Konu: | Diyarbakır'ın fethinin 1386'ncı yıl dönümüne ilişkin gündem dışı konuşması |
Yasama Yılı: | 3 |
Birleşim: | 91 |
Tarih: | 27.05.2025 |
MEHMET SAİT YAZ (Diyarbakır) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Diyarbakır'ın fethiyle ilgili gündem dışı söz almış bulunmaktayım. Bu vesileyle sizleri saygıyla selamlıyorum.
Peygamberler ve sahabeler şehri olan Diyarbakır'ın, Mekke'nin fethinden on yıl sonra 27 Mayıs 639 yılında İslam orduları tarafından fethedilmesinin ve İslam topraklarına katılmasının 1386'ncı yıl dönümünü idrak etmiş bulunmaktayız.
Tarihçi Vâkıdî'nin naklettiğine göre, miladi 639 yılında, Hazreti Ömer'in Halife seçildiği ilk yılda İslam orduları Diyarbakır surları önüne geldiklerinde şehir Bizans Kraliçesi Meryem Dara tarafından yönetiliyordu. Beş ay muhasara ve görüşmelerden sonra Hâlid bin Velîd'in talimatıyla İyaz bin Ganem komutasında bulunan 1.400 kadar sahabe şehrin 7 kapısından içeri girerek halka aman verilmiş, kraliçenin sarayın altındaki tünelden şehri terk etmesiyle fetih gerçekleşmiştir. Diyarbakır fethedildikten sonra şehrin surlarında ezanlar okunmuş ve halk meydanda toplanarak İslam dinine davet edilmiştir. İsteyen gönüllü Müslüman olmuş, Müslüman olmayanlar ise bugün Ulu Cami olarak bilinen Martoma Kilisesi'nin ortasına duvar örülerek, bir kısmı cami, diğer kısmı da Hristiyanlara kilise olarak ibadete devam ettirilmiştir.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; İslam'ın Anadolu'ya açılan kapısı olan fetih sadece askerî bir zaferle kalmamış, aynı zamanda kültürel ve sosyal bir dönüşümün de başlangıcı olmuştur. Diyarbakır, İslam medeniyetinin etkisiyle kısa sürede ilim, irfan, sanat ve ticaret merkezi hâline gelmiştir. Tarihî süreç içerisinde birçok badireler geçiren Ulu Cami, İçkale ve diğer tarihî yapılar bu dönemden sonra Müslümanların eliyle yeniden imar ve inşa edilerek şehrin kimliğine katkı sağlamıştır. Kiliselerin, havraların ve camilerin yan yana olduğu ve bundan dolayı "Beşinci Harem" olarak anılan Diyarbakır'da farklı kültürlerin ve inançların uzun yıllar bir arada yaşayabilmesi yani fikir ve düşüncelere tahammül geleneği bu şehri bir hoşgörü merkezi hâline getirmiştir. Diyarbakır 33 farklı medeniyeti bünyesinde barındırmış, Emevi, Abbasi, Selçuklu, Akkoyunlu, Karakoyunlu ve Osmanlı'nın sanat mimarisini sokaklarına nakşetmiştir. Kadim medeniyetlerin beşiği olan Diyarbakır 82 adet burçtan oluşan Sur'u ve İçkale'si, On Gözlü Köprü'sü, Hevsel Bahçeleri, Dicle Vadisi havzası, münbit toprakları ve doğasıyla ayrıca ırk, din ve dillerin buluştuğu kadim medeniyetler iklimidir.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 8 peygamberin, 27 sahabenin ve binlerce velinin metfun olduğu bu mübarek yerlerde ne yazık ki son bir asırdır emperyalistlerin eliyle fitne tohumları ekilerek imanla yoğrulmuş bin yıllık kardeşliğimiz zedelenmeye çalışılmıştır. Körfez ülkeleri gibi bizi de parçalara bölerek kolayca yönetip yer altı ve yer üstü kaynaklarımızı sömürmek istediler fakat Allah'a hamdolsun, geç de olsa Fatih'in ve Salâhaddin'in torunları engin devlet aklıyla sorunların üstesinden gelerek sahabe ruhunun galebe etmesiyle kin ve düşmanlık planları bertaraf edilmiş, birlik ve kardeşlik yeniden tesis edilmiştir. Bu kardeşlik havasının bozulmaması "terörsüz Türkiye" hedefinin sulh ve sükûnetle neticelenmesi, her alanda iyi, diri, müreffeh ve daha güçlü bir Türkiye'nin var edilmesi ve bu kardeşliğin yeniden sağlam temellere dayandırılması için herkesin üstün çaba sarf etmesi gerekmektedir. Şunu da asla unutmamalıyız ki bizler millet olarak birlikte varız ve hep beraber bir değer ifade ederiz. Bu yolda söylenecek her yapıcı söz, atılacak her müspet adım daha barışçıl ve daha adil bir zeminin teminatı olacağı gibi Kudüs'ün ve Kâbe'nin de emniyetini sağlayacaktır.
"Müminler ancak kardeştir." düsturuyla kardeşlik, birlik ve beraberliğimizin daim ve kaim olmasını diliyor, heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ ve YENİ YOL sıralarından alkışlar)