GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Kanunlar ile 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:90
Tarih:21.05.2025

FERİT ŞENYAŞAR (Şanlıurfa) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Genel Kurulu ve yüreği barış umuduyla atan halkımızı saygıyla selamlıyorum.

Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; önümüzde yine AKP klasiği olan bir torba yasa var. Yasanın maddelerine baktığımızda, üzerine söz aldığım 14'üncü madde başta olmak üzere çoğu madde daha önce Anayasa Mahkemesinden geri dönmüştür.

Üzerine söz aldığım 14'üncü maddenin kapsamı öylesine geniş ve belirsiz ki personel alımında liyakati değil, sadakati esas alan bir sistemin altyapısı oluşturulacaktır. Buradan soruyorum: Söz konusu personeli hangi sınavla alacaksınız, hangi liyakat sistemine göre seçeceksiniz? Bu maddeyle getirilen sistemle -tıpkı geçmişte TRT'de, TÜRKSAT'ta ya da diğer kamu kurumlarında gördüğümüz üzere- kamuya paralel bir istihdam rejimi inşa ediyorsunuz.

Aynı zamanda, 14'üncü madde 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nu pas geçiyor, bunun yerine Cumhurbaşkanı kararnamelerini esas alıyor. Anayasa Mahkemesinin 7 Aralık 2023 tarihli kararına baktığımızda buna yönelik esastan bir eleştirinin olduğu görülmektedir çünkü Anayasa Mahkemesi Anayasa’nın 91'inci maddesini işaret ederek kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisinin amaç ve kapsamı içinde kalınmadığı vurgusunu yapmıştır.

Yine, Sayıştay raporlarına baktığımızda, sadece TRT üzerinden 3 binin üzerinde kişi sınavsız bir şekilde işe alınmış ve onlarcası yöneticilik pozisyonuna getirilmiştir. Şimdi benzer uygulamaları tüm kamu kurumlarına yaymak istiyorsunuz. Bu sistem halkın değil, iktidarın ihtiyaçlarını gözeten, denetimden uzak, kamu kaynaklarını yandaşlara tahsis edecek bir düzenin işaretidir.

Ayrıca, maddeyle getirilen ücret tavanı da oldukça sorunludur. 657 sayılı Kanun'un 4'üncü maddesinin (B) bendine göre verilen ücret tavanının 5 katına kadar maaş verilmesi öngörülmektedir. Bununla da hâlihazırda ekonomik krizle boğuşan yurttaşlarımızın, asgari ücretle geçinmeye çalışan milyonların gözü önünde kamu kurumlarında ayrıcalıklı maaş alan yeni bir sınıf oluşturacaksınız. Bir yandan tasarruf genelgesi yayımlanıyor, öte yandan da bu maddelerle yüksek maaşlı sözleşmeli pozisyonlar için altın kapılar açıyorsunuz. Bu bir çelişki değil midir?

AKP döneminde işin ehli olmadığı hâlde birçok kamu kurumuna yandaşların getirilmesi herkesin malumudur. Geçmiş dönemde AKP vekilliği yapmış ancak bugün itibarıyla görevleri sona eren pek çok AKP'li kamu kurumlarının yönetim kurullarına atanarak yüksek maaşlar ve huzur haklarıyla kamu kaynaklarından faydalanmaya devam ediyorlar. Bu sebeple söz konusu düzenleme bu riski barındırdığı ve personel ücretleri arasında uçuruma sebep olacağı için bu yasal düzenlemeye "hayır" diyoruz. Bu madde Anayasa'nın kamu hizmetlerine girme hakkını düzenleyen 70'inci maddesine, eşitlik ilkesini düzenleyen 10'uncu maddesine ve kamu personel rejimini kanunla düzenleme yükümlülüğünü getiren 128'inci maddeye açıkça aykırıdır. Anayasa Mahkemesi daha önce benzer içerikteki KHK ve Cumhurbaşkanı kararlarını, düzenlemelerini bu gerekçelerle iptal etmiştir. Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemine geçtiğimizden beri çıkarılan yasalara baktığımızda her torba yasada yürütmenin yetkisi artırılıyor, bakanlıkları ve bağlı olan bütün kurumları işlevsiz hâle getiriyorsunuz.

Şu ayeti unutmayalım, Âl-i İmrân suresi 185'inci ayet; meali: "Her nefis ölümü tadacaktır." Sizler Erdoğan'ı ölümsüz ve sonsuza kadar Cumhurbaşkanı olarak o koltukta kalacağı hissine kapılarak sınırsız yetkilerle donatıyorsunuz, farkında olmadan bütün idari kurumları işlevsiz hâle getiriyorsunuz. Burada durumu bir anekdotla açıklayayım ve bitireyim.

Urfa'da Topçu Gündaş Sulama Birliği var. Birlik suyu mazottan daha pahalı çiftçilere satıyor. Yoğun şikâyet üzerine DSİ Bölge Müdürüyle görüştüm. Pamuk için dönüm başı verilen 2.900 TL fiyatın fahiş olduğunu kabul etti ama "Bizlerin DSİ olarak bu duruma müdahale etme yetkimiz yok." diye acizliğini ortaya koydu.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın Sayın Şenyaşar, buyurun.

FERİT ŞENYAŞAR (Devamla) - Daha sonra Tarım Bakanı yerine Meclise gelen Tarım Bakan Yardımcısı Sayın Ebubekir Gizligider'le görüştüm. Evet, bu konuda çiftçilerin haklı olduğunu kabul etti ama "Cumhurbaşkanından talimat gelmeden biz bu fahiş fiyata karşı herhangi bir şey yapamayız." dedi. Bir ilçede bir adaletsizliği gidermek için bütün yerelden Tarım Bakanına kadar Cumhurbaşkanından bir talimat gelmeden kimse buna müdahale edemiyor.

DEM PARTİ olarak halkın vergileriyle finanse edilen kamu kaynaklarının şeffaf, adil ve liyakata dayalı bir biçimde kullanılmasını savunuyoruz. Bu nedenle söz konusu maddenin teklif metninden çıkarılması gerektiğini bir kez daha ifade ediyoruz. Vicdanı olan bütün milletvekillerini bu hukuksuzluğa karşı ortak tavır almaya davet ediyorum. İYİ Parti hariç barış sürecine destek veren bütün siyasi partilere de teşekkür ediyorum. "..."(*)