleri, muhalefetin gazetecileri, televizyon kanalları hepimiz baskı altındayız ama AKP'liysen belediyeyle villanı ortak işletebilirsin, AKP'li bakansan, ortağına ihale verdirebilirsin ve bunların hiçbiri sorgulanmaz. Bunlar utanç verici durumlar, utanç verici günler ve hepimiz, Cumhuriyet Halk Partisi Grubu da milyonlar da bunu kınıyor ve gerçekten üzüntü verici bir durum.
Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)