Konu: | DEM PARTİ Grubu önerisi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 3 |
Birleşim: | 93 |
Tarih: | 29.05.2025 |
AK PARTİ GRUBU ADINA MUHAMMET MÜFİT AYDIN (Bursa) - Bugün İstanbul'un fethinin 572'nci yıl dönümü. Bu fetih, bir çağın kapanıp yeni bir çağın başladığı kutlu bir zaferdir. Peygamber Efendimiz'in (SAV) "..."(*) "İstanbul elbet fethedilecektir. Onu fetheden komutan ne güzel komutan, onun askerleri ne güzel askerlerdir." müjdesi ll. Mehmet ve ordusuna nasip olmuştur. Bu fetih sadece toprakların değil, gönüllülerin de İslam'la buluştuğu büyük bir manevi dönüşümün kapısını aralamış, fetihle birlikte İstanbul ilim, irfan ve adaletin merkezi hâline gelmiştir. Yeryüzünde hak ve hakkaniyet tecelli etmiştir.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) süreçlerinin denetlenmesine dair Meclis Araştırması Önergesi üzerine söz almış bulunuyorum. Genel Kurulu ve ekranları başında bizleri izleyen tüm izleyicilerimizi saygıyla selamlıyorum. Biraz önceki hatiplerimizden esinlenerek bir iki şey söylemek istiyorum: Değerli arkadaşlar, Ak Parti gelmeden önce Marmara Bölgesi zaten sanayiye teslim edilmişti. Toyota Fabrikasının yapılmasını hatırlayan kardeşlerimiz burada var. Ne demişti o zamanın yetkilileri? "Bundan sonra patates değil, buradan Corolla'lar çıkacak." Değerli arkadaşlar, Corolla her yerden çıkar fakat patates Allah'ın bahşettiği topraklardan çıkar. Orası bir fabrika, onu bozamazsınız. Biz bunların hepsini yaptık. Biraz önce bir kardeşimizin de müsilajla ilgili bir ifadesi oldu. Yani ben buna doğrusu değinmek istemiyordum ama biz arıtma tesisleri yapmama programları yapıyoruz. Yazık ediyoruz bu ülkeye değerli kardeşlerim.
NURTEN YONTAR (Tekirdağ) - Engelleyen yok ki arıtma tesislerini, yapın.
MUHAMMET MÜFİT AYDIN (Devamla) - Hepimiz bu ülkede yaşıyoruz, bu geminin içinde hepimiz varız, bu gemi batarsa hepimiz birden batarız.
NURTEN YONTAR (Tekirdağ) - Battık zaten, yirmi üç yılda ülke gitti. Toyota örnek değil, ülke gitti.
MUHAMMET MÜFİT AYDIN (Devamla) - Onun için bizim yanlışlarımıza müdahale edin, doğru ama konuşarak bir şeye varamazsınız. Siz konuşurken biz bir şey söylemedik, bir dinlerseniz daha mutlu olurum.
NURTEN YONTAR (Tekirdağ) - Biz dinliyoruz.
AYSU BANKOĞLU (Bartın) - Patatesler battı, patatesler.
MUHAMMET MÜFİT AYDIN (Devamla) - Öncelikle şunun altını çizmek isterim. Çevrenin korunması, halk sağlığına duyarlılık ve yargı kararlarına saygı Hükûmetimizin temel önceliklerindendir. Hükûmetimizin ÇED süreci, çevresel duyarlılığı esas alan bilimsel ve teknik bir süreç ve Türkiye Cumhuriyeti yasaları ile Avrupa Birliği normlarına uygun olarak yürütülmektedir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın lütfen Sayın Aydın.
Buyurun.
MUHAMMET MÜFİT AYDIN (Devamla) - Değerli arkadaşlar, çevresel etkinin 2002'den önceki durumunu bilen arkadaşlarımız eğer hatırlarlarsa "ÇED" diye bir şey doğru dürüst yoktu, biz, bunu belirli bir esasa indirmeye çalıştık ve şu anda yargının denetimine tabi. Yargının denetimine tabi olmasının çok manası olduğuna da inanıyorum. Demokrasimizi biz böyle geliştireceğiz. Biz halka da gideceğiz, vatandaşı bilgilendireceğiz ancak yaptığımız bir hata varsa bunu da mahkemelerimiz milletimizin önüne doğru bir şekilde koyacak. Sizler bizlere ne olursunuz yanlışta diretin ama her şeye de "hayır" dediğiniz zaman bu neticeye götürmez, bir ülkeye yarar getirmez.
NURTEN YONTAR (Tekirdağ) - Siz "hayır" diyorsunuz ya.
MUHAMMET MÜFİT AYDIN (Devamla) - Her şeye "hayır" diyorsunuz, böyle olmaz.
NURTEN YONTAR (Tekirdağ) - Siz "hayır" diyorsunuz, biz demiyoruz.
MUHAMMET MÜFİT AYDIN (Devamla) - Önce doğruda beraber olalım, burada biz de sizinle birlikte hareket edelim ama ne diyorsak "hayır" demenizin bir manası yoktur.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)