GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Kanunlarda ve 660 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:91
Tarih:27.05.2025

YENİ YOL GRUBU ADINA SADULLAH KISACIK (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Bugün, 27 Mayıs darbesinin 65'inci yıl dönümü. Bu vesileyle bugüne kadar millet iradesine kasteden darbeci zihniyetleri kınıyor, Adnan Menderes, Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan'ı rahmetle anıyorum.

Sayın milletvekilleri, bugün görüşmelerine başladığımız kanun teklifi toplam 29 maddeden oluşuyor. 2 yürürlük maddesini çıkardığımız zaman 27 maddeyi görüşeceğiz. Şimdi, bu 27 maddenin 8 maddesi 633 sayılı Diyanet İşleri Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkındaki Kanun'la ilgili, 6 maddesi 2690 sayılı Türkiye Atom Enerjisi Kurumunun Muafiyetleri ve Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun'la ilgili, 3 maddesi 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'yla ilgili, 3 maddesi 3213 sayılı Maden Kanunu'yla ilgili, 2 maddesi 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun'la ilgili, 2 maddesi 4628 sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun'la ilgili, 2 maddesi Ulusal Bor Araştırma Enstitüsü Hakkında Mali Hükümler ve Muafiyetlere İlişkin Kanun'la ilgili, 1 maddesi 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'yla ilgili, 1 maddesi 660 sayılı Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumunun Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'yle ilgili. Belki kanun teklifini görüşürken torba olduğu belli oluyor ama şimdi şunları saydığım zaman tam bir torba yasa teklifini görüştüğümüz belli oluyor herhâlde.

Bakın, bakın, bu kadar fazla sayıda yani toplamda 9 ayrı kanunda düzenlemeler içeren kanun teklifini görüşüyoruz ve biz bu kanun teklifi görüşmelerini nerede yaptık? Plan ve Bütçe Komisyonunda yaptık. Ya, 9 ayrı kanun teklifi var, birçok bakanlığı ilgilendiriyor; Türkiye Büyük Millet Meclisinde birçok ihtisas komisyonunu ilgilendiriyor ama biz bu kanun teklifini sadece Plan ve Bütçe Komisyonunda görüştük, kabul edildi ve geçildi.

Bakın, sayın milletvekilleri, bu, Türkiye Büyük Millet Meclisinin yasama kalitesinin ne durumda olduğunun, hatta Türkiye Büyük Millet Meclisine verilen değerin en önemli göstergesidir. Böyle bir şey olabilir mi? 9 ayrı kanunu görüşüyoruz ve bunları sadece Plan Bütçede görüşüyoruz. Geçen Plan ve Bütçe Komisyonunda Komisyon Başkanımıza şu öneriyi yaptım, dedim ki: Ya, bu Meclise yakışmıyor bu usul; gelin, bir torba yasa komisyonu kuralım, en azından diğer ihtisas komisyonlarından da üyeler bu komisyona gelsin de kendi kanunu görüşülürken kendi fikrini söylesin, kendi düşüncesini söylesin. Bakın, gelin, bir torba yasa komisyonu kuralım, oraya en azından ilgili komisyon üyeleri de gelsin. Bu Mecliste şu anda hiç toplanmayan ihtisas komisyonu var; kanunu görüşülüyor, yazı yazıyor Plan ve Bütçe Komisyonuna "Bunu bizim görüşmemize gerek yoktur." diye, Plan Bütçede görüşülüyor.

Şimdi, Plan ve Bütçe Komisyonunda yine bu yasaları görüşürken, değerli milletvekilleri, biliyorsunuz, kanun teklifi sahibi, onun arkasında aynı şurada oturulduğu gibi onlarca bürokrat oturuyor, onlarca bürokrat. Bakın, bu görüşmekte olduğumuz kanun teklifini görüşürken hangi kurumlardan gelmişler: Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı; Adalet Bakanlığı; Kültür ve Turizm Bakanlığı; Ticaret Bakanlığı; Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı; Sayıştay Başkanlığı; Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği; Strateji ve Bütçe Başkanlığı; Diyanet İşleri Başkanlığı; Millî Saraylar İdaresi; Kamu İhale Kurumu; Rekabet Kurumu; Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu; Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu; Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu; Türkiye Enerji, Nükleer ve Maden Araştırma Kurumu; Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü; Türk Patent ve Marka Kurumu; PTT; Türkiye Belediyeler Birliği ve Erişim Sağlayıcıları Birliği. Bakın, bu kanunu görüşürken birbiriyle alakası olmayan birçok kurum gelmiş, biz hepsini torba yapmışız ve şu anda Mecliste bunu görüşeceğiz. Ya, böyle bir görüşme usulüyle kaliteli bir yasama, kaliteli bir kanun çıkarılabilir mi? Eğer bu ülkeyi biraz seviyorsanız, biraz şu Meclisin itibarını, prestijini düşünüyorsanız gelin, bu işten vazgeçelim.

İşte, bakın, şuraya bakın, Türkiye Büyük Millet Meclisindeyiz, 1 milletvekilimiz var, gerisi hep bürokrat; Plan ve Bütçede de göreceksiniz aynı şeyi. Ya, bu kadar fazla kişiyle beraber bir yasama faaliyeti yürütülebilir mi?

Madem Maden Kanunu'nu ilgilendiren bir şey, gitsin... Burada, bakın, hem Enerji Kanunu'yla hem de Maden Kanunu'yla ilgili teklifler var. Madem böyle bir şey, gitsin Enerji Komisyonuna, orada görüşülsün enine boyuna ama böyle bir harala güreleyle yasama faaliyeti yürütülmez arkadaşlar. Böyle bir yasama faaliyeti inanın bizlere yakışmıyor. Buradan kaliteli kanunlar çıkmaz.

Bu sırada, torba yasa komisyonu önerimi de bir değerlendirin derim iktidar yetkililerine, gerçekten bazı şeyleri hızlı geçirmek istiyorsanız en azından buna da bir komisyon kuralım.

Şimdi, bizim burada görüştüğümüz kanun hükmünde kararnamelerle ilgili, iptal edilenlerle ilgili, burada, aslında, Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak biz bir noter görevi görüyoruz. Zaten bu kanunlar Cumhurbaşkanlığı kararlarıyla, kanun hükmünde kararnameleriyle geçmiş, Anayasa Mahkemesi "Ya, bu, yasama faaliyetinin işi, sen bunu bir kanun hükmünde kararnameyle yapamazsın." demiş. Şimdi biz de noktasına, virgülüne dokunmadan, el kaldır, el indirle geçtik. Belki çoğu milletvekili, şu anda ben kanun maddelerini sayınca şunu demiştir: "Allah Allah ya, bu kadar çok kanun mu varmış bu torba yasada?" Değerli arkadaşlar, gelin, şu torba yasa kültürünü değiştirelim, kaldıralım. Bakın, bu, Türkiye Büyük Millet Meclisinin yasama çalışmalarına yakışmıyor.

Bugün Anayasa Mahkemesinin Anayasa'ya aykırı bularak iptal etmiş olduğu kanunların görüşmelerini yapıyoruz; geçen bir kanun geçirdik, şimdi 2'nci kanun, daha 3'üncü kanun da yolda, geliyor. Farkında mısınız, biz Türkiye Büyük Millet Meclisini boş şeylerle meşgul ediyoruz. Şu anda halk Türkiye Büyük Millet Meclisinden acil yasalar bekliyor. Eminim ki sizlerin de mail kutuları her gün onlarca, yüzlerce vatandaşın "Ya, şu düzenlemeyi istiyoruz." "Şu konuda acil düzenleme yapın." mailleriyle dolup taşıyordur. Vatandaş bizden bunları beklerken inanın, ben vatandaşın telefonuna çıkmaya utanıyorum ya! Vatandaşın gündemi ne, biz burada başka şeyleri konuşuyoruz. Bir nevi, aslında, Külliye'nin burada noterliğini yapıyoruz; orada kanun hazırlanmış, çıkmış, gelmiş, yürürlüğe girmiş, Anayasa Mahkemesi iptal etmiş; biz gelmişiz burada onu kanunileştiriyoruz, noterliğini yapıyoruz. Bakın, bu "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir." sözüne yakışmıyor, bu bize yakışmıyor değerli milletvekilleri. Oysa bizim keyfiyetten uzak, şeffaf ve katılımcı bir yasama süreciyle kanunları yapmamız lazım. Bu şekilde yapacağımız kanunlar kamu hizmetlerinin etkinliğini artırır, kamusal ve toplumsal barışı destekler, hukuk ve adalet zemini üzerinde yükselerek ekonomik istikrarın önünü açar. Yani ekonomi sadece ekonomi değildir, bizim şu yasama faaliyetlerinin kalitesi ekonomiyi doğrudan etkileyen temel unsurdur. İnanın, burada yapacağımız kaliteli yasalar toplumun barışı ve huzuru kadar aynı zamanda da ekonominin de önünü açacaktır. Aksi hâlde, eksik, çelişkili veya günübirlik ihtiyaçlarla yapılan kanunlar, sadece yönetim krizlerine değil halk nezdinde devlete olan inancın da zedelenmesine yol açmaktadır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Toparlayın Sayın Kısacık, buyurun.

SADULLAH KISACIK (Devamla) - Değerli milletvekilleri -biraz önce de bahsettim- bizim Türkiye Büyük Millet Meclisinde yapacağımız şey, sadece prosedürleri yerine getiren bir kurum olmaktan ziyade halkın derdine derman olacak, temel problemlerini çözecek yasaları buradan geçirmektir.

Gelin, şunu net şekilde ifade edelim Meclis olarak: Değerli arkadaşlar, bakın, bu kürsü yalnızca yasa tekliflerinin görüşüldüğü ve konuşulduğu bir yer değildir, aynı zamanda, milletin sesinin duyulduğu kürsüdür. O sesi duymayanlar, er ya da geç milletin iradesiyle yüzleşecektir. DEVA Partisi olarak bizim mücadelemiz, milletimizin bizlere yüklediği sorumluluk ve demokrasi bilinciyle, sadece kâğıt üzerindeki yasalarla değil bu yasaların adil, şeffaf ve toplumun ihtiyaçlarına uygun biçimde yapılmasıdır. Bu mücadele Türkiye'yi yönetmenin sadece çoğunluk olmakla değil o çoğunluğu milletin tüm kesimlerinin yararına kullanmakla ilgili olduğunu hatırlatıp Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (YENİ YOL ve İYİ Parti sıralarından alkışlar)