GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Kanunlarda ve 660 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:92
Tarih:28.05.2025

ÖMER FARUK HÜLAKÜ (Bingöl) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri ve ekranları başında bizleri izleyen kıymetli halklarımız; bugün bir kez daha bir torba yasa teklifiyle karşı karşıyayız. Yine, içerisine onlarca farklı ve birbirleriyle ilgisiz düzenlemeler yerleştirilmiştir. Yine, denetimden uzak, toplumsal tartışmaya kapalı ve hızla yasalaştırılmak istenen bir metinle karşı karşıyayız. Bu yasa sadece torba biçiminde değil, zihniyeti de torba biçimindedir. Ne hukuka sadakati var ne de halkın ihtiyaçlarına duyarlılığı. Zaten iktidar, Meclisi bir yasa fabrikasına çevirmiş durumdadır ama bu fabrika halk için değil saray için, yandaş için, sermaye için üretim yapıyor; komisyonlar işlevsizleştirilmiş, muhalefetin katkı sunma kanalları kapatılmış, halkın talepleri sistemli şekilde yok sayılmıştır. Yasama organı, artık, yürütmenin iradesinde onaylanan bir biçimsel yapıdan ibaret.

Değerli milletvekilleri, bu yasa teklifi, içerdiği düzenlemelerle halkın derdine derman olmuyor. Ekonomik kriz derinleşmiş, hayat pahalılığı halkın en temel ihtiyaçlarını karşılamaz hâle gelmiştir. Ekmek fiyatı dahi gündelik bir hayatta kalma mücadelesinin sembolüne dönüşmüştür. Gençler işsizliğe mahkûm edilmiş, evlerini değil ülkelerini terk etmenin yollarını arıyorlar. Kiralar memur maaşlarını bile aşmış, barınma temel bir hak olmaktan çıkıp lüks hâline gelmiştir. Emekliler market raflarına bile yaklaşamaz durumda. Kadınlar hem toplumsal şiddetle hem kurumsal ihmalle baş başa bırakılmıştır. Çocuklar ise yoksulluk, eğitimsizlik ve geleceksizlik içinde büyümektedirler. Peki, bu torba yasada bunların hangisine dair bir düzenleme var? Buradan soruyorum: Gençlerin istihdamına dair bir umut sunuluyor mu? Kadınların yaşam hakkını önceleyen bir adım atılıyor mu? Emeklilerin insanca yaşamasını sağlayacak bir düzenleme mi getiriyor? Hayır. Bu yasa teklifinde halkın değil, iktidarın ihtiyaçlarına cevap veriliyor. Yargı kararlarını hiçe sayan bir anlayışla hazırlandığı yetmezmiş gibi, daha önce iptal edilen hükümler başka başlıklarla tekrar Meclise getiriliyor. Bu, yurttaşlarla dalga geçmektir. Bu, hukuka meydan okumaktır. Biz torba yasa pratiğini reddediyoruz. Çünkü bu yöntem, hesap verilebilirliği ortadan kaldırır. Çünkü bu yöntem, halktan kaçırılan, gece yarısı operasyonlarla yasalaştırılan düzenlemelerin aracı hâline gelmiştir. Çünkü bu yöntem, halkın iradesini değil, sarayın talimatlarını esas almaktadır.

Değerli milletvekilleri, maalesef, torba yasa pratiği bu iktidarın yönetim biçimi hâline gelmiştir ancak biz bu yönetimi kabul etmiyoruz, bu uygulamayı meşru görmeyeceğiz, bu düzeni kabul etmeyeceğiz çünkü halk bizden sadece temsil değil, direnç, ses ve mücadele bekliyor. Ne çiftçinin borçları konuşuluyor ne işçinin alın teri ne emeklinin geçim mücadelesi ne de toplumun barış zemini. İktidar halkın gerçek sorunlarını görünmez kılmak istiyor ancak biz hatırlatmaya devam edeceğiz. Bu Meclis sarayın değil halkın Meclisi olmalıdır. Bu kürsü sermayenin değil emekçinin sesi olmalıdır. Bu yasa iktidarın değil halkın yararına şekillenmelidir. O nedenle, bu maddeye ve bu yasa teklifinin tümüne de "hayır" diyoruz çünkü bu ülkenin emekçileri, kadınları, gençleri, emeklileri, çiftçileri sahipsiz değildir; biz buradayız, onların sesi, güvencesi ve dayanışma eli olmaya devam edeceğiz. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)