GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Kanunlar ile 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:90
Tarih:21.05.2025

ORHAN YEGİN (Ankara) - Sayın Başkan, kıymetli milletvekilleri; aziz milletimizi ve onu temsil eden Gazi Meclisimizi saygıyla selamlıyorum.

Muhalefetten arkadaşları hem Komisyonda hem bugün burada hem geçen hafta dinledik. Tabii, oldukça eleştiriler var. Özellikle bir sistem eleştirisi, "Ucube bir sistemin getirdiği angaryayla uğraşıyoruz." yorumları çokça yapıldı. Şimdi, arkadaşlar, 2017 yılında bir sistem değişikliğine gittik ve 2018 yılında yaptığımız seçimlerle beraber vatandaşın karşısına çıktık, bir Anayasa değişikliği talebinde bulunduk. Bütün siyasi partiler, bütün siyasiler vatandaşa karşı tezlerini sundular, düşüncelerini sundular, fikirlerini sundular ve vatandaşımız, aziz milletimizin büyük bir çoğunluğu Cumhur İttifakı'nın, AK PARTİ'nin tezlerine mukabelede bulundu ve referandumla beraber gelen sistemle beraber, milletin onayladığı sistemle beraber, milletin kabul ettiği sistemle beraber ve "Bundan sonra Türkiye'nin ben bu şekilde yürümesini istiyorum." dediği sistemle beraber bir sonuca vardık ve AK PARTİ'nin, Cumhur İttifakı'nın tezlerinin arkasında duruldu.

Bu sistem geldiği zaman, o dönem kanunla -2018 yılında- Meclis yetkisini kullanmış. Şimdi, yetkisizlikten bahsediliyor. Meclis yetkisini kullanmış ve 2018 tarihinde kanunla Türkiye Büyük Millet Meclisi Bakanlar Kuruluna sisteme uygun bir şekilde Anayasa'da yapılan değişikliklere uyum sağlanması amacıyla çeşitli kanun ve kanun hükmünde kararnamelerde değişiklik yapılması noktasında yetki vermiş; bu yetki kullanılmış, kanun hükmünde kararnamelerle yeni sisteme uyum için düzenlemeler yapılmış ve bununla ilgili olarak Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminde uygulaması kalmayacak olan "tüzük" "Bakanlar Kurulu" "Başbakan" "Başbakanlık" "kanun tasarısı" gibi bazı ibareler ve Cumhurbaşkanlığı kararnameleriyle düzenlenmesi gerekli olan konuların kanun ve kanun hükmünde kararname metinlerinden çıkarılması hususlarında düzenleme yapılmış. Şimdi, Anayasa Mahkemesi daha sonra yetkisini kullanmış ve Anayasa Mahkemesi demiş ki... Resmî Gazete'de yayımlanan kararıyla, 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'yle getirilen hükümlerin bir kısmını kanun hükmünde kararnameyle düzenlenemeyecek hususlar içerdikleri veyahut da kararnamenin dayanağı olan yetki kanununun kapsamında olmadıkları gerekçesiyle; "Anayasa'ya aykırılık" "Böyle kanun olmaz!" "Böyle bir şey olmaz!" mantığıyla değil -burada konuşmaları dinledik- bunun o yetki kanununun içerisinde olmayan bazı maddelerinin de olduğu gerekçesiyle yahut da "Bu düzenlemeleri kanun hükmünde kararnameyle değil kanunla yapmanız gerekir." hükmü gereğince bunların iptalini gerçekleştirmiş ve buna dönük olarak biz bugün gelmişiz, kanunlar hazırlamışız, Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşüyoruz.

Şimdi, "Torba kanun değil çorba kanun!" "Çorba değil aşure çorbası gibi oldu bu torbalar!" tarzı cümleler oldu. Bu KHK'lerle veyahut da Bakanlar Kurulunun -dediğim gibi- verilen yetkiyle yapmış olduğu KHK'lerle Meclisin kanun yapma yetkisinin gasbedildiği eleştirileri oldu, yedi yıl boyunca Anayasa Mahkemesi kararlarına aykırı bir şekilde ülkenin yönetilmiş olduğu iddiaları ortaya atıldı; arkadaşlar, "Anayasa Mahkemesi kararlarını yok sayan, 'Sen ne dersen de, ben bildiğimi yaparım.' diyen düzenlemeler." yorumları yapıldı. Yapılan işler Anayasa'ya ilkesel olarak aykırı değil arkadaşlar. Anayasa Mahkemesi ilkesel bir aykırılık tespit etmiyor, usule ilişkin yapılması gereken düzenlemelere dönük bir eleştiri ortaya koyuyor.

CAVİT ARI (Antalya) - Anayasa Mahkemesinin kararını yok mu sayıyorsunuz?

ORHAN YEGİN (Devamla) - Şimdi de biz onları kanunla yapmak için buraya getiriyoruz ve siz bunu "yanlışta ısrar etmek" "Anayasa Mahkemesinin kararlarına karşı hâlâ direnmek" olarak yorumluyorsunuz; "O kararları dikkate almamak 'Ben bildiğimi okurum, siz kimsiniz!' demektir." diyerek bize ithamda bulunuyorsunuz. Böyle bir şey asla söz konusu değil; içeriğe ilişkin, yerindeliğe ilişkin bir şey söz konusu değildir.

MEHMET TAHTASIZ (Çorum) - Can Atalay kararını uyguladınız mı?

ORHAN YEGİN (Devamla) - Burada söylenen "Bu, KHK'yle değil özlükle ilgili mesele, KHK'yle değil kanunla yapılmalıdır." demiştir, "Buna benzer düzenlemeler yapılması gerekir." demiştir ve bugün biz onu yapmaya çalışıyoruz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın Sayın Yegin.

ORHAN YEGİN (Devamla) - "Neden böyle acele? Bir sürü bekleyen kanun var. Orada o kanunu bekleyenler var, burada bu kanunu bekleyen var. Başka işimiz mi yok, geldik burada angaryayla uğraşıyoruz." Değil, bu iptalden sonra belli bir süre içerisinde bunların düzenlemelerinin yapılması gerekiyor; o süreyi aşmamak için, o süre içerisinde bunları yapalım diye uğraştığımız için, o süre kaçmasın diye -Sayın Türeli, gülmeyin- buraya getiriyoruz onu.

RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Bir buçuk yıl oldu, bir buçuk yıl!

ORHAN YEGİN (Devamla) - Güzel bir cümle oldu, "Kuşaktan kuşağa devredilen sorunlar." diye bir cümle kuruldu. Her meseleye bu zaviyeden bakıp ülkenin önündeki tüm zorlukları aşmayı, tüm imkânları büyütüp çoğaltmayı ve bizden sonraki kuşaklara sorunlar değil imkânlar, fırsatlar, hayaller ve kabiliyetler aktaralım istiyoruz; her konuda, her başlıkta ayakları yere sağlam basan bir ülke inşa edelim ve bunu sürekli kılacak bir nizam oluşturalım istiyoruz ve bunun için çalışıyoruz.

Hepinize teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)