Konu: | CHP Grubu önerisi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 3 |
Birleşim: | 90 |
Tarih: | 21.05.2025 |
YENİ YOL GRUBU ADINA NECMETTİN ÇALIŞKAN (Hatay) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Gerçekten ülkemizin pek çok alanda büyük sorunları var ama belki de en önemlisi insan hakları ihlalleri. Belki yirmi üç yıllık süreç içerisinde en kolay çözülecek işlerden biri buydu. Baskı, zulüm, haksızlık önlenebilirdi; bunun için ek bir bütçe sarf etmeye gerek yoktu. Tabii ki at, sahibine göre kişner. Yöneticiler bu zulümlerden rahatsız olmadığı için emri altındaki insanlar da zulüm yapmaktan çekinmedi. Eğer iktidarın "Bu hangi kesim olursa olsun asla bu ülkede zulüm olmamalıdır, kimseye haksızlık yapılmamalıdır." şeklinde bir anlayışı olsa ne Emniyet ne Göç ne İstihbarat ne bir başka birimden böyle bir iş duyamazdık. Onun için maalesef ki bu insan hakları ihlallerinin pek çok alanda pek çok çeşit örneği var. Az önce, Gazze'ye insani yardım kurulmasına bir adım da olsa teşvik, destek olacak önergeyi bile reddettiniz; bunu nasıl kabul edeceksiniz bilmiyorum.
Değerli milletvekilleri, şu anda ülkemizin sıkça dünya gündeminde de yer alan sorunlarından biri haksız sınır dışları. Bugün, göz göre göre katledileceği, zulme uğrayacağı bilindiği hâlde Türki Cumhuriyetlere, Arap ülkelerine, Rusya'ya, Çin'e insanlar ülkemizden "deport" ediliyor ve maalesef ki bunlar işi bilmez herhangi bir memurun keyfiyeti mi, işgüzar bir bürokratın tasarrufu mu bilmiyoruz ama biliyoruz ki başındaki siyasi irade burada net bir tutum alsa bunların hiçbiri gerçekleşmez. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinden dönen binlerce dosya olduğu hâlde... Ve net, belli ki bu insanlar zulme uğramış; "FETÖ" denilmiş, zulme uğramış; "Ergenekon" denilmiş, zulme uğramış; "terörist" denilmiş, zulme uğramış. "Herhangi bir sebeple -dindarlar da dâhil olmak üzere- kimden gelirse gelsin, bizim kendi avanemizden olmayan herkes zulüm görsün." anlayışı hâkim.
Bakın, son, yakın bir örnek: Ülkemize sığınan Özbekistanlı kanaat önderi bir zat, Alisher Tursunov 7 Mayısta Emniyet tarafından göz altına alınıyor, bir süre sonra hakkında hiçbir suçlama bulunmadığı için serbest bırakılıyor; birkaç gün sonra Göç İdaresi tarafından tekrar gözaltına alınıyor; avukatı, ailesi hiç bilgi sahibi değil.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun devam edin Sayın Çalışkan.
NECMETTİN ÇALIŞKAN (Devamla) - Birkaç gün geçiyor ki Özbekistan, filanca şahsın dinî yayın gerekçesiyle gözaltına alındığını, tutuklandığını ifade ediyor. Yani biz ülkemizden, ülkemiz idaresindeki bir insandan bilgi almıyoruz, Özbekistan'ın yaptığı açıklamayla görüyoruz ve tabii, burada İstihbarat Teşkilatımıza görev düşüyor. Ülkemize sığınan yabancılarla ilgili, hangi ülkeden geldiyse, muhtemelen o ülkenin gönderdiği bilgilere dayanarak iş yapılıyor. Özbekistan'da 18 yaşından küçük çocukların camiye gitmesi, teravih kılması bir suç. Bu ülkeye bir insanı gönderirseniz ne yaptığınız ortaya çıkmış olur ve esasen mesele, bu ülkede kimsenin dinlenilmemesi...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın lütfen Sayın Çalışkan, buyurun.
NECMETTİN ÇALIŞKAN (Devamla) - Mesele, bu ülkede iktidarın güzel konuşması ama iş dinlemeye gelince kulaklarının tıkalı olması. Şu arşı titreten zulümlerin had safhada olduğu bu dönemde bu seslere biraz kulak verseler, biraz vicdanlarının sesini dinleseler pek çok sorun çözülür ama bu ülkede ne KHK'liler ne gençler ne mülakat mağdurları ne işsizler, hiç kimse dinlenmiyor. Kendi vatandaşına terörist muamelesi, potansiyel suçlu muamelesi yapan bir ülkeden de belki de yabancı vatandaşa iyi davranılmasını beklemek herhâlde safdillik olsa gerek ama bilelim ki en fazla sorunlu olduğumuz husus kul hakkıdır. Burada, emriniz altındaki bir memurun işlediği zulümle siz de vebaldesiniz, sorumlusunuz. Bu açıdan, böyle bir komisyon kurulmalı, bu iddialar araştırılmalıdır.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (YENİ YOL ve İYİ Parti sıralarından alkışlar)